1/16

Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)

Team One! 3.06.2010 - 12:31
San Andreas sokaklarına dair bilinmedik hiçbir şey kalmasın!
İçerik No İçerik
1 Geçmişe yolculuk
2 Haritalar
3 Silahlar
4 Çeteler
5 Radyolar
6 Detaylı inceleme

Emeği Geçenler:

Umut Ersaraç, Can Gülay, Emre Günen, Metin Üner

28/02/1998 Grand Theft Auto

Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
Mart 1998… Evde çok sakin bir şekilde oturuyordum. Elime gelen oyunları deniyor kendi halimde öyle eğlenmeye çalışıyordum. Oldukça da sıkılmıştım. Tam bu hislerle bilgisayar başında uyuklamak üzereyken kapı çaldı. Anca yerimden kalkıp kapıyı açtım. Karşımda duran arkadaşım bağırarak “Abi şu elimde tuttuğum CD varya her şeyi değiştirecek. Hayatın anlamını buldum!” diyerek içeri daldı. Ben delirdiğini düşünerekten odama doğru yürürken o CD’yi takmış ve yüklemeye başlamıştı. Ben CD kapağına isteksiz isteksiz uzandım. Bir oyun olduğu anlaşılıyordu zaten ama ben adını merak etmiştim. Grand Theft Auto… Öylesine bir oyun diye düşünürken oyunun yüklenmesi sona erdi ve arkadaşım heyecanla oyunu açtı. Herhangi bir demo yoktu. Oyunda kullanacağımız karakterin fotoğrafını ve ismini girdikten sonra ilk şehri seçerek oyuna girdik. İlk açıldığında sadece üstten görünen etrafta arabalar geçen hemen hemen hiçbir özelliği olmayan bir oyun olduğunu gördüm. Tam “Ammaaan bu ne be” diyerek arkamı dönecekken arkadaşım bir arabayı çaldı. İşte o an kafamda şimşekler çakıverdi. Tam 10 saat boyunca oynadık. Bu ne zevk bu ne sürükleyicilik bu ne güzel fikir demekten bıkmamıştım. Gerçekten de bilgisayar oyunlarının tarihi yeniden yazılıyordu dostlarım. Her bindiğiniz arabanın bir radyosunun oluşu ve değişik müziklerin çalması (ve değiştirilebilir olması), koskoca bir şehir, değişik görevler, araba çalmanın zevki, her ne kadar kamera açısı tepeden de olsa hızın verdiği hissiyat, bazılarını her ne kadar rahatsız etse de görevlerde (Veya keyfinizce) etraftakileri harcamanız bu oyunu kral yapıyordu. Zaten çok zaman geçmeden de bütün oyun dergileri (ki ülkemizde çok az sayıda vardılar) oyunu birinci sıraya koydular. Oyunu bitirenler aç kurt etrafta GTA2 haberlerini arıyordu… Bu oyun bağımlılık yapmıştı. Bitiren bir daha bitiriyor veya zevk için etrafta takılıyordu. Bu oyun bu kadar ünlü ve talep alırken ilginç bir durum vardı. GTA1 hiçbir ödül almadı. Ama bunun daha bir başlangıç olduğunu hemen herkes biliyordu…

2/16

31/03/1999 Grand Theft Auto: London 1969

Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
GTA: London 1969 ilk oyuna çok fazla bir şey eklemiyordu. Bazılarına göre bir ek paket ne gerektiriyorsa onu içeriyor bazılarına göre ise “yetersiz” damgasını yiyordu. Aslına bakarsanız bende çok yeterli olduğunu düşünmüyordum. Oyunu alır almaz eve koşmuş değişiklikleri tahmin etmeye çalışıyordum. Ama hiç de beklediğim gibi olmamıştı. Harita, görev şekilleri ve çeşitleri, araba çeşitleri, ara yüz ve müzikler. Onun dışında her şey aynıydı. 10 dakikalık süren hayal kırıklığından sonra hemen ilk oyunda olduğum heyecanlı ve canlı moda girip oyunu bitirmeye koyulmuştum. İlk oyunda hangi duyguları hissettiysem GTA: London 1969’da da aynı hislerle oyunu oynadım ve bitirdim. GTA1 oyun dünyasında deprem yaratırken ek paketinin bu kadar yetersiz olması üzücüydü. Ama ek paketin çıkmasından yaklaşık 6 ay sonra oyunun 2. çıkıyordu…

30/09/1999 Grand Theft Auto 2

Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
Artık GTA ismi bilgisayar oyunu oynayan herkes tarafından ezberlenmiş ve devamı beklenen bir hale gelmişti. Ben de bu kitlenin en tutkulu üyeleri arasındaydım. İkinci oyun için çok ciddi beklentilerim vardı. Oyunu beklerken sistemimin ikinci oyunu kaldırmayacağını hiç düşünmüyordum. Ama oyunu bilgisayarıma kurduğumda beklenmeyeni yaşadım. Oyun bende durarak çalışıyordu. Aslında çok ciddi yapılan güncellemeler olmamasına rağmen grafiklerde yapılan iyileştirmeler benim makinemi tıkamıştı. Çok üzülmüştüm. 1 hafta içerisinde yalvara yalvara sistemimi düzene soktum. Ve oyunu kurdum. Herhalde hayatımda hiç böyle bir hayal kırıklığına uğramamışımdır. Gece-gündüz olması, arabaların değişmesi, haritanın yenilenmesi, müziklerin farklılığı, görevlerin ve konuların (hafiften) ilk oyunla aynı olmaması… Belki bunlar sizin için “İşte beklediğim değişiklik!” denilecek türdendir. Ama benim için değildi! Ben bu oyun için sistemimi değiştirmiştim. Fakat oyunu bitirmek bile hiç içimden gelmedi! Yıkılmıştım. En azından kamera açısı falan değişir diye düşünüyordum. Ama olmadı. Üçüncü oyunu niye alayım ki diye düşünmeye başlamıştım. GTA2’den sonra benim için “GTA’nın yenisini bekleme günleri” bitmişti. Keşke bu oyunun adı da GTA2 değil de başka bir ek paket olsaydı…

