1/2

The Saboteur

Hasan Uğur Nayır 3.06.2010 - 12:31
Bir kahramanlık hikayesi
Gizlilik türündeki oyunlar genel olarak ilgimi çeker. Thief ve MGS ile başlayan maceram, Splinter Cell gibi yapımlarla devam etti. Her birinin oyunculara sunduğu ayrı bir atmosferi, hikayesi ve içeriği var. Mesela MGS ve Splinter Cell, özellikle derinleşen senaryolarıyla beni kendilerine her daim hayran bıraktı. Fakat gizlilik (Stealth-Action) türünde piyasaya çok sayıda proje sunulmuyor. Son olarak Velvet Assassin raflardaki yerini almıştı, ancak bazı açılardan eksik bir yapımdı. Bu sene içinde gizliliğe dayalı iki proje oyuncularla buluşacak. Bunlardan bir tanesi Splinter Cell: Conviction, diğeri ise The Saboteur gözüküyor. Conviction’ı bir kenara bırakıp, The Sabateur’a odaklanalım.

Sıradan biriyken, farklı biri olmak

Yapım, adına daha önce başka projelerde rastladığımız Pandemic Studios tarafından geliştiriliyor. Pandemic; Star Wars: Battlefront 1-2, Destroy All Humans!, Full Spectrum Warrior, Mercenaries 1-2 ve son olarak The Lord of the Rings: Conquest’i tamamlayıp, piyasaya sürmüştü. Ne yazık ki, 2008’de çıkan Mercenaries 2: World in Flames ve bu sene başında raflardaki yerini alan The Lord of the Rings: Conquest biraz hayal kırıklığı yarattı. Farklı türlerde birçok oyunu hazırlayan firma, bu sefer gizlilik üzerine yoğunlaşan The Sabateur üzerine bir hayli titriyor. Hatta o kadar titriyor ki, yapım bir süreliğine ortalıklardan kaybolmuştu. Hakkında yeni bir haber veya detay da çıkmıyordu, iptal oldu söylentileri bile yayıldı; fakat böyle bir durumun yaşanmadığı oyunla ilgili yeni materyallerin yayınlanmasıyla birlikte ortadan kalktı.

The Saboteur
"Yapımda düşmanların olduğu yerlerde Sin City filmindeki gibi görsellik olacak."

İkinci Dünya Savaşı sırasında geçen The Saboteur’da, Paris’te yaşamını sürdürmeye çalışan İrlandalı bir göçmen olan Sean Devlin adındaki karakteri yönetiyoruz. Sean, bir asker veya özel eğitim almış biri değil, normal bir insan; fakat yakın bir arkadaşı Naziler tarafından öldürülüyor. Sean, bu durum yüzüne intikam yemini ediyor ve müttefiklere yardım etmeye başlıyor. Kendisine verilen görevleri yaparak, Nazilerin işgalinde direnç kuvvetleri yanında yer alıyor. Sean Devlin karakteri, aslında İkinci Dünya Savaşı’nda yaşamış William Grover-Williams dayanıyor. William Grover, 16 Ocak 1903’te Montrouge Paris’te doğmuş, 1945’te (Şubat veya Mart olabilir belli değil) ölmüş. Gerçekte bir yarış pilotu olmasına karşın, SOE (Special Operations Executive) için ajanlık yapmış.