On-Line Gaming, Profesyonel Bilgisayar Oyunculuğu ve On-Line FRP Oyunculuğu
Bu üç ana başlık altında toplayabileceğim konular aslında sıfır bilgiye sahip bir insanın (Yani bu konular hakkında) 4 senede öğrenebileceği ve yüksek okullarının (Fakülte düzeyinde) sadece internette yerli ve yabancı Clan sitelerinde sınırsız bir bilgi dağarcığı ile anlatılabilecek, Türkiye’de henüz bilinmeyen bir sektör. “Nasıl yani?” diye soracağınızı “Bunlar meslek mi?” diye merak edeceğinizi biliyorum. Çok basit bir örnek vermem gerekirse, “Türkiye’de neden kozmonot veya astronotluk meslekleri yok?” demek yeterlidir. Bunun cevabı da gayet basit. Türkiye çok geri kalmış bir ülke. Hala doğan görünümlü şahin üretmekte. Tamam; F-16 üretiyor olabiliriz. Gerçi kısmen bazı parçalarını İsrail ve Amerika güdümünde üretmekteyiz ama asıl gerçek olan biz bütün bilgili, zeki ve alanında uzman genç iş gücümüzü Dünyanın diğer süper güçleri sayılan gelişmiş ülkelere kaptırdık ve kaptırmaya devam ediyoruz. Burada yukarıdaki başlıklar ile saydığım hiçbir sektör gelişmiyor. Nedenlerini aşağıya maddeler halinde sıralıyorum:
Araştırmacı gençlerin, ölmüş ideolojik fikirleri kendine erdem ve amaç edinmiş işe yaramaz boş, ezik ve niteliksiz gençler tarafından ipe sapa gelmez sebeplerden dolayı yaralanmaları ve öldürülmeleri. (Bugün ne yazık ki ülkemizde hala komünist, faşist ve satanist gençler var ve bunlar benim gibi aydın ve kendini aşmış gençlerin önünde birer içi boş koli gibi engel oluşturmakta. İçleri boş çünkü onları dolduranlar kendileri değil başkaları. Kesinlikle ıslah edilmeleri ve topluma geri kazandırılmaları gerekmekte.) Bunlar bu üç sektörün gelişmemesinde belli başlı 10 sebep ancak daha sayamadığım şu anda aklıma gelmeyen yüzlercesi var. Şimdi hepsini sıradan teker teker açıp bu konu hakkında hiçbir bilgisi olmayan diğer yazılı ve görsel basını biraz aydınlatayım. Halk zaten okumadığı için bugün her türlü seçiminde yanlış yapmakta. BBG’den tutunda devleti yönetenlere kadar her şeyde yanlış olanı ısrarla seçiyorlar. Ama ne diyeyim her işte bir hayır vardır. Bir gün gelecek On-Line Gaming’te benim gibi isim yapmış gençler ülkeyi yönetecek işte o zaman hiçbir devlet adamı benim nereden haberim olsun demeyecek. Çünkü bizim her zaman her olandan herkesten önce haberimiz olur. Her istediğimiz bilgi ve yardıma da anında ulaşırız.
On-Line Oyuncu Nedir?
