Beklediği İlgiyi Görmeyen Oyunlar
Hak ettiklerini alamayanlar...
Neden kaliteli bir yapım istenilen satış yüzdesini tutturamaz ve neden bir oyun kalite barajını aşamamışken satışlarda iyi bir rakam tutturur? Bu sorunun çeşitli cevapları var ve merlininkazanı olarak, ilgi görmeyen oyunlar hakkında bir galeri hazırladık. Arkanıza yaslanın, çayınızda hazırsa başlayalım;Öncelikle, oyun dünyasının genel panoramasına bakmamız gerekiyor. Bir oyun piyasaya çıkmadan önce meşhur fuarlarda özel sunumu yapılır. Yapımcılar etkili cümlelerle ve iddialı çıkışlarla oyunlarını gösterirler. Reklam faslı yapımcı şirketin sitesindeki demolarla, internet sitelerinde ki ön bakışlarla ve diğer tanıtımlarla devam eder. Doğal olarak oyuncular için, oyun öncesi bir algı ortamı oluşturulur. Beklentileriniz yükselir. Oyun piyasaya çıkınca seversiniz, ya da hayal kırıklığı yaşarsınız. Yapım hak ettiği ilgiyi görmez, diğer yandan hak etmediği ilgiyi görebilir.
Şimdi diğer önemli bir konuya geçelim; oyunu yapan firma kaliteli, yazılım mühendislerinden tutun, senaryo, müzik ve diğer görevli personel de, iş için biçilmiş kaftandır. Bu şekilde başlayan projeler ilerleyen zamanda sekteye uğrayabiliyor. Yapım ekibinden önemli kişiler projeden ayrılıyor, ya da senaryo yazarları iş bırakıyor ve oyun tabiri caizse yarım yamalak çıkıyor. Bu durum onlarca bilinen ünlü oyunun başına gelmiştir. Beklentiniz yüksek, ama alıp oynayınca beklediğinize değmediğini anlıyorsunuz.
Benim hazırladığım listedeki oyunlar için de, açık kapı bırakmak istiyorum. Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz, işte o oyunlar…
THE GATEWAY
Yıl 2002 ve Team Soho adlı firma PS2’lerimiz için The Gateway isimli oyunu piyasaya sürüyor. Aslında oyun 2000 yılındaki PS2 lansmanında tanıtıldı. Ancak, hikâyenin geçtiği Londra Şehri daha da detaylandırılıp, görüntüler render süzgecinden geçirildi. Bu yüzden 27 aylık bir gecikme yaşandı. Mark Hammond ve Frank Carter isimli şahısları kontrol ettiğimiz The Gateway senaryosu, kaliteli müzikleri ve özgür Londra şehir temasıyla dikkat çekmişti. Yani kısaca GTA severlerin ilgisini çekebilmek için yarışın içerisine dâhil olmuştu. GTA’yla kıyaslandığında grafikleri ve oynanış mekanikleri bir adım öndeydi. Eğer oyunu bitirirseniz, şehri özgürce dolaşabilme lüksünüz vardı. Diğer taraftan oyun, bazı teknik hatalarla doluydu. GTA’daki özgür dünya temasını oluşturamadı. Yapımcı firma ikinci oyunla, yani The Gateway-Black Monday’la oyun severlerin gönlünü alacaklarını söylüyordu. Ancak ign ve gamespot’tan ortalama 6,5 puan almıştı. Sitemizin puanı ise 66’ydı. PS3 için açıklanan The Gateway 3 ise, hala bekliyoruz.
1
Shenmue 3 ise büyük bir kitle tarafından hasretle beklenen bir oyun. Kickstarter sosyal medya üzerinden yardım kampanyası başlattı ve bu 9 saatte inanılmaz bir şekilde 2 milyon barajı aşıldı. Birde bu iş E3 fuarında tescillenince, geriye sadece beklemek kaldı. SEGA’nın Saturn başarısızlığı, Dreamcast konsolunu uzun süre yaşatamaması (PS2 faktörü) ve parasal kaybı da Shenmue oyununun kaderini belirlemişti. Hak ettiği karşılığı bulamayan Shenmue, umarım üçüncü oyunuyla beklenen çıkışı gerçekleştirebilir.
