Kaldı ki bu geri dönüşü zaten ana karakterimizden de anlıyoruz. AC4’te kontrol edeceğimiz karakterimizin adı Edward Kenway. Kendisi AC3’te de tanıştığımız Haytam Kenway’in babası ve AC3’ün ana kahramanı olan Connor’ın büyük babası oluyor ve evet o bir korsan.
"Kaptan"! Edward KenwayOnu ilk önce ünlü korsan Karasakal’ın ağzından dinlediğimiz bir video ile görüyoruz. Geniş suratlı, sert çene yapısına sahip, mağrur ve gözlerinden korkusuzluğu anlaşılan bir adam Edward. Cesareti ve korkusuzluğu o kadar büyük ki koca Karasakal bile onun hikayesini anlatırken saygıda kusur etmiyor. Aslında o videoda Karasakal aslında henüz gerçek anlamda Karasakal olmamışken ve hatta Edward’ın ikinci kaptanıymış gibi anlatıyor hikayesini.
Eğer Karasakal’ın hayatını araştırırsanız onun 1680 ile 1718 yılları arasında yaşamış birisi olduğunu göreceksiniz. Dolayısı ile bizim hikayemiz de ortalama olarak 1700’lerde geçecek. İlginç bir tesadüf ise Karasakal’ın gerçek isminin de Edward olması. Tıpkı bizim Edward’ımız gibi gerçek bir İngiliz olan bu korsan da yıllarca denizlere korku salan bir adam oldu fakat her korsan gibi o da bir eğitim sürecinden geçti. Belki de onun da akıl hocası Edward Kenway di.
Oyunun baş içerik yöneticisi Carsten Myhill, Kenway’in kişiliğini şöyle anlatıyor:
“Kenway kayıtsız ancak her zaman bir planı olan, etkileyici ve zevk düşkünü, yakışıklı ve sıkı içici bir adam. Kısacası o, bir insanın kurnaz bir korsandan bekleyeceği her şeye sahip. Biz onların altın çağında ortaya çıkan imajlarını ve haklarındaki gerçek hikayelerin olduğu iddia edilen şeyleri tekrardan tanımlayacağız.”Oyunun kreatif yönetmeni Jean Guesdon ise Kenway’in 50’den fazla yere yolculuk edeceğini belirtiyor. Bunların içinde adalar, şehriler, Havana, Kingston ve Nassau gibi ünlü limanlar bulunuyor. Bunun yanında daha önemsiz, ufak balıkçı köyleri, gizli mağaralar, deniz altında kalmış gemi enkazları gibi yerler de olacak. Üstelik bu mekanların ziyaret sıraları ve sayıları ise tamamen bizlere bağlı olacak. AC3 ile devasalaşan açık dünya mekanizması AC4 ile daha da büyüyecek gibi.
Denizlerin köpeğiAC3 ile başlayan gemi tutkusu AC4 oyununda zirve yapıyor. Belli ki Ubisoft deniz olayını iyice gözüne kestirmiş durumda. Nitekim bunun üzerine AC3’te de oldukça düşmüştü. Ben şahsen deniz görevlerini ve senaryonun denizde geçen kısımlarını daha çok sevmiştim. Gemi kontrolü ve savaş mekaniği oldukça basit ve güzel bir şekilde hazırlanmıştı. Dolayısı ile yeni oyunun da genel olarak denizde geçeceğini düşünürsek bu mekaniğin aynısını ya da biraz daha geliştirilmiş versiyonunu görmemiz mümkün olacak.
Elbette bir korsanın gerçek aşkı deniz olsa da bazen içki, sohbet ve kadın için karaya da ayak basacak peki biz sürekli olarak “bir gemiye, bir karaya “ olayını nasıl gerçekleştireceğiz? Bu konuda Guesdon VG 247’nin yeni yayınladığı bir videoda yükleme sürelerinin olmayacağını hatta limandan denize atlayıp gemiye yüzerek ulaşıp oradan da deniz yolculuğuna, hatta görevinize başlayabileceğinizi söylüyor.