Oynadığı oyunları sadece net üzerinden ve en 4 kişiyi destekleyen oyunlar ile oynayan, günde 12-18 saat arası bilgisayar başında duran ve bilgisayar ile ilgili ihtiyacı olan her şeyi bilen her yaştan bilgisayar operatörüdür. Bu operatörler basit olarak network kurulumu, bilgisayar donanım ve yazılımı, basit çapta hack ve crak yapmayı bilir. Bunlardan korunmak için bunları bilmek gerekir çünkü. İnsanlar bilmedikleri şeylerden korkar. Eğer hacker, virüs ve trojenin ne olduğunu bilmezseniz bunlardan korkmanız gerekir. Bunları bildiğiniz sürece zaten korkmazsınız. Matrix filmindeki Neo’yu hatırlayın. 12 saat bilgisayara bağlı kalmasını mucize gibi göstermişlerdi. Ancak onun gözleri kapalıydı. Yani radyasyona maruz kalmıyordu üstelik hayal ürünüydü. Bizler ise gerçeğiz ve bizler 1-2 hafta boyunca 24 saat bilgisayar başında duran sadece tuvalet ve 10 dakikalık duş için makinenin başından kalkan insanlarız. Tabi bunu bütün sene boyunca yapmıyoruz. Ladder sezonunun sonuna doğru yapıyoruz sadece. Ama yaz tatilinin ilk ayı veya son aylarında yapanlarda var. Kışın ise 6-18 saat arası yapmaktayız. Çoğu insan kız arkadaşımız var mı diye merak eder. Ben yok desem de kimse kabul etmiyor. Tipim ve kültürüm kız arkadaşa sahip olmamaya müsait değil çünkü. Sadece bir oyuncu değilim. Bilgisayar operatörü, Fizik Lisans öğrencisi, Web Master, küçük çaplı hacker ve cracker, biraz yazılımcı, kendi çapında iyi ve beğenilen bir ressam (Anime ve FRP alanında), model uçak ustası (Kendi çapında, asla Teoman Kardeşler kadar usta olduğumu iddia etmedim edemem de.) vs. vs. Bazen ben bile neleri bildiğimi unutuyorum. İnsanlar en çok yaptığım esprileri ve yazdığım hikayeleri seviyor. İnsan ilgi duydukları veya meslekleri ile ilgili ilginç hikayeleri dinlemeyi severler. İşte benim yaptığımda böyle bir şey. On-Line oyuncular “Kardeş bu nasıl Chat’e giriyor veya bu servera nasıl bağlanacağım diye sormaz” Chat yapmaz! Chat’i çirkin sivilceli kızlar, kompleksli ve tipsiz erkekler yapar. On-Line oyuncular ICQ kullanır ve boş konuşanları Ignore eder. Bilgisayar oyuncak veya boş zaman geçireceğiniz bir alet değildir. Mail ise dosya transferi ve dosya saklamak için en verimli ve basit yollardan biridir. Benim kadar ileri seviyedeki oyuncu sayısı 10-20 kadar. Zaten bunlarının hepsinin bir web sitesi var. Bunların linklerini www.garyosavan.cjb.net ten edinebilirsiniz. Orada da bu tanımlar ayrıntılı olarak verilmekte. Bahsi geçen oyunlar yine benim tarafımdan en ince ayrıntısına kadar anlatılmakta.
Ben nasıl oyuncu oldum?
Şöyle kısaca anlatmam gerekirse. Warcraft serisinden sonra C&C’ye başlamıştım. Sonra Red Alert çıktı. Skirmish olayı da o zamanlar başladı. 7 makineyi yenmek tek amacımdı. Atatürk yedi ülkeyi yendiyse bende yedi makineyi yenmeliydim ki büyüyünce onun gibi bir general olayım mantığı vardı olayda... 7 makineyi Hard’da yeniyordum. Daha sonraları oyunun rules.ini (Kurallar) kısmını okuyup anlamayı ve hatta değiştirmeyi öğrendim. Rules kısmında 3 zorluk seviyesi iki tane de kapalı zorluk seviyesi vardı. Westwood oyunu yaparken 5 zorluk seviyesi yaratmış ancak oyuncuların son ikisinde asla makineyi yenemeyeceklerini düşünüp bunları kapamıştı. Ben oturup bunları tekrar açtım. Yakın arkadaşlarıma da bunu öğrettim ve önlerinde yaklaşık iki saatlik bir zamanda 7 makineyi en zor seviyede yendim. Onlarda bunu izledikten sonra “Eğer sen böyleysen Dünya 1.’si nasıl oynuyordur?” diye konuşup gülüştüler. İşte o zaman gerçekten Dünya birincisini merak etmeye başladım. Dünya 20.si sanane.com admini Özberk (darkrtpr, Dark Trooper) ile Westwood On-Line’da Tiberiun Sun oynama şansım oldu ve yenildim. Ama yendiği halde gayet saygılı ve düzeyli bir şekilde beni tebrik etmesi hoşuma gitti ve oyunlarımda onun saygı protokolünü örnek aldım. Türkler ile oynarken genelde hepsi yakın arkadaşım olduğundan bu tip diyaloglara girmiyorduk ama yabancılara karşı her zaman bu şekilde bir tavır takınıyorduk. Daha sonra Dünya 18.’si ottoman78 ile tanıştım. Sonraları Dünya Starcarft Brood War Terran birincisi Slayer’s Boxer’ın videolarını izledim. İşte o zaman gerçek Gosu’luğun ne demek olduğunu anladım. Bundan sonraki her amacım belki cafelerde oynayan iyi oyuncular da vardır. Onlarla da tanışayım şeklindeydi. Çoğu kafeye gittim. Ülkede İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Mersin, Aydın, Sivas, Ordu, Kayseri, İzmit ve Bandırma’yı dolaştım. Ülkemizde sadece üç tane il olduğunu gerisinin köy olduğun öğrendim. İstanbul, Ankara ve İzmir dışındakiler lütfen alınmasınlar ellerinde fırsat varsa diğer illeri de dolaşsınlar ve gerçeği görsünler.