SHENMUE
Shenmue, SEGA’nın üzerine titrediği bir yapımdı. Saturn konsolu için hazırlanmaya başlamıştı. Saturn istenilen seviyeye gelememişti. Dreamcast 1999 yılında piyasaya sürülünce en çok güvendiği Shenmue idi. Oyun, açık dünya olmasının yanında, Adventure ve RYO öğeleriyle harmanlanmıştı. IGN 9,7 vererek bonkörlüğünü gösterdi, Metacritic 8,8 ve Gamespot ise ilginç bir şekilde 7,8 notunu veriyordu. Burada şahsi kanaatimi söylemem gerekiyor. Shenmue 1 ve 2 kesinlikle kalburüstü oyunlardı. Hikâye derinliği, oyundaki alışveriş sistemi, stabil fps hızı, grafikleri ve zamanının açık dünya oynanışını RYO öğeleriyle zenginleştirmesi, Shenmue’yi farklı bir konuma getirmişti. Bunda elbette ki Yu Suzuki ve ekibinin payı da büyüktü. Yapımın beklide en önemli şansızlığı, PS2’nin konsol piyasasını alt üst etmesiydi. Shenmeu eğer DC’a değil de PS2’ye çıksaydı, şimdi çok daha farklı şeyler yazıyor olabilirdik. Shenmue 2’nin ilk Xbox konsoluna da çıktığını belirtelim. Ben Shenmue 2’yi, Xbox konsolumda oynamıştım.Shenmue 3 ise büyük bir kitle tarafından hasretle beklenen bir oyun. Kickstarter sosyal medya üzerinden yardım kampanyası başlattı ve bu 9 saatte inanılmaz bir şekilde 2 milyon barajı aşıldı. Birde bu iş E3 fuarında tescillenince, geriye sadece beklemek kaldı. SEGA’nın Saturn başarısızlığı, Dreamcast konsolunu uzun süre yaşatamaması (PS2 faktörü) ve parasal kaybı da Shenmue oyununun kaderini belirlemişti. Hak ettiği karşılığı bulamayan Shenmue, umarım üçüncü oyunuyla beklenen çıkışı gerçekleştirebilir.
2
Bir kere şunu kabul etmemiz lazım; başarı türün öncüsü olmaktan geçmiyor, başarı, yaptığın oyunu zamanın gereksinimlerine göre şekillendirmekten geçiyor. Senaryosundan tut, oynanış mekanikleri, grafikleri ve teknolojik faktörleri, kaliteli olmak zorunda. AITD bu aşamaları geçerken, diğer rakipleri farklılıklarını ortaya koymuşlardı. Survivor Horror tarzı, RE ve Silent Hill üstünlüğü ile devam etti. Oyun her ne kadar bu yarışın içinde olmaya çalışsa da, yeni yeni rakipleri boş olan meydanı doldurmakta gecikmiyordu. Örnek olarak; Obscure, Cold Fear ve Alan Wake.
ALONE IN THE DARK
Infogrames, Alone in The Dark isimli oyunu piyasaya sürdüğünde, tarihler 1992’yi gösteriyordu. Survivor Horror mantığı üzerine şekillenmiş yapım, Resident Evil serisine de ilham kaynağı olmuştu. RE sonradan dâhil olduğu bu yarışta, AITD’ı geride bırakmayı başardı. Şimdi altyapısını hazırladığın ve öncüsü olduğun bir işte, birileri çıkacak ve işin kaymağını yiyecek. AITD’ın başına gelen böyle bir şeydi. Seri, son olarak “illimunation” adlı yapımla piyasaya çıktı ve filmi yapıldı. Bir kere şunu kabul etmemiz lazım; başarı türün öncüsü olmaktan geçmiyor, başarı, yaptığın oyunu zamanın gereksinimlerine göre şekillendirmekten geçiyor. Senaryosundan tut, oynanış mekanikleri, grafikleri ve teknolojik faktörleri, kaliteli olmak zorunda. AITD bu aşamaları geçerken, diğer rakipleri farklılıklarını ortaya koymuşlardı. Survivor Horror tarzı, RE ve Silent Hill üstünlüğü ile devam etti. Oyun her ne kadar bu yarışın içinde olmaya çalışsa da, yeni yeni rakipleri boş olan meydanı doldurmakta gecikmiyordu. Örnek olarak; Obscure, Cold Fear ve Alan Wake.
3
ICO
Benim, PS2’ye çıkan en favori oyunum diyebileceğim yapım Ico’dur. Team ICO öyle bir oyun yapmıştı ki, harika grafiklerinin yanında, hüzün dolu hikâyesi ve çeşitli bulmacalarla farkını ortaya koydu. Boynuzlu olarak doğan çocuk, büyük bir kalede kaderine terk edilmişti ve burada karşılaştığı kader arkadaşı ile kötü yazgılarını değiştirmek istiyorlardı. Oyuncuyla duygusal bağ kuran Ico, nedense beklenen ilgiyi görmedi ve 700 bin barajında kaldı. Belki de oyun için yeterli tanıtım yapılamamıştı. Team ICO, oyuna devam etme fikri yerine, Shadow of The Collosus ismini verdiği yeni bir proje başlattı. Bu yapım beklenen ilgiyi görmüştü ve PS2’nin önemli oyunları arasında yerini aldı. Firma şu anda harıl harıl “The Last Guardian’la” uğraşıyor. Bilindiği üzere PS3’e çıkarılması planlanmıştı ve onlarca ertelemenin ardından PS4’e çıkmak için gün sayıyor.
