1/2

The Misadventures Of P. B. Winterbottom

Erman Demirci 3.06.2010 - 12:31
Yeni bir zekâ pırıltısı...
Platformlar PC
The Misadventures Of P. B. Winterbottom
  • Yapımcı - Yayıncı Gigabyte - 2K Games
  • Çoklu Oyuncu: Yok
  • Oyun Türü: Platform
  • Sistem Gereksinimleri
Merlin Puanı 88
Artılar Orijinal fikir ve kendine has oyun sistemi, şirin grafikler, başına oturup kafa patlamanıza neden olacak kadar kaliteli bölümler
Eksiler Bir süre sonra kendini tekrarlamaya başlıyor
Nasıl kaliteli yazar dediğin daha az kelimeyle daha fazla şey anlatabiliyorsa (ki kaliteli yazar mümkün olduğunca "şey" kelimesini kullanmamalı), kaliteli oyun dediğin de daha az dinamikle daha fazla eğlendirebilen, daha fazla dallı-budaklı bölümler yaratabilen oyundur. Eskilerden Supaplex'i hatırlayın, sadece makaslar ve demir toplar vardı ve bilmemiz gereken tek kural fizik kuralları ve yerçekimiydi. Ama yine de yeterince iyi işlenmişti ve bizi meraktan çıldırtan ve bölüm geçemeyince parmaklarımızla küfürleştiğimiz klasiklerdendi. Eğer siz de kafa patlatmayı sevenlerdenseniz bu oyunu kaçırmamalısınız.

Bu seferki kahramanız bir pasta hırsızı olan pos bıyıklı Winterbottom amca. Sıradan bir günde, yine her zamanki gibi pasta peşinde koşarken havada uçan esrarengiz bir pasta görüyor. İnat ediyor ve pastayı akrep-yelkovanı ters dönen bir saat kulesine kadar kovalıyor. Pastaya ulaşmak pahasına saatin içinden geçen kahramanımız, bunun sonucunda zamanın akışı üzerinde bazı güçlere sahip oluyor. Sonra nasıl olduğunu kendi bile anlamadan geçmişe gidiyor ve gelecekteki kendine pastayı alması için yardım ediyor. Maceramız böylece başlıyor.

The Misadventures Of P. B. Winterbottom


Hooop, bak ne çıktı şapkadan, gel gel çekinme

Öncelikle oynanışa parmak basmak istiyorum. Ben zaten hastasıyım böyle bulmacalı platform oyunlarının, o yüzden bu yazı biraz taraflı olacak. Son zamanlarda az öğe kullanırak zeka ve yaratıcılık şovu yapılan oyunlar bize unuttuğumuz beynimizin kısımlarını hatırlattı, oldukça da sevindirdi bizi. Harika hikayesiyle özgün oynanışı ve ağır hayatı sorgulatan mesajlarıyla Braid'dan, vay anasına dedirten bölüm tasarımlarıyla ve yine bitirmeden başından kaldırtmayan havasıyla World of Goo'dan sonra sıra sektörün taze kanı Winterbottom'da.

Oyunun grafikleri iki boyutlu, yani böyle bir oyun için kusursuza yakın. Karikatürümsü havası sizi tam da yapımcıların girmenizi istediği havaya sokuyor. Siyah-beyaz üstüne kimi yerde renklenen grafikler, derinlik kazandıran orijinal ve hareketli arka plan peyzajları ve eski türk filmi izleme hissi yaratan ince ince çiziklerin arada sırada göz kırpması gibi durumlar atmosferi en üst düzeye çıkarıyor. Bölüm tasarımları çok zekice ve çizimler tam beklediğim gibi, her aklıma geldiğinde "iyiki 2D" diye seviniyorum.

Bununla birlikte müzikler de tam olması gerektiği gibi, ön plana çıkan cinsten değil, tamamlayıcı nitelikte. Charlie Chaplin filmi izler gibi oynuyorsunuz (amcamız da benzemiyor değil hani) bununla birlikte enstrumanların değişerek gitmesi hiç sıkılmadığınız siyah-beyaz bir döngüye girmenize neden oluyor.