Valve'ın engelli oyuncular için tasarladığı fikirler alkışlanacak nitelikte.
Yayın metnini alt yazılama işlemi ve normal altyazı, renk körü modu, tekli oyuncu modunda oyun içi durdurma (pause’lama), daha kolay zorluk seviyesi, yeniden ayarlanabilir tuş ayarları, fare hassasiyet ayarları, klavye ve farenin birlikte kullanımı veya gamepad kullanımı, vs.
Eminim kendi kendinize bunlar şimdi ne alaka diye soruyorsunuzdur. Bu saydıklarımız artık hemen her oyunda bulunan özellikler. Peki bu özelliklerin oyuna koyulmasındaki esas amaç nedir bir fikriniz var mı?
Birçok oyuncu günümüz oyunlarının engelli oyun severler için uygun olmadığı konusunda hem fikir, lakin Valve'ın bu konuda farklı fikirleri var.
Valve Software'de Deneysel Psikolog (Experimental Psychologist) olarak görev alan Mike Ambinder şöyle diyor "Engelli oyuncular için yaptığımız çoğu kolaylık (ister inanın ister inanmayın ama ilk paragrafta belirttiğimiz şeyler) engelli engelsiz tüm oyuncuların oyundan aynı hazzı alması için düşünüldü".
Bunun da ötesinde Valve, engelli oyuncuların oyun tecrübelerini arttırmak için yeni teknolojiler peşinde koşmaya devam ediyor. Ambinder "Şu an için özellikle göz hareketlerini takip eden algılayıcıların oluşturdukları potansiyellerle çok ilgileniyoruz. Amacımız eninde sonunda bu teknolojiyi oyun oynamak için kullanılacak bir kontrol aracına dönüştürmek. Örneğin bir zaman sonra bu teknolojiyi kullanarak fare imlecini gözünüz ile kontrol edebilme imkanınızın olması ne kadar güzel olurdu. Oyuncular oyun içi navigasyonu bu şekilde sağlayabilir ve hedefleme işlemlerini gözleri ile yapabilirlerdi. Eğer bu yaklaşımı göz kırpmaları veya farklı mimiklerle süsleyebilirseniz, bunları da tıklama işlemleri için kullanabileceksiniz. Bu şekilde klavye ve fare ya da gamepad gereksiniminden kurtulacaksınız" diyor.
Bunlar gerçekten çok güzel düşünceler, her ne kadar göz kırpma işi biraz sakat gibi gözükse de, örneğin felçli bir oyun sever için inanılmaz bir nimet. Umarız bu ve bunun gibi fikirler etkili bir kullanım için ileride gerçeğe dönüştüğünü görürüz. Sonuçta teknoloji ve bilim artık durdurulamıyor.