En son oyun oynayarak da para kazanıldığını öğrendiğim yıllardır karşı olduğum orijinal oyun kullanımı fikrinin arkasında durmaya başladım. Eğer orijinal oyun kullanırsak, şirketler bize destek ve sponsorluk verir. Oyunları Türkçe üretmeye başlar. Türkiye’de de hızlı ve kaliteli resmi oyun serverları kurulur. Eğer orijinal oyun kullanmazsanız oynadığınız oyundan da para kazanamazsınız. Bizim amacımız boşa vakit geçirmek veya zaman öldürmek için oyun oynayanların bizler ile muhatap olmaması ve On-Line Oyunculuğunda diğer ülkelerdeki gibi ilgi görüp ülkemizde de stadyumlarda oynanmasını sağlamak. (Bakınız Kore, Japonya, Almanya, Bulgaritan “The World Computer Games Tournament, www.wcg.com”). Sadece kendine güvenenler ve kaliteli oyuncular tercihimizdir.
Diğer oyuncular bizleri neden bu kadar seviyor?
Bilirsiniz iyi oynayanları izlemek her oyunda zevklidir. Bizleri izleyenler kendilerini bizlerin yerine koyar. İyi olsak bilek her zaman bizimde ölme veya yenilme şansımız vardır. Kendimize denk kişilere karşı ise %50’lik bir oran söz konusudur ki, bizim dünyamızda %50 çok yüksek bir orandır. Gelişen teknoloji ile On-Line oyunlara oyuncuların yanında izleyici modundaki diğer oyuncularda girebilmeye başladı. En çok sevilen ise canlı yayınları izlemektir. Çünkü o anki heyecan hiçbir şeyde yoktur. Asla ne olacağını bilemezsiniz. Kaliteli oyun oynadığımız için sevmeleri birinci sebep. Oyunda kullandığımız taktik ve görsel şov ise ikinci sebep. Yakışıklı veya tipsiz olmanızın ise bu boyutta hiçbir önemi yok (Sanal alemi ikinci boyut olarak düşünebilirsiniz, burada aşağı yukarı veya zaman içinde ileri geri gidebilirsiniz. Bir yaptığınızı milyonlarca kez yapabilir ve her zaman için bir şansa daha sahip olursunuz. Yaptığınız hataları düzeltme şansınız her zaman vardır.)
Oynadığımız oyunlarda çeşitli hesaplama, formül ve taktikler çıkarır ve bunları kişisel sitelerimizde yayınlar yada herkesin oynadığı severlarda diğer oyuncular ile paylaşır sanki deney raporu gibi ayrıntılı açıklama şekil ve resimler ile sunum yapıp gelen soruları cevaplandırırız. Beğenilen taktiklerin sahipleri Master “Usta” sıfatı kazanıp o şekilde anılır. Artık gerçek bir oyuncu olmuşlardır. Yeni başlayanlar önce bizim taktikleri kullanarak kendilerini geliştirir sonra kendilerini aşıp bizden de iyilerini yaparlar. “Seni örnek aldım!” işte bu diğer bir sevgi gösterisidir. Şarkıcı olup sahnede alkışlanmak gibi bir şeydir. Üstelik bütün On-Line oyuncular yalakaları sever. Özelliklede kendilerine yalakalanılıyorsa...
Yayınlanan demo, replay ve fotolarımızı izlerler. Kendi kendilerine printerdan çıktılarını alıp poster veya kitap yaparlar. Net üzerinden mail veya ICQ yolu ile bizlere ulaşmaları onlar için büyük mutluluk ve gurur kaynağıdır. Sanki gerçek film yıldızları gibi bizleri severler. Klasik mesajları ise “Filmlerdekiler sahte! Sizler etten kemikten ve %100 gerçeksiniz!”’dir.