3/16

20/05/2002 Grand Theft Auto 3

Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
Teknoloji iyice ilerlemiş durumdaydı. PlayStation 2 gibi bir makine biz oyuncuların önüne sunulmuştu. Ben o zaman OYUN KONSOLU almaya karşıydım. Çünkü ona vereceğim parayla sistemimde ciddi değişiklikler yapabiliyordum (Hoş hala böyle düşünüyorum :). Birkaç arkadaşım PS2 sahibiydiler. Her gidişimde bana inatla “Ya gel bak GTA3 burada inanılmaz olmuş. Bir bak merak etmiyor musun?” diye soruyorlardı. Naz yapmıyordum. Sadece bir daha hayal kırıklığı olacak mı sorusu aklımdan çıkmıyordu. Birkaç gün sonra tekrar gittiğimde “Açın” dedim. Açıldığında gözlerim dolmuştu… Ağzımdan ise iki kelime çıktı “İşte bu…”. İlk oyunla ilgili yazdığım hisler neyse bunda da öyle oldu. Kamera açısı değiştirilebiliyordu (karakterin arkasında durması en iyisiydi), her şey 3 boyutluydu, görevler konu güzel demolarla anlatılıyor gösteriliyordu, koskocaman yaşayan bir şehir vardı, silahlar olaylar iyiden iyiye gelişmişti tek kelimeyle mükemmeldi. Onlarca site ve dergiden ödüller aldı. Yeni yamalar yapıldı. Oyunun belki tek eksiği olan “Lisanslı arabaların” olmayışını bile türlü uğraşlardan sonra oyunun fanatikleri tarafından geliştirilen Modern Mod ve REAL GTA yamaları ile tamamlandı. Herşey tamdı. Radyo kanallarının yanında kendi müziklerimizi de oyunun içinde dinleyebilmemiz GTA3’e ayrı bir zevk katıyordu. Bitmesini istemediğim ender oyunlardandı… Bitti ama yeni GTA fazla gecikmemişti…Bu arada unutmadan ben o PS2’si olan arkadaşlardan tam 5 ay sonra oyunu kendi evimde oynayabildim.

12/05/2003 Grand Theft Auto: Vice City

Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
Artık GTA adının oyun dünyasında tanıtımına veya anlatılmasına gerek yoktu. Yenisi gelecek dendikten sonra insanlar oyunun çıkış tarihini takvimlerinde işaretliyor sabırsızlıkla oyunu bekliyorlardı. GTA3 PC oyunları dünyasında aynı ilk oyundaki gibi BOMBA etkisi yarattı. Artık o bir efsaneydi. Değişik oyun konsepti, grafikleri, müzikleri, kendine has konu anlatımı, oyun dili ve karakterleri ile GTA serisi bir efsaneydi. Binlerce kişi tarafından el üstünde tutulan bir o kadar insan tarafından da karşı durulan başka bir oyun var mı diye düşünüyorum. GTA: Vice City kendisinden bir önceki oyun olan GTA3’ün geliştirilmiş versiyonu olarak görülüyordu. Artık Rockstar işi çözmüştü. Önce PS2 kullanıcıları sonra da PC kullanıcıları bu oyuna da hücum ettiler. GTA bitmeden kimse başka bir oyuna bulaşmıyor bulaşamıyordu. Oyunda olan eğlence kolay kolay diğer oyunlardan elde edilemiyordu… Vice City oyunculara tatil yeri havasını tam anlamıyla veriyordu. Bikinili kızlar, mayolu gençler, kumsal, deniz, araç tipleri bu havayı tamamlıyordu. Helikopter ve motorsiklet kullanma olayları ise GTA’larda son noktaydı… Aslına bakarsanız uçakta var ancak kontrol zorluğundan dolayı pek hatırlanmayan ve tercih edilmeyen bir araçtı…

4/16
Haritalar:

Bilindiği üzere GTA oyunlarında şehir adalara bölünmüş halde olurdu. Bu bile bize çok büyükmüş gibi gelirdi fakat San Andreas’da harita işini oldukça abartmışlar. Artık bir şehir yerine içinde üç şehir bulunduran bir eyalet’te oynayacağız. Bu da oyunun ne kadar geniş bir yelpazeye yayıldığını gösteriyor.

Bu eyaleti üç şehir olmasına rağmen dört bölümde inceleyeceğiz çünkü bu şehirler arasında aldığınız yollar da hiç kısa sayılmaz doğal olarak yolda uğrayabileceğiniz bir çok bölge olacak…

Los Santos: The Beach, Rodeo, RichMan Country Club, The Market, Los Santos Police Department, Idlewood, Ganton, East Los Santos ve Mulholland.

