1/2

Toz Leblebi

Tolga Canatan 25.10.2012 - 13:33
Nerede o eski bayramlar
Nice bayramlar geldi geçti. Onlarca yıl, yüzlerce ay, binlerce hafta hızla tükendi gitti. Tükenmeye de devam ediyor. Bu süreç içersinde yaşınız ne olursa olsun çok farklı bayramlar yaşadığınıza eminim. Yaşam biçiminize göre, kendinize has en güzel ‘an’ları şüphesiz bayram günlerinde geçirdiniz. Akrabalarınız, arkadaşlarınız ve niceleriyle kaynaştığınız o güzel dakikaların,  her yıl biraz daha değişime uğradığının da mutlaka farkına varmışsınızdır. Bende hem günün anlam ve önemine uygun bir yazı hazırlamak için, hem de biraz kafaları dağıtmak adına aklımdan geçenleri sizlerle paylaşmak istedim.

Sahi, Nerede O Eski Bayramlar ?
Yaşım bu serzenişi yapacak kadar büyük değil ancak ben bile eskilerin tadını alamıyorsam, benden onlarca yaş büyük ağabeylerimizin- ablalarımızın vay haline…  Yaşınız, cinsiyetiniz, kişisel beğenileriniz nedir bilemiyorum ama keyif aldığımız bir çok şeyin gün geçtikçe anlamını yitirdiğini sizde fark ediyorsunuzdur. Avrupalaşma adı altında uygar bir yaşam sürme mücadelesi içinde, bırakın şehirleri, sokakların bile net çizgilerle birbirinden ayrıldığı coğrafyalarda, herkes kendi derdine düşmüş, tempolu hayatları idare etmeye çalışırken, aynı bayramlar gibi bir şeylerin değişmeden, olduğu gibi kalmasını da bekleyemeyiz herhalde. Çocukken küçük, masum çikolata parçacıkları yüzümüzü gülümsetmeye yetebiliyorken, büyüdükçe gerçekten sahibi olduğumuz onca şey bizi memnun edemez hale geliyor. Biraz daha fazlası bizim olsun istiyoruz. Bunun için koşuşturuyoruz. Çok değerli zamanımızdan bir dakika olsun ödün vermeden çalışıyoruz. Haliyle bedenimiz bu telaşı, bu hızlandırılmış yaşamları kaldıramaz hale geliyor. Yoruluyoruz. Bu sebepten dolayı olacak ki eskiden anne babaların da ötesinde ton ton dedelerle geçirilen bayramlar artık ucuz otel tatilleriyle yer değiştiriyor.

Toz Leblebi
Bir zamanlar uykularımızı kaçırtan ve sosyal iletişimin tavan yaptığı bayram tatilleri, yorucu ve sıkıcı akraba ziyaretlerine dönüşüyor. Çocuk ya da genç yaştakiler için de bayramlar artık eskisinden çok daha farklı anlamlar taşıyabiliyor. Bayramlıkların kirlenmesini umursamadan o sokak senin bu sokak benim futbol maçları yapan erkek çocukları, artık kozlarını Fifa’nın online maçlarında paylaşıyorlar. ‘Alışma’ ya da daha anlaşılır bir ifadeyle ‘adam paylaşımı’ yapmanın heyecanını doğru dürüst tadamayan yeni nesil, mahalle takımı gibi son derece mühim kavramlarında içini dolduramaz hale geliyor. Maalesef ki artık oyunlarda bazı kuralların belirlenebilmesi için önemli olan ‘kırmızı tuttum kurallar benden’ demek değil, herhangi bir sunucuya girip ‘host’ olmak.

Anneler, babalar, dedeler, yeğenler, kuzenler, teyzeler, amcalar, halalar, dayılar…  Bayram temizliği, harçlıklar, sinema filmleri … Hangisi sizi daha çok mutlu ediyordu ? Toplanan harçlıkları idare etme konusunda sıkıntı çeken ve derhal mahalle bakkalını ziyaret edip tüm parasını harcamak isteyen, ‘gırgır’ gibi basit kutu oyunlarıyla saatlerce vakit geçirebilen çocuklar, ne oldu da tüketim aşkının cazibesine kapılıp onlarca bilgisayar oyunuyla mutlu olamaz hale geldiler ? Aslında bakarsanız ne olduğu çok açık bir şekilde ortada. Siz ne yaparsanız yapın, çocukken eğlendiğiniz şeylerle sizin çocuklarınız eğlenemeyecek. Bayramlarda büyüklerinizden aldığınız hazine değerindeki mendiller, her yeni doğan çocukla birlikte biraz daha tarihe gömülecek.

Nesil yenilendikçe alışkanlıklarda değişti ve o mendillerin yerini elbette iphonelar ve android uygulamaları aldı. Eskiden bayram öncesi yeni ayakkabılar alınır bayramın ilk günüde büyük bir iştahla giyilirdi. Bayramın zevkli havası heyecanla teneffüs edilirken, alınan ufak tefek ‘takım’ elbiselerle çocuklar mutlu edilirdi. Şimdi çocukları mutlu etmek için bir tek Crysis 3 bile yetmeyecektir. Yanına Razer mause pad ve Logitech klavye mause seti de alınmalıdır ki gerçekten ‘takım’ olsun !