Bizden yardım istediklerinde gerek yazılı gerekse bire bir yardım ederiz. Şurayı geçemedim oyun açıyorum gel yardım et dediğinde eğer müsaitsek mutlaka yanına gider yardım ederiz (Diablo II LOD). Kaleyi bastılar yardıma gelin dediklerinde yanımıza ordumuzu veya en iyi birkaç savaşçımızı alıp saldırganları kesmekten hiç kaçınmayız (Ultima On-Line). Bunu yaparken de büyük zevk alırız. Hani Süpermen’in kulakları her yeri her şeyi duyar, gözleri her şeyi ve her yeri görür ya... İşte bizlerde net üzerinde öyleyiz. Neo duvarların arkasını görürken hack yapar. Bizlerde arada sırada Counter-Strike oynarken buna benzer şeyler yaparız. Bizim gözümüz kulağımız ICQ’muzdur. Birileri bir şey olunca anında gelir bize haber verir. Aynen gazman’ın cep telefonu gibi.
On-Line Gaming:
Gerçek anlamda On-Line gaming bazı dandik web sitelerinde tavla, okey ve satrancın web tabanlı olarak oynanıldığı basit oyunlar değildir. Biz On-Line oyuncuların oynadığı belli başlı oyunlar vardır. Bunlar tarih sırasına göre olursa:
(Kali serverında) Warcraft II ile başlar ve şöyle devam eder,
(Battle.net, FSGS.net Free Standart Game Server, sanane.com, medicgs.com vs. vs.) Starcraft, Starcraft Brood War, Diablo, Diablo II,
(Sanane.com, medicgs.com, nebula.gen.tr, wildarea.com, silverserpents.com vs. vs.) Quake II, Half-Life, Counter-Strike, Quake III, Ultima On-Line, Jedi Knight II, Day of Defeat.
(Westwood On-Line, medicgs.com, sanane.com) C&C, C&C Tiberiun Sun, Red Alert ve Red Alert 2 ve son olarak Yuri’s Revenge
Şimdi bu oyunlardan en önemlileri içinde maksimum, refleks, zeka, heyecan, hırs ve para içeren Starcraft Brood War, Diablo II Lord of Destruction ve Counter-Strike’tır. Bu oyunları orijinal alıp resmi serverlardan (www.battle.net, www.broodwar.com, www.kbk.com ) oynarsanız kazanacağınız paralar:
Starcraft Brood War: Senelik turnuvalarında battle.net birincisine 20.000$, ikinciye 10.000$ ve üçüncüye 5.000$ para ödülü verir. Maçlar net üzerinden yapılır. Kayıtlı kullanıcı olduğunuz için adresiniz ve accountunuz blizzard da kayıtlıdır ve ödülünüz adresinize uluslararası çek olarak gönderilir. Bunların dışında blizzard’ın resmi battle.net serverında 1600 ladder puanını geçtiğiniz zaman size kbk’dan (Korean Battle Knights) bir mektup ve mail gelir. Kore Telekom sizi bu lige davet eder ve koredeki Prof. Clanlar size yıllık bonservis bedeli öder. Aynen Türkiye’deki Basketbol veya Futbol oyunculuğu gibi ligde kayıtlı bir oyuncu olursunuz. Kore, Japonya, Almanya, Amerika, Fransa, İngiltere, Bulgaristan ve Filipinlerde Futbol ne ise On-Line Starcraft oyunculuğu da aynı şeydir. KBK’nın bir diğer özelliği maçların büyük Futbol stadyumlarında yapılması, maçların özel kanallardan 24 saat canlı yayınlanması ve net üzerinde izinsiz yayınlarının kesinlikle yasak olmasıdır. Şu an Dünyanın en iyi Starcraft oyuncuları Koreli Slayer’s Boxer, [NC]Yellow, [NC]No.1, Garimto, Asmodey ve daha birkaç oyuncudur. Bunların dışında Amerikalı ve İngiliz birkaç sayılı oyuncuda yer almaktadır. Bunlar Zileas, Marine gibi çok ünlü ve milyonlarca kişilik fan kulüpleri sayısız hayran sitesi olan kişilerdir. Türkiye’de bu kabiliyet ve hızda yaklaşık 80-100 kişi var ve hepside birbirini tanır. Hepside birinin replay adı verilen (Starcraft Brood War v1.08’den sonra oyuna eklenmiş demo alma sistemi ile oyunların sonradan defalarca izlenebilmesini sağlayan bir özellik) filmlerini izlemişlerdir. Üstelik bu replayların genelde bir adı veya kodu olur. [NC] Namaz Clan genelde oyunlara oyunun süresinin adını verir ve 4 haneli sayılar ile kodlanmasını ve tanımlanmasını sağlamıştır. Bu sistem ile oyuncular oyunun kodunu söyleyerek hangi maç olduğunu anında anlayabilmektedirler. (Kaynak: www.ncstarcraft.cjb.net)
Türkiye’de Starcraft’ı gerçekten Gosu derecesinde iyi oynayan kişiler ile asla parasına oynamanızı önermem. Bu kişiler herhangi bir oyuncuyu 10 dakika’nın altında bir zamanda yenerler. (128x128 büyüklüğündeki haritaları da dahil ediyorum) Zaten Gosu’ların hepsi birbirini tanıdıklarından Cafe veya nette meydan okuyan alelade kişileri asla geri çevirmez ve kendi deyimleri ile “Ellerine verirler”. Tavlada koltuk altına sıkıştırmak gibi bir şeydir. Counter-Strike’taki deyimi ise “Alırsın ağzına” dır. Bu Head Shot yapıldığında kurşunu ağzına soktum demektir. J
Türkiye’deki oyuncu ve Clanlar en çok FSGS serverında ve Brood War.com da tanınır. Ama alelade kişi veya oyuncular tarafından değil, diğer prof oyuncu ve Clanlarca. Bunlardan en eski ve ünlüleri ayrıca yaptıkları aşağıdaki listede verilmiştir.
