1/4

Yeni neslin tadını kaçıran faktör "Kötü Optimizasyon"

Tolga Canatan 9.05.2012 - 14:56
Oyunlar PC'de neden böyle?
Oyun dünyasına son bir kaç yılda gelen devrimsel nitelikteki yenilikleri tanımlamak için “Yeni nesil” kavramını kullanıyoruz. Bu sektöre ilgi duyan birçok kişinin de bildiği gibi bahsettiğim yeniliklerin tamamı oyun severleri mutlu etmekte. Çünkü artık oyunların bir çoğu ciddi anlamda sanaldan gerçeğe doğru kayıyor. Şüphesiz ki, değeri hızla artan oyun sektörünün her bir elemanı artık daha çok hayatımızda. Daha çok bizimle. Ancak bu gerçeği yaşamak, tadını çıkartmaya çalışmak bazen türlü türlü işkencelere katlanmak anlamına da gelebiliyor. İşte optimizasyonu kötü olan oyunlar da bu işkencelerden sadece birisi.

Optimizasyon nedir?

Sözlük anlamı, bir olay veya durumun en iyi veya en etkili şekilde yapılmasıdır. Diğer bir ifade ile en uygun duruma getirilmesidir. Birçok alanda kullanılan “Optimizasyon” kelimesinin oyun dünyasında da elbette ki farklı bir kullanımı yok. Genellikle “Port etmek” kalıbı ile iç içe geçmiş optimizasyon kavramı, oyunların programlama aşamasında mevcut bilgisayar donanımları için yeniden gözden geçirilmesi veya uyumlu hale getirilmesidir diyebiliriz. Bu kelime direkt olarak bilgisayar için yazılan bir oyuna yönelik olarak kullanıldığı gibi, konsollardan bilgisayarlara çevrilen oyunlar için de kullanılmaktadır. Örneğin birçok oyun severin bildiği gibi, bir konsol oyununu bilgisayar formatına (Windows, MAC) çevirirken o oyunun çekirdeği güncel bilgisayar donanımları için yeniden gözden geçirilir ve düzenlenir. Sonuçta ortaya söz konusu yapımın bilgisayar versiyonu çıkar. Geliştiricilerin dikkat ettiği (ya da en azından etmesi gerektiği) sorunun kaynağı da zaten tam olarak burası. Ortaya çıkan bu yeni format, konsol sürümleri ile aynı yeterlilikte olmuş mudur ?
Yeni neslin tadını kaçıran faktör "Kötü Optimizasyon"
Diyelim ki, çok sevdiğiniz bir serinin son oyununa kavuşmak için büyük gün geldi. Aylardır içinizde biriken büyük bir heves gözlerinizin içini parlatıyor. Oyunun kurulum ekranındaki o meşhur, akan çubuk bir türlü sona gelmiyor. Bu heyecanınız ile birlikte elbette ki sabırsızlığınız da artıyor. Nihayet oyun kuruldu ve sizde çalıştırdınız. Ama o ne çalıştırma? Son sistem bilgisayarınız sanki bir kaplumbağa...

Bu örnekle kim bilir kaç kez karşılaştık. Kaç kez yaşadık aynı duyguları. Aslında bunu bize yaşatan bilgisayarımız değil, geliştiriciler. Bazı oyunlar bilgisayar donanımlarına yönelik olarak o kadar kötü optimize ediliyor ki, donanım performansından bahsetmek boş yere enerji kaybetmemize neden oluyor. Yüzlerce hatta binlerce lira harcanan bilgisayar parçaları bizlerle dalga geçercesine yerlerde sürünüyor. Neden? Çünkü geliştiriciler yaptıkları oyunun pazar payını genişletme stratejilerine harcadıkları çabayı programlamaya harcamıyorlar. En azından gereken çabayı göstermiyorlar. Elbette bu her oyun için geçerli değil. Öyle ki, Crysis serisinin ilki tam bir optimizasyon faciası olarak listelenirken, Crysis 2 rakiplerine göz dağı verircesine inanılmaz başarılı bir optimizasyonla karşımıza çıkmıştı. Tabii bunda ilk oyundaki devasa haritaların daraltılıp daha çizgisel bir oyun deneyimine dönüştürülmesi büyük bir etken. Ancak ne olursa olsun CRYTEK dersini iyi çalışmış ve aynı hatayı bir daha yapmamıştı.