Ejderhalar insanın en büyük dostudurDragon’s Prophet’in en önemli özelliklerinden bir tanesi elbette ki ejderhalar. Ejderhalar sadece oyunda bir mount veya oyunun hikayesinde önemli bir rol alan yaratıklar değil DP’de. Onlara resmen oyunun savaş ve oynanış mekaniklerinin temelini oluşturuyor.
Demin sizlere oyunda sadece 4 sınıfın bulunmasının da bundan dolayı olduğunu söylemiştik. Nitekim sahip olduğunuz ejderhalar sizlerin sadece pet ya da mount’ları olmuyor, bunun yanında yeteneklerinizi de benzer sınıflara göre faklılaştırıyorlar.
Oyunda yakalanabilir ve evcilleştirilebilir 300’den fazla ejderha bulunuyor. Lakin kombinasyonu arttıran şey ise her ejderhanın (birbirinin aynı ejderhalar olsa bile) hem yetenekleri hem de attribute’ları farklılık gösteriyor olması. Öte yandan ejderhalarınızı karakterinize göre geliştirebildiğiniz için onları Tank, Healer veya DPS karakterler olarak hazırlayabiliyorsunuz. Bu da sizlere pek çoğu instance’ı solo olarak yapmanızı sağlıyor.
Ejderhalar da farklı şekillerde bulunuyor. Kimisi kara aracı olarak etkiliyken kimisi havada kimisi ise suda oldukça iyi birer mount oluyor. Elbette uçabilen ejderhalarla da etkili hava savaşları yapabiliyorsunuz. Karakterinizde beş ve ejderha terbiyecisinde beş olmak üzere aynı anda toplamda 10 adet ejderhaya sahip olma imkanınız var lakin ilk iki slot açıkken geri kalanları zamanla açabiliyorsunuz.
Bunların ötesinde siz oyundan çıktığınızda ejderhalarınız boş durmuyor, eğer crafting veya başka bir profency sahibi iseniz ejderhanız siz yokken yeteneğinize uygun olarak materyal topluyor.
Savaşın ön hatlarıDP’nin en büyük özelliğinden bir tanesi de Cross-Server. Daha doğrusu Cross-Server’ı tam anlamıyla kullanması.
Oyunun hikayesinin ve görevlerinin geçtiği yerler haricinde “Frontier” adı verilen özel bir bölgeleri bulunuyor. Yüzen adalar üzerinde bulunan bu frontierlar oyunda PvP yapabileceğiniz tek bölge. İlk başta kulağa biraz kötü gelse de mantıklı bir sebebi var. Her şeyden önce Runewalker oyunun kendi dünyasının oyuncunun karakterini geliştirmesi için kullanmasından yana. Sonuç olarak PvP’yi nerede yaptığınız çok da önemli değil.
Frontier’ların bir diğer özelliği ise her karakterin evini buraya kurabilecek olması. Frontier’da cross-server özelliğini net olarak görebiliyorsunuz çünkü oyunda kaç farklı sunucu olsa da oyundaki bütün oyuncular Frontier’da buluşuyor.
Evlere geri dönecek olursak, bu bölgelerde çitlerle çevrilmiş alanlar mevcut. Oyuncular farklı fiyatlardaki bu arsaları satın alarak evlerini hatta villalarını yapabilecekler. Öte yandan tıpkı Skyrim’de olduğu gibi bu evler kişiselleştirebilecek. Fakat Skyrim’deki gbi kalıpların aksine tıpkı Sims’teki gibi her odayı eşya eşya tasarlayabileceksiniz. Bu da her evin birbirinden farklı olmasını sağlayacak. Öte yandan evlerden vergi alınacağı da söylendi ancak bu konuda henüz detaylar belli değil. Kısacası tam bir ev hayatı yaşayacaksınız.
Evler sizin güvenli bölgeleriniz olduğu için belli bir alan içinde PvP’ye kapalı olacak. Bunun yanında her frontier’da bir tane de büyük kale bulunacak ve burada da Guild’lerin önemi ortaya çıkacak. Guild’ler birbirleri ile savaşarak bu kalenin kontrolünü ele geçirmeye çalışacak. Kaleyi kontrol eden guild frontier’ın da kontrolünü ele geçirecek ve oradaki kaynakları kullanabilecek. Elbette farklı guild’ler kuşatma silahları, üyeleri hatta ittifak olduğu diğer guild’ler ile kaleye saldırıp yeni liderliklerini ilan edebilecekler.
Bu yüzden guild’ler için belli bir üye sayısı sınırı olacak. Bu rakam henüz belli değil ancak iki haneli bir rakam olacak gibi. Bu da guild’lerin olabildiğince dengeli kalmasını ve savaşlarda haksızlık olmamasını sağlayacak.
Kale savaşlarında savunan taraf oyun içi para ile NPC satın alabilecek, saldırı kuleleri kurabilecek, kısacası bir fantastik orta çağ savunması için gerekli pek çok şeyi oyunda bulabilecek.
Şimdilik Dragon’ds Prophet hakkında anlatacaklarım bu kadar. Dediğim gibi oyun henüz beta aşamasının başlarında. Kapalı beta çok yakında başlayacak. Öte yandan oyun Almanca, İngilizce ve Fransızca’ya çevrilmiş. Diğer diller için ise çalışmalar devam ediyor. Duyduklarımıza göre Türkçe de mevcut diller arasında yerini almış.
Açıkçası ben çok fazla beklentiye girmeden gittiğim DP lansmanından ciddi bir beklenti ile döndüm. Şu sıralar heyecan yaratan Elder Scrolls Online’a benzer bir yapısı olsa da özellikle ücretsiz olmasından dolayı ciddi bir alternatif olarak düşünülebilecek bir oyun. Yakın zamanda oyunun baş yapımcısı Tony Tang ile yaptığımız röportajı da sitemizde görebileceksiniz
İlerleyen zamanlarda neler olacağını göreceğiz umutluyuz bakalım.