[NC] Namaz Clan: Kore deki [NC] den önce kurulmuştur. Onlar ile hiçbir alakası yoktur. No Cook olarak ta bilinen (Çüksüzler Clanı) [NC] Dünyanın en iyi oyuncularını barındırmaktadır. Türk [NC] Clanı net üzerindeki Starcraft Fakültesinin kurucularındandır. İlk defa sıfırdan SC öğretme, resimli ve demolu anlatımı gerçekleştiren Clandır. Rus, İtalyan, Kore, Amerika ve Japon Clanları [NC]’nin iki oyuncusu [NC]2FAST4U (İzzet Berkay Karamanderesi) ve [NC]Comm@Nder (Selçuk Ercin) çok iyi tanırlar. Çünkü 2000-2001 ladder sezonunda Clan maçlarını 1vs3 şeklinde yapıp tüm bu ülkelerin Clanlarını bir batında 3 oyuncu şeklinde yenmişlerdir. İzleyici olarak katılan İtalyanlar ise maçlardan sonra oynamak yerine [NC]’ye katılmayı tercih etmişlerdir. FSGS Connect Programlarına [NC]2FAST4U tarafından 1999 senesinden itibaren Türk serverlarınında IP’leri eklenmeye başlanmış ve diğer oyunculara da Clanın web sitesinden registery dosyası yapımı öğretilmiştir. Aynı şekilde birçok oyunun Cracklenerek Cafelerde CD’siz kullanımı ve net üzerinden hem paralı hem de parasız severlarda oynatımı yine [NC] tarafından sağlanmıştır.
[AOD] Angles of Death: FSGS’de oynamaya başladıkları zaman karizma bir isim arayışında olduklarından sevgili [AOD]Condor tarafından bu isim konulmuştur. Yabancı sitelerden (Japon ve Kore siteleri dahil) strateji çevrimleri ve yeni taktik uygulamaları 3/1 wins oranı ve ladder’da 0 loss alma uygulamaları yine [AOD] tarafından gerçekleştirilmiştir. Almanya ve Türkiye’de çok ünlü olmaları ve elde ettikleri başarılardan dolayı FSGS’nin kurucusu ve sahibi Connex tarafından 1999-2000 senesinde 250 MB’lık web hosting ile ödüllendirilen ilk ve tek Türk Clan’ıdır.
[MOD] Messenger of Destiny: En ünlü oyuncusu [MOD]Marine’dir (Onur Duran). KBK liginden davet alan tek Türk oyuncudur ve halen arada sırada maçlara Kore’ye gitmektedir.
Dünya’nın diğer ünlü Clanlarından bahsetmeyeceğim çünkü onlara direk bulundukları devlet destek vermekte ve net üzerinde ülkelerini en iyi şekilde tanıtmaları için hem donanım hemde maddi yardım yapılmakta. Ancak bizim ülkemizde olaya halen atari gözü ile bakılmakta. Oysaki satrancın doğduğu yer olan Çin’de artık sürekli rekabet ve yenilik içerdiğinden dolayı ülkenin bir numaralı milli spor ve oyunu Starcraft Brood War. Angle Cop, Japon yapımı bir film ve geçtiğimiz günlerde gösterildi. Filmin baş karakteri olan polis memuru Filipinlerdeki bir internet Cafe’ye yardım istemeye gittiğinde arkasındaki masada oturan gençler sadece Starcraft oynamakta.
