ArtılarKorku filmi kıvamında atmosfer, Kırmızı Başlıklı Kız masalına enteresan bir yorum...
EksilerKontrol sistemi başarısız, manevra yapmak çok güç
Bazen ortaya iyi bir iş çıkması için, olağanüstü görsellere ya da seslere
gerek yoktur. Biraz oynanabilirlik bile yeter bazen, hikaye ve kurgu kotarır her
şeyi. Yakın zamanda karşıma çıkan The Path, neredeyse tam bu tarife uyan bir
oyun.
Aslında bir Kırmızı Başlıklı Kız masalı Path. Ancak yapımcılar konuyu öyle güzel
evirip çevirmiş, öyle güzel kurgulamış ki, kendinizi heyecan verici bir kitabın
sayfalarında gibi hissediyorsunuz. Meşhur Kırmızı Başlıklı Kız masalını, korku
öğeleriyle harmanlayan Tale of Tales adlı firmanın ilk oyunu olma özelliğini
taşıyor The Path. Hikaye 6 kızın üzerinden ilerliyor. Zaten kısayoluna tıklar
tıklamaz, karakter seçme ekranıyla açılıyor yapım. Carmen, Ginger, Robin, Rose,
Ruby ve Scarlet adlı kızlardan istediğimiz birini seçerek oyuna başlıyoruz.
Adeta korku/gerilim filmlerinden bir enstantaneyi andırıyor giriş videosu. Uzun
bir yol, her iki tarafı da puslu orman. Ekranda “Yoldan ayrılmayın” gibi
uyarılar çıkıyor, ancak bunlara inanmayın. Oyun kendi içerisinde de kullanıcıyı
kandırmaya yönelik uyarılarda, saptırmalarda bulunuyor. Eğer yoldan ayrılmadan
direkt uçtaki eve varırsanız, sonuç sizi hiç memnun etmeyecek (Ne olacağını
anlatıp, oyunun tadını kaçırmanın manası yok değil mi?). Mesela ormanda
enteresan bir nesneyle karşılaştınız, tam ona yaklaşırken, bir kız koşarak
ardınızdan geçiyor. İrkiliyorsunuz, zira bu esrarengiz, puslu ormanda, sizden
başka bir insanın daha olduğunu görmek şaşırtıyor. Ancak neden koştuğunu, nereye
koştuğunu anlamak için peşinden gidiyorsunuz ve muhtemelen bu hamleniz ormanın
derinliklerinde kaybolmanız ile sonuçlanıyor.
Gizemli orman
Yapımda belirli bir görev yok. Hikaye de yok aslında. Oynadıkça, ormanda
dolaştıkça bir şeyler ortaya çıkıyor, önünüzde duran boş yapbozun parçaları
oluşmaya başlıyor. Ormanda yürürken bulduğunuz bir harabe ya da bir tekerlekli
sandalye (Dolaştıkça bu gibi birçok enteresan nesneyle karşılaşıyorsunuz), kendi
içlerinden bazı bilgiler ve ana öyküye ait ipuçları barındırıyor. Yapımın bunu
kullanıcıya veriş şekli de bir video oyunundan çok filmi andırıyor dersek hiç de
yanlış olmaz. Ekranın sol alt tarafında, bir özelliği olan objeler veya
kişilerin beyaz çizgilerle kaleme alınmış silüetleri görünür oluyor. Zaten oyun
boyunca ilerlerken, ekranda tuhaf şekiller belirip kayboluyor. Yapımda her şey
kötü bir rüyayı yaşamak gibi...
"Oyunu her tamamladığınızda, kızlardan biri eksiliyor."
Bu ürkütücü ormanda dolaşırken karşılaştığınız sıradışı her şeyle etkileşim
kurmalısınız ve öykünüz bu şekilde oluşmalı. Yani yolun sonundaki eve bu şekilde
gitmeniz gerekiyor. Dolayısıyla derinlerde dolaşmalı, iyice sağı solu
araştırmalısınız ki, bölümü tamamlayabileseniz. Zaten araştırırken, objelerin
yanlarına gittiğinizde, oyun içi motorla yapılmış kısa videolarla
karşılaşıyorsunuz ve bunlardan bazıları sizi chapter’ın sonuna doğru
yönlendiriyor.
Cadının evi
Eve yaklaştıkça renkler solmaya, etraf sessizleşmeye başlıyor. Tam bir gerilim
filmi anlayacağınız. Tabii bu ambiyansı oluşturan aktörlerin başında müzikler
geliyor. Atmosferi öyle güzel tamamlıyorlar ki, sürekli bir huzursuzluk hissine
kapılıyorsunuz. En nihayetinde bölümü “başarıyla” tamamladığınızda, tekrar
karakter seçme ekranına dönüp, ilk seçtiğiniz kızın orada olmadığını
görüyorsunuz. Artık devam etmek için yani yapbozun bir başka parçasını
tamamlamak için diğer kızlardan biri ile oyuna yeniden başlamanız gerekiyor.
Uzun lafın kısası, sıradışı bir macera oyunu The Path. Epey merak uyandırıcı,
yer yer korkutucu kurgusuyla, muhakkak deneyen herkesin gönlünde özel bir yere
oturacak. Görsel olarak çok iyi olmasa da, içerdiği efektler ile gayet yeterli
bir yapım. Müzikler ve ses efektleri dört başı mamur olmasa da, atmosferi gayet
başarıyla tamamladıklarını söylemek yersiz olmaz. Ancak yapımı oynattıran en
önemli özelliği kesinlikle kurgusu. Tüm bu güzel özelliklere rağmen
oynanabilirlikte bir takım problemleri var Path’in. Özellikle de kontrol
mekaniklerinde. İstediğiniz yerde duramıyor, kolayca dönüşler yapamıyorsunuz.
Yine de Kırmızı Başlıklı Kız’a getirdiği ilginç yorum sayesinde oynanmayı sonuna
kadar hak ediyor The Path. Macera sevenler, biraz korkmak ve ürpermek için
mutlaka oynamalı.