4
Oyunu biraz daha açalım isterseniz. Aksiyon-adventure türü diyebileceğimiz yapım, klişe bir senaryoyla gelse de, bünyesinde barındırdığı kontrol mekanikleri, çatışma sistemi ve adventure mantığıyla öne çıkmayı başardı. Jade için yaşadığı ada Lighthouse çok önemliydi ve gezegende yaşayanlar huzur içindeydi. Taki DomZ ırkı, Hillys’a saldırana kadar. Kızımızın bir de fotoğrafçı kimliği var çeşitli hayvan fotoğrafları çekerek para kazanabiliyor. Hovercraft ise, seyahatlerinde kullandığı araç. Ubisoft hatırlarsanız, devam oyunu ile ilgili açıklama yapmışlardı. Hatta birkaç resim paylaştılar. Devam oyunu gelir mi gelmez mi bilinmez, ama bu oyun konsepti sürdürülmeyi hak ediyor.
BEYOND GOOD & EVIL
Alın size hak ettiği ilgiyi görmeyen oyunlardan biri daha. Ubisoft tarafından geliştirilen yapım 2003 yılında piyasaya sürülmüştü. Hillys adlı gezegende geçen oyunda Jade ve domuz arkadaşının macerası konu alınmıştı. Jade karakteri yeşil bandanası, yeşil boyalı dudakları ve yeşil montu ile iddialı bir kadın karakter konumundaydı.Oyunu biraz daha açalım isterseniz. Aksiyon-adventure türü diyebileceğimiz yapım, klişe bir senaryoyla gelse de, bünyesinde barındırdığı kontrol mekanikleri, çatışma sistemi ve adventure mantığıyla öne çıkmayı başardı. Jade için yaşadığı ada Lighthouse çok önemliydi ve gezegende yaşayanlar huzur içindeydi. Taki DomZ ırkı, Hillys’a saldırana kadar. Kızımızın bir de fotoğrafçı kimliği var çeşitli hayvan fotoğrafları çekerek para kazanabiliyor. Hovercraft ise, seyahatlerinde kullandığı araç. Ubisoft hatırlarsanız, devam oyunu ile ilgili açıklama yapmışlardı. Hatta birkaç resim paylaştılar. Devam oyunu gelir mi gelmez mi bilinmez, ama bu oyun konsepti sürdürülmeyi hak ediyor.
5
Biraz da hikâyeye değinelim; hükümet gizemli bir adayı araştırması için, Regina isimli özel harekat ajanını gönderir. Gizli tesislerde neler döndüğünü öğrenmek için harekete geçtiğin de, olayın boyutu tamamen değişmiştir. Dinozorlarla dolu bir adada yaşam savaşı verecektir. İkinci oyunda bu kez, bilimsel araştırmalar neticesinde esrarengiz bir kaza meydana gelir. Kaza sonucu Edward City adlı yerleşim bölgesi geçmişe gönderilir. Hükümet kayıp insanların akıbetini öğrenmek ve kurtarma görevi için özel eğitimli komandoları gönderir. Bu komandolar, dinozorlar tarafından katledilir. Sadece Dylan isimli kişi hayatta kalmıştır. Yönettiğimiz karakter olan Dylan’a daha sonra Regina’da katılacaktır. Gördüğünüz gibi iş yapar dediğiniz bu proje için, yıllardır devam oyunu gelmedi.DC 3’ün konusuna değinmiyorum bile (hala kızgınım).
RE ve DC serisinin yaratıcısı Shinji Mikami yeni nesil platformlarda, Dino Crisis geliştirmek istediklerini belirtti. Bende; “zamanı geldi de geçiyor” diyorum.
