1/2

Tom Clancy's Splinter Cell: Chaos Theory

Can Sağlam 3.06.2010 - 12:31
Karanlıkların arasından tecrübeli ajan yine görünecek

Splinter Cell ile ilk buluşmamız 2003 yılının başlarında sessiz sedasız gerçekleşmişti. “Çıktığımda beni al, süperim ben!” gibi reklam kampanyalarıyla hazırlanmayıp, oyuncuları derinden vurmayı hedeflemiş ve başarılı olmuştu. Özellikle sahip olduğu tür ve grafiklerle bizleri cezbetmeyi kolayca başarmıştı. İlk oyunu yalayıp yutanlar, serinin yenisini kısa bir süre sonra beklemeye başladılar. Ubisoft’taki çalışanları da gülen yüzlerini ve ceplerindeki paraları unutup 2. bir oyun için kolları sıvadılar. Serinin ikinci oyunu; Pandora Tomorrow, bekleneni pek veremedi. Multiplayer özelliği ve konusu dışında ilk oyunla neredeyse aynıydı. Şimdi, 2. oyunu Şanghay stüdyolarına devreden yapımcıların neden böyle yaptıkları kolayca anlaşılıyor. Meğerse Ubisioft, 2. oyunu bizim susmamız için hazırlamış! Evet, asıl devam oyunu Chaos Theory olacak. Hazırlanın, serinin 3. oyunun ön incelemesine başlıyoruz.

Sam sen yaşlanmışsın

Oyun boyunca sesini birkaç kez duyabildiğimiz ama yaptığı bin bir türlü cambazlıklarla beğenimizi kazanan Sam Fisher, geçen yıllara rağmen hiçbir bir yaşlanma belirtisi göstermeden görevden göreve koşmaya devam edecek. Chaos Theory bize o kadar da uzak olmayan bir tarihte 2008’te, Uzakdoğu’nun tam kalbinde Kore’de geçecek. Chaos Theory, Dünya’nın durumunun giderek vahimleştiği ve 3. Dünya Savaşı’nın eşiğine gelinen bir zamanı konu alacak. Bu gidişatı en çok hızlandıran etken de, uyuşturucuyla, silahlar ve mafyalarla haşır neşir olan yurtdışı destekli bir örgüttür. Tahmin ettiğiniz üzere, serinin diğer oyunlarından bilgili olduğumuz Ulusal güvenlik teşkilatı (namı değer NSA) bu işe bir dur demek ister ve karizmatik ajanımız Sam Fisher’ı tekrar göreve çağırır ve Sam Uzakdoğu yolu gözükür.

Saçların da beyazlamış

Sam Fisher, ilk oyundan beri kendini her yönden biraz daha geliştirdi, yeni hareketler öğrendi ama o her derde deva silahı ve susturuculu küçük tabancası dışında yanına pek bir şey almadı. Yeni oyunumuz da ise Sam yanına belki de daha sessiz olmak için bir bıçak alacak. Yanına alacağı bıçakla birlikte, sessizce yaklaşıp boyun kırmaktan vazgeçip uzaktan veya yakından bıçak fırlatabilecek. Dolayısıyla 3. oyunun biraz fazla kanlı geçeceği ihtimali bir hayli yükseliyor.

Sana amca diyebilir miyim

Oyunun videolarında gördüğüm ve gözlerimin yaşarmasına sebep olacak şekilde yenilikçi bir çok hareket olacak. Video’da elinize aldığınız bıçakla yaptığınız hareketler, multiplayer’da iki ajanın birlikte yaptıkları müthiş cambazlıklar, tavandan sarkıp düşmanın boynunu kırabilmeniz benim bu oyun için merak katsayımı iki katına çıkarmaya yetti. Tabii, düşmanlarınız da bu sırada elleriyle armut toplamayacak. Her daim sizi bulmaya çalışıp, izinizi bulduklarında da ortalığı sizin için cehenneme çevirecekler. Düşmanların yapay zekaları üzerinde çok çalıştıklarını belirten yapımcılar, anlaşılan bizi oyunda bir hayli terletmek istiyor.