San Fierro: Juniper Hollow, Downtown, Easter Basin, Doherty, Garcia, Hashburry, Alex's Hotdogs, San Fierro Medical Center, Cluckin' Bell ve Carvin Stadium.

Las Venturas: Blackfield, Rockshore, The Strip, Old Las Venturas Strip, Roca Escalante & Creek ve Las Venturas Airport.

Country & Desert: Blueberry, Palomino Creek, The Farm, Angel Pine, Bayside Marina, World's Largest Cock, Las Barrancas, The Big Ear ve Hunter Quarry.

Görüldüğü üzere oyunun geçeceği alan oldukça geniş ve bunların içindeki bölgelerde çok çeşitli. Şimdi bu bölgeleri biraz tanıyalım.

LOS SANTOS;

The Beach: Hakkında çok fazla konuşmaya gerek var mı? Tabi ki şehrin en canlı ve eğlenceli yeri gündüz olduğu gibi gece de muhteşem bir atmosfere sahip. Şehirde PARTİ’nin hiç bitmediği tek tük yerlerden biri.

Rodeo: Los Santos’un batısında bulunan bu bölge de genelde zengin ve ünlü insanlar bulunuyor bunun dışında bölgede bulunan Rodeo Hotel genelde iş görüşmelerinin yapıldığı bir yer buda buranın bizim için uğrak bir yer olacağı anlamına geliyor.

RichMan Country Club: Tenis ve golf sahasının bulunduğu doğal olarak zenginlerin ağırlıklı olduğu bir bölge.

5/16

The Market: Bu bölgede Home to the Verona Mall and Blastin' Fools Records Company adında bir şirket bulunuyor her ne kadar bu şirket sıradan bir müzik şirketi gibi gözükse de aslında dünya rap piyasasını elinde tutan mafyanın birleşme noktası. Ayrıca bölgede yıllardır yıkılmaya çalışılan bir de otomobil fabrikası var.

Los Santos Police Department: Fazla söze ne hacet potansiyel düşmanlarımızdan bir başkası daha.

Idlewood: Pizzacının, berberin ve dövmeci’nin bulunduğu bu bölgede oldukça işlek olacağa benziyor. Bu da buradaki suç oranının hiç de küçümsenmeyecek kadar çok olacağını gösteriyor.

Ganton: Şehirdeki bir çok suçlu gibi John’da burada yetişmiş. Ciddi sosyal problemlerin, cinayetlerin, araba hırsızlıklarının sıkça görüldüğü bir mekân.

East Los Santos: Şehrin merkezi konumundaki bu yer aslında bütün çetelerin kontrol etmek istediği bölge. Fakat öyle görünüyor ki bu pek mümkün olmayacak. Bölgenin çeteler açısından öneminden söz ettikten sonra biraz da bu bölgeyi bu kadar özel kılanın ne olduğuna bakarsak; bölgede basketbol sahaları, kaykay parkı ve bir de striptiz klüpü bulunuyor. Bunları söyledikten sonra nasıl bir anlam taşıdığı konusunda bir fikir sahibi olmuşsunuzdur sanırım.

Mulholland: Bu tepeye çıkıp şehrin masum görüntüsünü gördüğünüzde gözlerinize pek inanamayacaksınız.

SAN FIERRO;


Juniper Hollow: Geniş yolları ile ünlü bu bölge de Jizzy's pleasure domes adındaki şehrin en ünlü cinsel aletlerini satan dükkanını ziyaret edebilir yada bölgede bulunan diğer büyük yer olan Gant Bridge visitor center’a gidip bir düğün izleyebilirsiniz.

Downtown: Şehrin finans açısından nabzının tutulduğu bölge ayrıca bölge güçlü rüzgarları ile de ünlü.

Easter Basin: Limanların bulunduğu bu bölge Da Nang çetesinin evi gibi ayrıca şehirde görebileceğiniz en acayip yerlerden biri. Çünkü yedek botların durması için konulan limanın hiçbir şekilde ıslatılmaması isteniyor. Peki bu acayipliklerin sebebi ne tabi ki şehire sokulan eroin, silah ya da diğer yasadışı malzemenin hepsinin bu bölgeden girmesi. Kısacası nasıl finans açısından Downtown şehrin nabzını tutuyorsa burası da suç açısından nabzını tutuyor.

Doherty: Burası eskiden kalma endüstriyel bir bölge. Genelde uyuşturucu dağıtıcılarının ve araba hırsızlarının bulunduğu bu bölgede Wangs Car Showroom’dan çalıntı bir araba alabilirsiniz ya da çaldığınız bir arabayı pay n'spray shop’da boyatıp, burada satabilirsiniz.

6/16

Garcia: Bu bölge San Fierro Rifa tarafından kontrol ediliyor. Ayrıca burası uyuşturucu satıcılarının uluslar arası konumda buluşma noktaları olarak gösteriliyor.

Hashburry: Genelde hipilerin bulunduğu bu bölge bir fuhuş cenneti.

Alex's Hotdogs: Dışardan bakıldığında sıradan bir sosisli satıcısını anımsatsa da buranın sahibi olan Alex şehirdeki elektronik suçların merkezi niteliğini de taşıyor ayrıca hipilerle de arası oldukça iyi bu da bu adamdan uzak durmamız için bir diğer neden.