Starcraft’ın Yararları:
Makro ve mikro yönetimi birinci derece öğreten tek oyun. Makro Yönetim: Base ve Exp olarak adlandırılan ancak sıradan oyuncu ve okuyucu için ülkenizin gelişmesi ve bina kurmanız şeklinde anlatabileceğim yönetim tekniğidir. Mikro Yönetim: Karşı tarafın ekonomisi ve stratejinin içinde yer alan küçük ayrıntıların kısa yolların kullanımı olarak anlatabileceğim yönetim tekniğidir. Bu arada sırada ben bu oyunun kitabını yazdım şeklinde etrafta dolanan tipleri görebilirsiniz. Hepsi yalan. Bu ülkede her oyunun kitabını yazan bir tek kişi var. O da benim. www.merlininkazani.com adresinde yazdığım eski ve yeni oyun açıklamalarını okuyabilirsiniz. Gerçi eskileri kaldırdılar ama neyse. Her yazdığım oyun açıklaması Zoom köşesinde yer alır ve oyunun her detayını içerir. Her biri yaklaşık 80-100 sayfa arası. Resimler hariç. Resimlerde de ayrıntılı olarak gösterimli bir şekilde olayları ve taktikleri anlatmaktayım. Ama asıl can alıcı taraf demo ve replaylar. Her biri ayrı bir sanat eseri ve heyecan fırtınası olan bu filmlerde daha önceden yaptığım savaşlarda kullandığım çeşitli stratejik taktikler yer almakta. Bunların en ünlüleri ise High Templar Swarm olarak bilinen sadece Templar kullanarak gelen saldırıların hepsinin Psionik Stormlar ile savuşturulması 1vs4’te kullanırım genelde, Dark Templar Scout Rush denilen dedektörlerin Scoutlar ile yok edilip Dark Templarların görülmesinin engellenip oyunun alınması taktiği 1vs6’da kullanırım genelde. Mass Observer taktiği ile her büyüklükteki haritanın her yerinin izlenmesi sanki map hack yapılıyormuş gibi rakibin bütün hareketlerinin gözlenip anında müdahale edilmesi ki bu en çok sevilen ve beğenilen taktiğim. Haritanın her yerindeki Exp’in üzerine Observer gönderilip karşı tarafın mineral ve gaz alması engellenip sürekli ekonomisine saldırı yapılıp rakibin elenmesidir. 1vs1 de çok usta oyunculara karşı kullanırım.
Diablo II Lord of Destruction
İşte geldik en can alıcı kısma. Bir kısım halk bu oyunu oynayanlara satanist derken diğerleri “a pokemon mu?” demekte. En kısa sürede en çok parayı bu oyun kazandırır. Ancak Master denilen “Usta” sınıfının bir üyesi iseniz. Ülkemizde bu oyunu en iyi oynayanlar www.diablotr.com Diablo Federasyonuna üyeleridir. Ait oldukları sınıflara göre “Silent Graveyard, Sessiz Mezarlık”, “Shadow Stronghold, Gölge Şatosu”, “Hand of Zakarum, Zakarumun Eli” gibi Necromancer, Assassin ve Paladinlerin bulunduğu ve kendi aralarında taktik tartıştığı yerlere üyedirler. Bunun dışında www.sanane.com’un Forum sayfalarında Diablo II LOD kısmında da newbie adı verilen oyuna yeni başlayanların kendi aralarında tartıştığı çeşitli yerlerden edindikleri stratejileri paylaştığı forum sayfaları da vardır. Buralarda “Ülkenin En İyileri” şeklindeki topiclerde bu oyunun en iyi oyuncularını görebilirsiniz. Assassin oyuncu [SouL]ClawMaster (İzzet Berkay Karamanderesi) olarak kendi sınıfımda tek geçilmem benim için gurur verici ancak benden daha iyilerinin olduğunu bilmek ve onları tanımakta ayrı bir şeref ve onur benim için. Belki 2 yada 3 sene önce olsa “En iyi benim!, Benden iyisi yok!” şeklinde bir tutum içinde olabilirdim ama bu sanal alemde ilk öğrendiğim şey Dünyanın en iyisi olsanız dahi ertesi sene sizden daha iyisi her zaman çıkmakta. Aslında bu gurur verici bir olay. Çünkü o kişilerin tek amacı sizin kadar iyi olmak. Sizi örnek almak her yaptığınızı her yazdığınızı okuyup anlamak, sizi ezbere tanımak ve sonunda yenmek. Sizin açığınızı ararken insanlar sizi daha iyi tanıyor ve size değer vermeye başlıyorlar. “Aha yendim seni!” diyip geçmiyorlar. Nasıl yendiklerini, yenmek için yaptıkları hazırlığı ve çabayı düşünüp önce size sonra kendilerine saygı duyuyorlar. İşte böyle kaliteli bir topluluk Diablo II LOD oyuncuları. Ancak oyuncuları lamer denilen hileci kısmı değil. Onlar sadece sizin gibi olmaya çalışıp olamayınca da hile yapan ve egolarını bu şekilde tatmin eden bir grup zavallı insancık.