DINO CRISIS
Eminim Capcom firması ve oyunlarını takip ediyorsanız, Dino Crisis adlı yapımı duymuş ya da oynamışsınızdır. Capcom, Resident Evil serisine devam ederken, hayatta kalma teması üzerinde şekillenen Dino Crisis’i piyasaya sürdü. Jurassic Park tadında bir oyun olan DC, dinozorlarla olan mücadeleyi konu almıştı. Capcom RE’da ki sabit kamera açılarını, etkileyici grafik tasarımlarını sürdürdü ve DC’ı daha ileri götürme çabasına girdi. Serinin 2. Oyunu da aynı dinamikler üzerine kuruldu. Bu kez iki karakteri kontrol etmemize olanak tanıdı. Dino Crisis son olarak Xbox platformuna çıktı. Şimdi bile “keşke çıkmasaydı” diyorum. O alıştığımız atmosfer, hikâye (uzaydaki dinozor teması) ve oynanış anlamında büyük hayal kırıklığı yaşatmıştı.Biraz da hikâyeye değinelim; hükümet gizemli bir adayı araştırması için, Regina isimli özel harekat ajanını gönderir. Gizli tesislerde neler döndüğünü öğrenmek için harekete geçtiğin de, olayın boyutu tamamen değişmiştir. Dinozorlarla dolu bir adada yaşam savaşı verecektir. İkinci oyunda bu kez, bilimsel araştırmalar neticesinde esrarengiz bir kaza meydana gelir. Kaza sonucu Edward City adlı yerleşim bölgesi geçmişe gönderilir. Hükümet kayıp insanların akıbetini öğrenmek ve kurtarma görevi için özel eğitimli komandoları gönderir. Bu komandolar, dinozorlar tarafından katledilir. Sadece Dylan isimli kişi hayatta kalmıştır. Yönettiğimiz karakter olan Dylan’a daha sonra Regina’da katılacaktır. Gördüğünüz gibi iş yapar dediğiniz bu proje için, yıllardır devam oyunu gelmedi.DC 3’ün konusuna değinmiyorum bile (hala kızgınım).
RE ve DC serisinin yaratıcısı Shinji Mikami yeni nesil platformlarda, Dino Crisis geliştirmek istediklerini belirtti. Bende; “zamanı geldi de geçiyor” diyorum.
6
PARASITE EVE
Capcom’un hayatta kalma oyunları sahnelenince, diğer benzer yapımlara da bakmak zorundayız. Parasite Eve adlı oyun 1998 yılında PS1 için çıkmıştı. İnsan kanındaki mitokondrilerin, tamamen başkalaşım süreci geçirmesiyle gelişen olaylar, bir şekilde farklı bir türün meydana çıkmasına sebep olur. Kandaki mitokondriler senaryoya göre, çağlar boyu üstün bir ırkın DNA’sını taşımaktadır. New York’ta başlayan bu garip olay gittikçe yayılır ve insanlar farklı bir yaratığa dönüşür. Polis Departmanında görevli Aya Brea salgını kontrol altında tutmak için görevlendirilmiştir. Devam oyununda ise bu kez Aya FBI’a katılarak mücadeleyi sürdürmektedir. Oyun RE mantığıyla ve sabit kamera açısıyla şekillenmişti. Ancak farklı olarak Aya’nın özel güçleri vardır ve çeşitli RPG öğeleriyle süslenmiştir. Her iki seriyi de oynayan biri olarak, Parasite Eve etkileyici bir oyundu, diyebilirim. Sinematikleri ise fevkaladeydi. Bir takım kitle var ki, Parasite Eve’i Resident Evil’dan üstün tutmuştu. Serinin son oyunu Parasite Eve 3rd Birtday 2010 yılında PSP’ye çıkmıştı.
Yorumlar 26
MK Okuru
8.07.2025 04:14
Kalan Karakter: 300
Gönder
MK Okuru
4.12.2015 09:05
Parasite Eve mükemmel bir oyundur. Oynamayan emülatör ile oynasın mutlaka.
Yanıtla
Kalan Karakter: 300
Gönder
MK Okuru
11.12.2015 17:56
Shenmue bence burada olmayı haketmiyor, seri gayet seviliyor bunu 3. oyunu yapacaklarını duyurduklarında aldıkları destek ile gördük tek sorunu olsa olsa farklı farklı platformlara çıkıp çoğu kişi tarafından takip edilememesidir, onun dışında oyun gayet güzel deneyen herkes bu konuda hemfikir.
Yanıtla
Kalan Karakter: 300
Gönder
MK Okuru
10.12.2015 21:26
test drive unlimitied 2...
Yanıtla
Kalan Karakter: 300
Gönder
MK Okuru
9.12.2015 00:03
Ya şu ilk oyun The Gateway değil de The Getaway değil miydi?
Yanıtla
Kalan Karakter: 300
Gönder
MK Okuru
9.12.2015 16:53
dino crisis 2 muhteşemdi. hala senaryosu, ozamana göre grafikleri ve aksiyonunu unutamam. capcomun capcom olduğu dönem harbiden muhteşem oyunlar çıkarmışlardı.
Yanıtla
Kalan Karakter: 300
Gönder
Tüm Yorumları Gör