San Fierro Medical Center: Kuşkusuz GTA serilerindeki en büyük hastane ayrıca bedava tedavi olanağı da olması bir diğer iyilik.

Cluckin' Bell: Şehrin her yanına yayılmış restoranlar zinciri.

Carvin Stadium: Sixty-niners’ın evi ve şehirdeki sporseverlerin uğrak yeri.

LAS VENTURAS;

Blackfield: 1967’den beri 700 hipinin yaşadığı söylenen bu bölge sokak yarışlarının kalbi konumunda. İsterseniz buraya gelip yarışları izleyebilir ya da katılabilirsiniz. Fakat işin ilginç kısmı buranın ismi hala Turning Tricks Bike School olarak geçiyor olması.

Rockshore: İsminden de anlaşılacağı gibi genelde rock saçmalıklarının yoğun olduğu bölge. Aklınıza gelen hemen her yasadışı olay burada gerçekleşmiştir. Ayrıca bölgede birde düğün salonu bulunuyor.

The Strip: Her yaşa ve bütçeye uygun kumarhanelerin olduğu bölge. Ayrıca bölgede bir çok striptiz klüpü de bulunmakta.

Old Las Venturas Strip: 7 gün 24 saat açık olan bu yerde hotdog ya da dondurma yiyerek eski günleri hatırlayabilir ve biraz rahatlayabilirsiniz.

Roca Escalante & Creek: Polis olmak isteyip de yetersiz bulunanların takıldığı bir bölge. Yani burada dolaşırken oldukça dikkatli olmamız lazım. Ayrıca burada bulunan Creek Mall, featuring 'Suburban' ismindeki mağazadan ardadığınız her tür kıyafeti bulabilirsiniz.

7/16

Las Venturas Airport: San Andreas’da bulunan üç hava alanından biri 100’den fazla ülkeye uçuş yapılıyor.

COUNTRY & DESERT;

Blueberry: Aslında buraya şehrin ölü bölgesi diyebiliriz. Çünkü San Fierro’nun yakınlarındaki bu yerde büyük çiftlikler bulunuyor bunun dışında Panopticon adındaki muhteşem şehir manzaralı bir tepe olmasına rağmen burada yaşayan insan sayısı çok fazla değil.

Palomino Creek: Terkedilmiş bir kasaba havası taşıyan bu bölge aslında o kadar da cansız değil. Bölgede bulunan banka çok sık soyuluyor. Ayrıca sürekli açık olan bir de kiliseleri var.

The Farm: İsminden de belli olacağı gibi burası bir çiftlik. Fakat burası genelde bir mezba gibi kullanıldığı için polis yıllardır bunun önüne geçmek istiyor. Çünkü kanın olduğu her yerde olduğu gibi burada da bir çok suç işlenebiliyor.

Angel Pine: Şehrin batı köşesinde bulunan bu sakin kendi halindeki kasabada kamyoncular için uğrak yerler ve bir silah dükkanı bulunuyor. Bu da ister istemez suça davetiye çıkartıyor.

Bayside Marina: San Fierro’nun kuzeyinde bulunan bu bölgeden Gant köprüsünü rahatça görebiliyorsunuz. Ayrıca buradaki su sporları okuluna katılıp yelkenli kullanmayı bile öğrenebilirsiniz.

World's Largest Cock: Dünyanın en büyük ve en gereksiz horozunun bulunduğu yer. Dünyanın her yanından bu horozu görmek için gelenler oluyor.

Las Barrancas: Şehirdeki beklide en kolay suç işlenebilen yer. Çölün ortasındaki bir baraj geçmişi pek parlak olmadığı gibi hala buradaki güvenlik yerlerde sürünüyor.

The Big Ear: Radyasyon yayan koskocaman bir alıcının bulunduğu bölge.

Hunter Quarry: Bende cesetleri nereye gömeceğiz diye düşünüp duruyordum. Öldürdüğümüz cesetlerden kurtulmak için bence çok iyi bir bölge inşaat alanı.

Görüldüğü üzere harita büyük olduğu kadar kapsamlıda bu keşfetmemiz gereken yerlerin sayısını bir hayli artırıyor.

8/16
Silahlar:

Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  Knuckle Duster : Ateşli ya da kesici silahınız yoksa yumrukların yerini alabilecek en ilkel silah. Parmaklarınıza geçirdiğiniz bu metal ile yumruklarınız iki kat güçlenecek, bir veya iki vuruşta düşmanınızı yere sereceksiniz. Özellikle arka sokakların karanlık çocuklarının sıkça kullandığı bu silah yakın dövüşte büyük üstünlük sağlar.
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  Katana: Ninja olmak isteyeniniz var mı? Tipik bir Japon kılıcı olan “Katana” düşman uzuvlarını kesmek için bire birdir. Tek bir darbesi bile düşmandan bir kova kan çıkarmasına yeterlidir. Bir katana ile neler yapılmaz ki? Keser, doğrar, kıyar. Gangsterlerin en büyük yardımcısı…
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  Colt.45: Tüm sokak çetelerinin değişmez silahı, nam-ı diğer tabanca. Standart tabanca olarak oyundaki en güçsüz ateşli silahımız olan Colt.45, basit görevlere mesafe tanımaksızın nişan alma özgürlüğü ile yanımızdan ayırmayacağımız en önemli silahlarımızdan olacak. Özellikle zencilerin bu silahı yan tutarak kullanması racon gereğidir!
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  Uzi 9mm: Tam otomatik makineli silahımız Uzi. Motosiklet üzerinde özgürce kullanabildiğimizden dolayı Vice City’de en sevilen silahlardan olan Uzi, yine önemli silahlar arasında yer alıyor. Hafif olmasından dolayı koşmakta problem yaratmadığı gibi, rahatça nişan alıp seri ateş edebilmesi ile özellikle Los Santos çevrelerinin en rağbet gören silahı.
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  Ingram Mac 10: MP5 ve Uzi’ye kıyasla daha küçük yapıda olan bu yarı otomatik makineli tüfek, sokakların hatırı sayılır silahları arasındadır. Oldukça seri bir biçimde kurşunlarını düşmanına kusan Ingram, hızlı olmasına hızlıdır ancak etkisi diğerlerine nazaran biraz daha düşüktür. Yine de Ingram sokakların değişmez silahları arasındadır.
9/16
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  Tec 9: Vice City’nin önemli silahlarından olan Tec 9, San Andreas’da farklı bir görünüm kazansa da gücünden ve asaletinden hiçbir şey kaybetmemiş. Ateş gücü olarak Uzi ile Mac 10 arasında bir yerde olan Tec, yüksek mermi depolayan şarjörlere sahiptir. Her çeteye lazım!
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  AK-47: Güçlü, hızlı ve vurdu mu deviren, halk arası tabiri ile Kalaşnikof. Yasadışı örgütlerin değişmez silahları arasında olan “Keleş”, bir çok ülkenin de göz bebeğidir. Acımasız çete elemanları düşmanlarını AK-47 ile ziyaret ettiklerinde, geride bıraktıkları cesetler, üzerlerindeki mermiler ile kantara konursa en az on kilo ağırlaştıkları tespit edilebilir…
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  M-16: Başta Amerika olmak üzere pek ülke’nin standart askeri silahı olan M-16, AK-47 ile hemen hemen aynı hasar gücüne sahiptir. Ancak mesafe konusunda çok daha yüksek menzile sahiptir. Her türlü istatistiklere göre; en iyi silah seçeneklerinin başında olan M-16, kendinizi savunmanın kesin yoludur.
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  Chrome Shotgun: Mekânınız neresi olursa olsun yakın mesafenin en iyi ateşli silahı Shotgunlardır. Tüm GTA oyunlarında olduğu gibi San Andreas’da da en klas silahlar arasında olan Shotgun’ın en iyi özelliklerinden biri tek atışta birden fazla düşmana zarar verebilmesidir. Sadece shotgun ile birkaç atışta dayanıklı olmayan araçları patlatmak mümkündür.
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  Rocket Launcher: İşte efsanevi silah roketatar veya bazooka! Roketatar bir şehri yerler bir etmenin, sokakları kaos cennetine çevirmenin diğer adıdır. Zincirleme patlamaların ana sebebi olduğu gibi araçlı düşmanların korkulu rüyasıdır. Tek dezavantajı yakın mesafede kendinizin de havaya uçma ihtimalidir. Eh ne diyelim; gülü seven dikenine katlanır!
10/16
Çeteler:

Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  Orange Grove: Carl Johnson’ın (CJ) eski arkadaşlarından kurulu olan mahalle çetesi. Uzun süredir sessiz olan bu çete artık Los Santos bölgesinde isimlerini duyurmak için harekete geçerler. Çetenin başında CJ’nin kardeşi Sean “Sweet” Johnson vardır. Çok güçlü olmayan bu çetenin, ismi gibi kendileri de güçlü olan diğer yerel çeteler ile arası bozuktur. Özellikle The Ballas çetesi ile aralarında uyuşturucu konusunda ciddi rekabet olmuştur. En belirgin özellikleri yeşil giyinmeleridir.
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  The Ballas: Genelde mor kıyafetleri ve iri yarı üyeleri ile dikkat çeken Ballas çetesi Orange Grove Families ile ciddi problemler yaşamaktadır. Idlewood’un kontrolünü ellerinde tutan Ballas’lar aynı zamanda doğu Las Santos’u ellerine geçirmek için Vagos çetesi ile de savaş halindedir. 70’li yıllardan beri uyuşturucu ve silah satıcılığı, adam kaçırma gibi hizmetlerde bulunmaktadırlar!
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  Varios Los Aztecas: Little Mexico’nun sevimli çetesi Varioslar, ağızlarına taktıkları vahşi batı tarzı mendillerle hemen fark edilirler. Los Santos Vagos ile samimi ilişkileri olan bu çetenin, sürekli ateşli silah taşıdığı ve sokak çatışmalarında adlarının sık sık geçtiği görülür. Narkotik birimlerinin korkulu rüyası olan bu çetenin etrafında pek fazla polis bulunmaz.
11/16
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  Los Santos Vagos: Sarı T-shirtleri ile Batı Los Santos’un müdavimleridirler. Sokak çetelerinin önemli isimlerinden olan Vagoslar, Varioslarla birlikte bölgenin tozunu attırırlar. Uyuşturucuyu sever, silah kaçakçılığından hoşlanırlar.
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  San Fierro Rifa: Garcia bölgesinin tek hakimi olan karizmatik sokak çetesi, uluslar arası uyuşturucu pazarının hakimi olmak için çalışırlar. Eroin devrinin geçtiğine inanlar Rifa’lar, özellikle kokain ile ilgilenmektedirler. Bu özellikleri ile Meksikalılardan ayrılırlar.
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  Triads: San Fierro’nun ve Çin mahallesinin önemli söz sahiplerinden olan örgütün başında Wu Zi Mu isimli mafya babası bulunmaktadır. Las Venturas’ın en önemli kumarhanelerinden olan “Four Dragons Casino”yu yöneten Triad’lar, pek çok çete tarafından saldırılara uğramalarına rağmen dimdik ayaktadırlar. Baş düşmanları Da Nang Boys ile sürekli bir savaş halindedirler.
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  Da Nang Boys: Vietnam asıllı gençlerin kurduğu bu sokak çetesi, San Fierro’da hüküm sürerler. Doğu bölgesinin limanını kontrolleri altında bulunduran Da Nang’lar garip giyinimleri ile hemen fark edilirler. Triad’lar ile savaş halinde olan bu çete, oldukça acımasız suikastçılardan kurulmuştur.
12/16
Radyolar:

Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  Bounce FM:
DJ: The Funktipus


Kendini Funktipus diye tanımlayan ve her şeyin kötü olduğunu savunan en karamsar DJ. Tamamıyla karamsar şarkılar çalan Bounce FM, sokakta olup bitenlere karşı artık gözünüzü açmanız gerektiğini söyler durur.
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  CSR 103:9
DJ: Philip "PM" Michaels


Eğlendirmeyi amaçlayan radyo kanalı. Günümüz müzikleri ile club tarzını bir araya getiren Philip, müziğin ruhun gıdası olduğunu savunur. Philip aynı zamanda cenaze törenlerinde ve nikahlarda da görev yapmaktadır.
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  K-DST
DJ: Tommy "The Nightmare" Smith


Tommy Smith 70’li, yılların rock şarkılarını sever. Rock’n roll ve klasik rock müzikleri ile dinleyicilerini havaya sokan Tommy, çatışmalardan evvel araçta dinlenebilecek şarkıları seçer.
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  KJah Radio West
DJ: Marshall Peters & Johnny Lawton


Efsaneleşmiş müzik tarzları ile “Marshall Law” Kingston’dan San Andres’a transfer olmuştur. En iyi dans, reggae, raga şarkılarını çalan kanalda, Marshall ve Johnny hayatta olup bitenlerle ilgili çeşitli konuşmalar yaparlar.
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  K Rose
DJ: Mary-Beth Maybell


Kalbi kırık aşk adamlarının kanalı K Rose. Country ve Western müzik tarzını benimseyen kanal en ünlü isimlerin şarkılarını yayınlayarak ün yapmıştır. Rap ile işiniz yoksa iyi bir seçim olabilir.
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  Master Sounds 98.3
DJ: Johnny "The Love Giant" Parkinson


Klasiklere unutulmaz bir yolculuğa hazır mısınız? Dünyanın en küçük devi Johnny Parkinson sizi harika bir yolculuğa çıkarıyor. Genelde soft rock tarzını benimseyen DJ sürekli şu mesajı vermektedir; Uzunluk her şey demek değildir.
13/16
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  Playback
DJ: Forth Right MC


Hip-hop’un kralı burada. Liberty City’nin underground’una benzeyen müzik tarzı ile Rap tarihine kısa bir yolculuk. San Andreas’da Rap deyince akla gelen ilk radyo kanalıdır.
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  Radio Los Santos
DJ: Julio G


Julio G sokakların müzik tarzını belirler. Batı yakasının tek hakimi olan müzik kanalı çizgi ötesi tarzı ile ilgi çeker.
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  Radio:X
DJ: Sage


Tam bir alternatif kanalı. Modern Rock’ın merkezi. Evrimin diğer adı. Böyle bir playlisti daha evvel kimse yapamadı. Dinledikçe insanı özgür bırakan radyo kanalı “X”, DJ Sage ile sizi bambaşka boyuta taşıyacak.
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  SFUR
DJ: Hans Oberlander


Kendinizi Alman DJ Hans’ın ellerine bırakın. Underground ve house müziğinin keyfine varın. Kendini DJ’liğe adamış Hans ile bambaşka bir gün yaşayın.
     
Grand Theft Auto: San Andreas (ZOOM)
  WCTR Talk Radio

“Atış serbest. Ne istiyorsanız konuşun.” kanalı. Bilumum geyik ve boş konuşma için hazır olun.
14/16
Detaylı inceleme:

Macera, aksiyon, suç, para, silah, uyuşturucu ve kadın... Bunlar Grand Theft Auto’yu özetleyen en iyi kelimeler sanrım. Özgün oyun yapısıyla konsoldan PC’ye çok geniş bir hayran kitlesine sahip olan GTA son çıkarmasını beklendiği gibi öncelikli olarak PlayStation 2’ye yaptı.

Oyunun baş rolünde bu kez Carl Johnson isimli şahıs bulunuyor. Johnson uzun bir aradan sonra uzak olduğu şehrine bazı talihsiz olaylar nedeniyle geri dönüyor ve kendini yine pis işlerin içinde buluyor. Çete savaşları, hırsızlık, cinayet gibi şeyler San Andreas’ta pis işler olarak görülse de bunlara biz oyuncular açısından yaklaşmak tahmin edebileceğiniz gibi yine çok keyifli.

