1/3

The Witcher

Hasan Uğur Nayır 3.06.2010 - 12:31
Cadıların diyarındaki kayıp kişilik.

Rahmetli ananemin evinde bir tane kayısı ağacı vardı. Bir sene meyve yapardı, toplar yerdik. Diğer senesinde ise meyve yapmazdı. Öyle dururdu, zaten sonunda kökü tutamadı ve devrildi. Oyun dünyasında firmalar da aslında birer ağaca benzer. Hepsinin verdikleri meyveler vardır. Bazıları iyi meyve verir, bazıları arada tatlı veya acı olur... Mesela Bioware, Valve, Capcom, Square Enix, Hideo Kojima, Peter Molyneux vs… daha aklıma gelmeyen birçok ünlü yapımcı ve kişiler var. Bunlar oyun dünyasına yön verirler. Yaptıkları oyunları yani meyveleri hep tatlıdır. Açıkçası çürük olanına ben rast gelmedim. Birde yeni dikilen ve aşısı tutup yeşerecek mi diye beklenen firmalar vardır. Mesela GSC Games böyleydi. Ukraynalı yapımcı seneler sonra Stalker’ı çıkardı, geç oldu ama sonuçta kaliteli bir yapımı ortaya koydu. Aşı tutmuş ve başarılı olmuşlardı. Polonyalı CD Projekt de işte bu yolda aynı şekilde yetişiyor.

Yetişen tohum

Uzun zamandır ortalıklarda dolanan bir isim var; The Witcher. Yapım, CD Projekt’e ait ve şu zamana kadar başka oyunları da yok. Yeni yeni açmaya başlayan, yeşillenen, meyve vermesi beklenen yeni dikilmiş bir ağaç gibi; ileride meyvesi toplanacak ve tadına bakılacak.

The Witcher, Andrzej Sapkowski’nin yarattığı fantastik bir dünyayı ele alıyor. Sapkowski, Polonya’da oldukça meşhur ve tanınan ünlü bir yazar. Bir tarafında ışığın olduğu, ancak kasvetli, karanlık bir dünya yaratmış. Bu dünya derinliklere ve sırlara sahip. Sonuçta zengin bir içeriği var. Böylesi sağlam bir temelin ele alınıp, Witcher içinde kullanılması gayet doğal. Geralt adında gizemli ve geçmişi karanlık birini yönetiyoruz. Kendisi aslında istememesine rağmen, kehanetlere göre bir kurtarıcı. Hikaye oyun içinde ilerledikçe derinleşecek, hatta bazı ilginç sırlar ortaya çıkacak. CD Projekt, Andrzej Sapkowski’nin yazdıklarını oyun içinde kullanıyor, böylece ortaya güzel ve gizemli bir senaryo çıkıyor.