Konami'nin bağımlılık yapan futbol oyunu Winning Eleven 8'in International sürümü ile bir gol daha!..
PlatformlarPlayStation 2
Yapımcı - YayıncıKonami - Konami
Çoklu Oyuncu: Var
Oyun Türü: Spor
Merlin Puanı94
ArtılarHarika oyuncu ve stat tasarımları, gerçekçi oynanış ve sorunsuza yakın kontroller, lisanslı ligler içermesi, derin bir içerik ve gerçekçiliğin getirdiği bitmez tükenmez eğlencesi.
EksilerBöyle bir oyuna yakışmayan müzikler, çözülemeyen frame rate sorunu. Aşırı(!) bağımlılık yapması da buraya yazılabilir!
Konami’nin bağımlılık yapan futbol oyununu bilmeyen kalmamıştır herhalde!
2004’ün sonlarına doğru PES4’ü oynamıştık. “Şimdi nereden çıktı bu WE8I?”
diyenler için belirteyim; bu futbol oyunu piyasaya her zaman, ilk önce Winning
Eleven adıyla, Japonca olarak çıkar. Sonra PES olarak yorumlanır. Ardından da
Japonca olan WE’nin diğer dünya dillerine çevrilmesiyle işlem sona erer.
Anladığınız gibi WE8I, PES4’den önce çıkan WE8’in Japonca olmayanıdır. Oyunumuz
tam olarak 5 dilde oynanabiliyor: İngilizce, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca ve
Almanca olarak. Elbetteki Türkçe yok.
Kıskanılacak kadar özel!
Bu sefer Konami yavaş yavaş şu isim hakları sorununu çözmüş. Önceki WE’lar
sadece FIFPro lisanslıyken, günümüzde durum değişmiş. Hollanda, İspanya ve
İtalya Ligleri tüm hakları oyunda bulunmakta. Konami TYO, daha önce oyunu
lisanssız sunmuş, biraz da olsa tepki görmüştü(buna rağmen yine en iyisiydi).
Bunun üzerine yeni oyuna lisanslı ligler koymak kaçınılmaz oldu. Bu liglerin
yanında İngiltere, Almanya, Fransa, Rusya, Türkiye, Portekiz, İskoçya… gibi
liglerin belli başlı takımları da oyunda yerini almış. Şimdi yaslanın
koltuklarınıza ve tüm zamanların en gerçekçi spor oyunuyla keyifli anlar
geçirmenize bakın.
WE8 inanılmaz bir görselliğe sahip. Futbolcular, statlar, animasyonlar, kısaca
her şey süper gözüküyor. Binlerce mo-cap tekniği uygulanmış futbolcular,
suratlarından tutun gol sevinçlerine kadar her şeyiyle tanınabiliyor. Bir
Sergen’i ya da Ronaldinho’yu tanımak çok kolay. Toplam seçilebilecek 27 stadınız
var. Her stat kendi genel çehresini içeriyor. Hatta genel seyirci potansiyelini
anlayacak kadar bile geliştirmişler olayı. Maç öncesi dolan koltuklar, sallanan
bayraklar, yanan meşaleler, marşlar derken takımınız sahada ve heyecan hat
safhada.
Bu şaşırtıcı görsellikten sonra sırayı mükemmel kontroller ve oynanış alıyor.
WE7’de olmayan birçok adam geçme ve pas çeşidi bulunmakta. Topun gerçekçiliği
harika. Artık öyle bilardoyu andıracak sekmeler yok. Oyun hızı da düştüğünden
iki koşuda kale önünde olamıyorsunuz. Bire birde adam geçmek, gerçekte de olduğu
gibi yetenek gerektiriyor. Sizin futbolcunuzun dribbling gücü rakipten aşağıysa
geçemeyecek, topu kaptıracaksınız. Diyelim geçtiniz ama pas gücünüz yeterli
değil. Kalabalık bir ceza sahası önüne doğru pas vermek yapacağınız son şey
olsun. Diyelim pası da verebildiniz ya da göğse yumuşak bir orta kestiniz, eğer
futbolcunuzun topa sahip olma ve kontrol güçleri az ise, büyük oranda topu
kaptıracaksınız. Demek istediğim o ki, artık oyun hiç mi hiç kolay değil. Yapay
zekâ gerçekten çok iyi organize olabiliyor, çok iyi top saklayabiliyor. İyi bir
oyuncuysanız, kıran kırana maçların çıkacağı kesin.
Bir diğer dikkat etmeniz gereken durum ise moral güçleriniz. Mavi ile kırmızı
arasında gidip gelen bu beş seviye, maçın da kaderi olabiliyor. En başta ki
moralsiz(mavi) oyuncuları asla maça sokmayın; çünkü mavi renkteki bir R.Carlos
hiç bir şey. Ne adam gibi pas verebilir, ne de oturaklı ortalar açabilirsiniz.
Forvetleriniz mavi ise, gol atmak mucizelere kalmış demektir. Asla gol
koklayamamakla beraber bol bol ofsaytta durup takımın genel moralini de
bozabiliyorlar; ama kırmızı renk demek, can demek, kan demek! Tüm gücünü sahada
göstermeye yemin etmiş bir futbolcu demek. Bütün yırtıcılığıyla her yere koşar,
güçlerine göre tüm sorumluluğunu yerine getirebilir demek. Kırmızı bir Çin ile,
moralsiz(masmavi) bir Fransa’yı devirmek mucize değil yani; devirmişliğim var,
oradan biliyorum. Son zamanlar da keşfettiğim bir diğer özellikte, moralsiz
futbolcuların diğerlerine oranla daha çabuk sakatlanması. Sakatlık tüm maçın
gidiş hattını değiştirebiliyor(aynı hayattaki gibi). Bu yüzden yersiz risklere
girmemekte fayda var. Sakatlanma animasyonları da gerçekten hoş. Sedyeyle dışarı
alınma, sonra da izin alarak sahaya geri dönme harika olmuş.