Oyunun görev yapısı itibariyle GTA 3 ve Vice City’den çok da farklı olduğunu söylemek yanlış olur sanırım, aslında olay temelde aynı sayılır. Belli noktalardaki kişilere gidip çeşitli görevler alıyoruz ve suç şehrinde büyüyüp bir mafya babası olma yolunda ilerliyoruz. Aslında bu kısımları herkes biliyor bu yüzden fazla bir şey anlatmaya gerek yok, San Andreas’ın farkı ise bence detaylarda gizli...

At yarışı oynayıp on binler kazanın ya da bilardo oynayıp biraz kafa dağıtın!

Artık şehirde etkileşime girebileceğiniz çok daha fazla yer var, para kazanmak için işletebileceğiniz yerleri falan bir kenara bırakıyorum, diyelim ki oyunun görev kısmından sıkıldınız, şehirde yapabileceğiniz o kadar çok şey var ki... Hem para kazanmak hem de vakit geçirmek için at yarışı oynayabilirsiniz, baktınız bir pota ve basket topu, çekinmeyin oynayın, kimse size dur demez. Akşamları bir bara takılıp bilardo oynamakta hoş olabilir, yok ben sevmem derseniz kız arkadaşınızı alır yemeğe, eğlenmeye gidersiniz. Fahişelerle vakit geçirebilir, paranız bitince bir taksi çalıp şoförlük yapabilirsiniz.

Bana biraz değişiklik gerek, imajımı değiştirmeliyim derseniz o da kolay: Önce girersiniz bir berbere saçınızı dilediğiniz gibi kestirir, sonra bir butikten istediğiniz gibi giyinirsiniz. Çeşit çeşit bandanadan birini bağlar ya da vahşi batının sert kovboyu edasıyla şapkanızı takar ve başınız hafiften öne eğik şekilde sert bir tavırla yürürsünüz. Botlarınızı ve daha bir çok ıvır zıvırı saymıyorum bile. İyice çıldırmış bir tımarhanelikseniz meydana donla çıkıp terör estirmeniz bile mümkün. Eğer vücudunuzu sergilemek isterseniz öncelikle bir spor salonuna gitmenizi öneririm, isterseniz boksörlerle kapışın, isterseniz de vücut geliştirme aletlerini kullanarak kas yapın. İyi bir vücuda sahip olduğunuzu düşündüğünüzde artık üzerinizdekileri atabilirsiniz, şimdi yapmanız gereken bir dövmeciye gitmek ve vücudunuzun istediğiniz yerine bir şeyler karalatmak, evet artık hazırsınız...

15/16

Need for Speed: Andreas

Şimdi yapmanız gereken bir kız arkadaş edinmek, fahişelerde var fakat onlar sadece biraz vakit geçirmek için, bir kız arkadaş edinip güzel vakit geçirmek daha iyi bir fikir. Ben yol tutkunuyum diyorsanız zaten bir sürü araç sizi bekliyor, fakat araçların Underground’daki gibi modifiye edildiğini söylersem sizi şaşırtabilir miyim? Nitro, NOS, egzoz, boya ne isterseniz var, hatta aracınızı dans bile ettirebilirsiniz? Emin olun maksimum Nitro modifiyesi yaptıktan sonra kamyoncularımızın arka çamurluklarına yazdırdığı gibi ‘’Tek rakibim havayolları!’’ moduna giriyorsunuz. Karada çok hızlı olabilirsiniz ama peşinize polisleri taktıysanız ve bolca yıldızınız varsa polis helikopterleri peşinizden ayrılmayacaktır. Oyundaki hava araçlarından birini bulmuşsanız dahi kaçabileceğinizi sanmayın, çünkü jetler hemen arkanızda olacak. Bir sürat teknesi ya da yat çalmışsanız sahil güvenlik botlarını alt etmeniz zor, suya atlayıp dalarak yüzmeniz ve en yakın yerden karaya çıkıp yaya olarak kaçmanız gerekebilir. Yalnız bunları yaparken iyi silahlanmış olmanız şart tabi. Polisleri fazla sevmem, ben kenar mahalle arka sokaklarının çocuğuyum derseniz çetenizi kurup mekanları basabilirsiniz, yalnız şehrin tek efendisi olduğunuzu da sanmayın, diğer çetelerin bölgelerine yeterli eleman olmadan ve alet edevatsız girmek gözünüzü hastanede açmanıza neden olabilir.

Görüldüğü gibi yapabilecekleriniz çok fazla, tabi ekstraları bulmak için şehirde karış karış dolaşmanız gerekebiliyor. Bu anlattıklarımdan sonra olayın San Andreas’ın bunlarla yetindiğini de sanmayın, çünkü karakterimizin de kendine göre ihtiyaçları, sosyal bir hayatı var. O da acıkıyor, eğleniyor, insanlarla iletişim kuruyor; yani biraz Sims vari olaylara da giriyoruz. Pizzacı, hamburgerci demeyip yediklerimize dikkat etmezsek göbeğimiz çıkıyor, hantallaşıyoruz, spor yapıyorsak daha güçlü oluyor ve aldığımız darbelere karşı dayanıklı oluyoruz. Motosiklet veya araç kullandıkça şoförlük deneyimimiz artıyor falan; aslında daha bir çok şey sayabilmek mümkün.

Kusursuz bir oyun mu?