Diablo II LOD’dan para kazanmaya gelince:
İlk yapacağınız şey orijinal Diablo II ve Lord of Destruction almak. Hepsi toplam 4 CD. Türkiye’de bu oyun, mağazalarda satılmamakta. Orijinal olarak yani... O yüzden amazon.com, ebay.com veya blizzard.com dan internet üzerinden Kredi Kartı ile sipariş etmek zorundasınız. Emin olun net üzerinden yaptığınız sipariş ülkemizde herhangi bir mağazada yaptığınızdan çok daha kaliteli ve güvenli. En azından bu bozuk bahanesi ile geri gönderdiğinizde hiçbir bahane veya itirazda bulunmadan size malın yenisi anında gönderilmekte. Şimdi oyunu aldıktan sonra yapacağınız şey battle.net ten son versiyonu yüklemek ve oyunu net üzerinden Realm denilen sadece net üzerinde oynanan ve oyunda hile yapmanın kesinlikle mümkün olmadığı resmi server dan oynamak. Bu server da ne zaman oyuna girseniz battle.nette 90.000-100.000 kişi oynuyor olur zaten. Boş bir oyun bulmak hiç de zor değil. Ancak netten oynamak için kaliteli bir makine, iyi bir cable veya T3 hatta ihtiyacınız var. Oyunda bulduğunuz her eşyanın bir değeri vardır. Oyundaki eşyaların tam listesi www.battle.net/d2exp/items sayfasında yer almakta. Expentional ve sonrası itemler 50$’dan başlayıp 1500$’a kadar çıkmakta. Bunları ebay.com’da satılık ilanı vererek müşteri bulup ödemeler paypal.com dan yapabilirsiniz. Ancak ülkemiz orijinal yazılım ve net bankacılığına tam destek vermediği için yurt dışında bir akraba veya güvenilir bir arkadaşınız olmalı. İşte Clanlar burada devreye giriyor. Yurt dışındaki Clan üyeniz sizin bu ödeme ve para transferlerini kendi Kredi kartından yapıp sizin banka hesabınıza havale edebilmekte. Diablo II LOD oynayarak 6-7 ayda 5.000-6.000$ kazanmanız mümkün. Ülkemizde bu oyundan en çok parayı Dünya Battle.net Paladin Ladder birincisi USTAD nickli İzmitli Hanefi Bulut (21) daha sonra www.sanane.com admini Marlon nickli Alp Övütmen (15) kazanmakta. Bunlar haricinde ülkede gerçek anlamda yaklaşık 30 yada 40 oyuncu var. Oyun ne kadar komplike ve karmaşıklaşırsa oynayan sayısı da o kadar azalmakta.
Counter-Strike
Şu an için ülkemizde bu oyun prof. anlamda oynanmamakta. Çünkü İngiltere’de yapılan Frag or Die turnuvası ile ülkemizdeki en büyük CS turnuvası olan Level’inkini kıyasladığımda çok komik görüntüler ve ödüller ortaya çıkıyor. Frag or Die’ın katılım ücreti takım başına 5.000$ ve ödül 80.000$. Ancak Level’in ki adam başı çok cüzzi bir rakam ve ödül 17” Vestel monitör. Şimdi monitörü bu sene Klavye ve mouse’ öbür sene ondan sonraki senede makinenin kasayı verecek olurlarsa baya komik geliyor bana. [NC] olarak bu tür bir rezillik olduğundan ben kendi Clan’ımı bu turnuvaya sokmadım şahsen. Öyleki CS sonuçta ayak sesi yapmadan görünmeyip, duyulmadan rakibin arkasından yaklaşıp direk kafaya bir iki mermi atılarak oynanması gereken bir oyun. Mart 2002 sanane.com [NC]IIFASTIVU CS istatistiklerine bakarsanız 24 saatte 1600 küsur kişi vurup 120 kere vurulduğumu görürsünüz. İnşallah bu ülkede de CS oynamayı öğrenirler. Adam gibi turnuvalar ve ödüller olur. Şu durumda CS’de sadece iyi Clanları sayabilirim. [CreW], [N.a], [WoL], [Ton10], [ONC], Int. Ve PoS...
