1/2

The Suffering: Ties That Bind

Can Sağlam 3.06.2010 - 12:31
Torque bu sefer şehirde acı çekiyor
Platformlar PlayStation 2
The Suffering: Ties That Bind
  • Yapımcı - Yayıncı Surreal Software - Midway
  • Çoklu Oyuncu: Yok
  • Oyun Türü: Aksiyon
  • Web Sitesi
Merlin Puanı 73
Artılar Başarılı atmosfer, akıcı bir oyun olması
Eksiler Grafikler bazen yaşını belli ediyor, oyunun bir yerden sonra kendini tekrar etmesi
2004 yılının ilkbahar aylarında, Playstation oyuncuları için çok da büyük reklam kampanyaları olmadan piyasaya sürülen The Suffering, gerek aksiyon severler, gerekse de korku oyunu severler tarafından hak ettiği ilgiyi görmeyi başarabilmiş, bir çırpıda bitirilip yenisi beklenmeye başlanmış, gayet kaliteli bir oyundu. Çok başarılı grafikleri yoktu, çok iyi bir senaryosu da yoktu ama sağlam atmosferi ve akıcılığı sayesinde oyuncuların beğenisini kazanmıştı. Birkaç ay sonra PC versiyonu da piyasaya sürüldü ve Midway ikinci oyun için çalışmalara başladı.

Ailesini vahşi bir şekilde öldürmekle suçlanan kahramanımız Torque, ilk oyunun sonunda hapishaneden zar zor çıkabilmiş, Baltimore’a doğru yol almaya başlamıştı. Binbir türlü “ucubeyle” baş edip açık havaya çıkan kahramanımızı, sevgili yaratıklarımız bu sefer de yalnız bırakmıyor, aksine çok daha zorlu bir şekilde karşımıza çıkıyorlar.

İkinci oyun, Torque’nin hapishaneye ilk geldiği günlerden, tam 5 yıl öncesinde başlıyor. Bu bölüm oyunun tutorial bölümü olarak da adlandırılabilir. Etrafınıza bakınmak, ateş etmek, eğilmek gibi hareketleri kısa bir süreliğine tekrarlıyoruz. Bu kısa bölümden sonra kendimizi Baltimore’a doğru bir botla ilerlerken buluyoruz. İlerlerken Torque, karısının hayalini görüyor. Baltimore’a geri dönmenin hiç bir şeyi değiştirmeyeceğini, hatta işleri daha da kötüleştireceğini söyleyen karısı, Torque’nün aklını daha da karıştırıyor. Karısının söylediklerine anlam vermeye çalışan kahramanımızın hapishaneden kaçışıda başarılı olamıyor, her ne kadar kaçmaya çalışsak da, yakalanıyoruz. Göz altına alınan Torque’nün şansı bu sefer yaver gidiyor, tekrar bir yaratık saldırısına uğruyoruz, yanımızdaki denetçiler ölüyor ama biz hayatta kalıyoruz. Oyunumuz bu sahneden sonra tam anlamıyla başlamış oluyor. Evet, artık önümüzdeki 15 saat boyunca Blackmoore denen kişinin kim olduğunu, karımızı neden tehdit ettiğini, neden peşimizi bırakmadığını bulmaya başlayabiliriz.

Suffer!

Bu arada unutmadan söyleyeyim, ilk oyunun kayıt dosyalarını hala Playstation’ınızda tutuyorsanız, Midway’in size bir sürprizi var. Evet, ilk oyunu hangi sonla bitirdiyseniz, ikinci oyuna da o şekilde başlayabiliyorsunuz. İlk oyunu kötü sonla bitirdiniz diyelim mesela, yani acımasız, tam bir ölüm makinesisiniz, ikinci oyuna da bu şekilde başlayabiliyorsunuz. Tabii, ikinci oyunda bu kötülük-iyilik dengesini değiştirebiliyorsunuz. Bende ilk oyunun kayıt dosyaları yok, peki ben nasıl başlayacağım diyorsanız, bu kötülük-iyilik dengesinin tam ortasında bulunan bir karakter olarak başladığınızı söyleyebilirim.

Oyunumuz bu sefer açıkhavada geçtiğine göre, çok daha fazla insanla karşılaşağımızı tahmin edilebiliyor. Daha oyunun başından itibaren birçok insanla karşılıp, onlarla beraber yaratıklara karşı koyuyoruz. Bazen çelimsiz, ne yapacağını bilemeyen kişiler karşımıza çıkarken, bazen de elinde pompalı tüfekleriyle bizden bile vahşi ve güçlü insanlar karşımıza çıkabiliyor.