Buraya kadar oyunun hiç eksisi yokmuş gibi biz izlenim edinmiş olabilirsiniz, ama tabi ki bu oyunda da hatalar mevcut. Bazı görevler haddinden zor ve bu da oyunda uzunca bir süre takılıp kalmanıza neden olabiliyor. Mesela zor bir görevle karşı karşıyasınız ve ilk denemenizde başarısız oldunuz. Bu görevi yeniden almak için gitmeniz gereken nokta şehrin diğer ucunda olabiliyor. Tabi bu ilk bir iki seferde önemsenmiyor ama sonrasında bu tekrarlar azap olup çıkabiliyor. Kısacası restart görevlerin asıl can sıkıcı yanı görevlerin zorluğundan ziyade aynı göreve yeniden başlamak için şehrin öteki ucundan diğer ucuna tekrar tekrar gitmeniz. Kamera açısı da bazı hareketlerde aksıyor ve manuel kontrol istiyor, bu durum özellikle aracınızla geri geri gidip, sonra ileri gittiğinizde sık başınıza gelecek bir olay.

16/16

Peki görsellik ne alemde?

Şimdi, ilk bakışta görsel olarak oyunun Vice City’den çok daha üst düzeyde olduğunu söylemek yanlış olur, zaten PlayStation 2’nin sınırları da artık belli; fakat ışıklandırma ve yansımalarda kesinlikle bir ilerleme söz konusu. Şehirlerin çok büyük olmasının yanında, aslında buralardaki detayların arttırıldığını söylemek daha doğru olur, özellikle şehrin kalabalığından uzak kısımlardaki dağ ve tepeler çok hoş olmuş, hele gerçek zamanlı yaşanan hava değişimleri görmeye değer. Bir güneşin batışı sırasında ortaya çıkan durum ya da havanın bozup yağmura çevirmesi falan atmosferi gerçekten zenginleştiren şeyler. Kentin merkezinde ise detaylar gerçekten çok fazla, aynı cadde üzerinde defalarca yol almış olun, gözünüzden kaçmış bir ara sokağın sonunda ya da bir evin arka bahçesinde görmediğiniz bir mekan olabilir.

Oyunun hikayesinin daha iyi hissedilebilmesi için sık sık ara demolarla karşılaşıyorsunuz, bu demolar ise yine eskisi gibi oyunun kendi grafik motoruyla hazırlanmış. Tabi GTA öncelikli olarak oynanış üzerine kurulu bir oyun olduğu için bunlar aman aman şeyler değil, ama bunun sorun olduğunu da kimse söyleyemez bence...

Hatalar da yok değil, oyunun bu denli detaylı olması nedeniyle zaman zaman aksamalar da yaşayabiliyorsunuz. Çok yakın mesafelerde gerçekleşmese de, hızla giderken uzaktaki araçlar yavaş yavaş değil de, bir anda ortaya çıkabiliyor. Bunun dışında bir polis motosikletine arkadan hızla çarptığımda, motosiklet tepe taklak oldu fakat baktım ki polis ön kaportamın üzerinde ayakta duruyor, veya da büyük bir çarpışmanın ardından aracımın dağılan parçalarının havada asılı durduğuna şahit oldum, nadir de olsa bu gibi durumlarla karşılaşmak mümkün. Bunun dışında beğenmediğim bir nokta ise şu; yolda hızla giderken yayalara çarparsanız anında ölüm gerçekleşiyor, fakat hızlı değilseniz veya yeni harekete başladıysanız her hangi bir yayayı altınıza alıyorsunuz, ama nafile, yayalar yeniden hiç bir şey olmamış gibi ayağa kalkıyor. Bir kaç kez daha üzerinden geçiyorsunuz, hatta aracı üzerlerinde bekletiyorsunuz, ama yine ölüm gerçekleşmeyebiliyor. Yalnız sonuç olarak görsel hatalar konusunda ne kadar örnek bulursam bulayım, San Andreas grafiksel olarak çok iyi bir puanı hak ediyor, çünkü şehir tasarımlarından tüm detaylara kadar her şey çok iyi.

Ses efektleri konusuna çok fazla girmeyeceğim fakat söz konusu GTA olunca müziklere değinmemek olmaz. İlk oyunundan beri GTA’nın müzikleri her zaman çok zengin ve iyi olmuştur, bu çeşitlilik San Andreas’ta da aynı kaliteyle devam ediyor. Radyonuzu açtığınızda her çeşitten müziğe rastlamak mümkün ve doğruyu söylemek gerekirse Rockstar kesinlikle bu işi en iyi yapanlardan.

Ehh... Bazı hatalar var ve San Andreas’ta kusursuz bir oyun değil, ama GTA hayranlarının gözü bunları görmeyecektir. Dahası oyunun artısı ve çeşitliliği o kadar çok ki bunları söylemek bile belki yanlış; yalnız San Andreas’ın bir GTA 4 olduğunu söylemekte doğru olmaz bence. Bu arada San Andreas’ı bir süre önce çıkan Driver 3’le falan kıyaslamaya bile sokmuyorum, çünkü Driver, Getaway gibi yapımlar bu oyundan çok çok geride. Artık yapılabilecek tek şey Rockstar’a teşekkür etmek bence...

Yorumlar 1
MK Okuru
MK Okuru 16.07.2025 09:36
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 14.07.2020 18:53
Bulary ögrendigim gowy boldy
Kalan Karakter: 300 Gönder
İlginizi Çekebilir