Ultima On-Line
Son zamanların en popüler ve her yaştan oynanan tek oyunu. Aynı anda 350-1000 kişi ile oynanabilen bir On-Line FRP oyunu. Oyundaki herkes insanlar tarafından yönetiliyor. Sadece yaratıklar ve vendor adı verilen NPC ler bilgisayarca yönetilmekte. Oyundaki atlar, ayılar, koyunlar, tavşan ve tavuklar ile gemilerin dümencileri yine yazılı İngilizce komutlar ile yönetilmekte. “All Kill”, “All Come” vs. vs. Oyunun en zevkli yanlarından biride bu zaten. Bu oyunu çekici kılan diğer bir taraf ise iyi bir makine olmadan da oynanabilmesi. Savaşmadan sadece iskelede balık avlayarak yada koyunların yünlerinden kumaş, ağaçlardan kereste ve mobilya yaparakta oynanması cabası. İllaki büyücü, okçu ve kalkan savaşçısı olmanız gerekmiyor. Oyunda Şeytan yok. İyi ve kötü var. “Order” ve “Chaos Order” denen taraflar guard koruması (Bugünkü, askeriye, polis ve jandarmaya eş) bulunan yerlerde dahi savaşabilmekte. Bu guardlar Order veya Chaos Order’lara karışamamakta hatta istediklerinde Order ve Chaos Order’lar guardları bile kesebilmekte. Kesmek diyorum çünkü ölmek yok. Öldüğünüz zaman “Ressurrect” denen büyü veya healer’ların evinden yeniden dirilmektesiniz. Ölmek Diablo II LOD’un Realm Hard Core serverlarında gerçekleşmekte. Öldüğünüzde kulağınız karşı tarafça kesilir ve delil olarak alınır. Seviyeniz ne kadar yüksek ise karşı tarafın sizi kestiğinde edindiği karizma o kadar fazladır. Oyundaki başlıca karakterler şunlar:
Hırsız, diğer oyuncuların çantası açıp karıştırabilir evlerindeki kasaları açıp içlerindeki eşyaları çalabilirler. Grand Master denilen 100 yetenek puanına sahip hırsız Crime denilen suçlu moduna geçmeden de bu işi yapabilir. Çanta karıştırma ikinci yetenekleridir.
Balıkçı, ilk olarak olta ile oyuna başlayan balıkçı 90 yetenek puanına ulaştığında aldığı gemiden ağ atıp bir seferde 30-40 kilo balık yakalamaya başlar. Balıkçıların ikinci yeteneği aşçılıktır. Cartography denilen harita okuma yetenekleri ve ağ atma kabiliyetleri sayesinde denizdeki korsan hazineleri bulup çıkarırlar ki bu bir kere 4-6 milyon arası altın ve o değerde eşya bulmaları demektir.
Madenciler, aynı zamanda demircidir ve çıkardıkları madenleri blacksmithlerde eritip silah ve zırh yaparak geçimlerini sağlarlar. Bazıları olayı abartıp büyücülükte yapar ve madeni basan PK “Player Killer, Katil” oyuncuları Ejderhaya dönüşerek veya çok güçlü zehirler ile öldürürler.
Büyücü, bunlar Scribe ve Alcehimst denilen iki gruba ayrılır. Biri şişelere çeşitli iksirleri doldurup satar diğeri ise büyü kağıtları ve kitapları yazarak diğer oyuncu veya NPC’lere satar. Aynı zamanda çok güçlü savaşçılardır. Kendilerini oyundaki diğer yaratık veya hayvanlara dönüştürerek oyunculara saldırabilir veya kaleleri deprem yaratarak saldırıp içindeki 40-50 kişilik savaşçı ordusunu bir kerede iki mage öldürebilir. (Double ErathQuake)
Okçu, ikinci yeteneği bowcraft denilen crossbow veya yaylar için ok üretmektir. Geçimlerini savaşarak veya avlanarak sağlarlar.
Ranger, bitki yetiştirirler aynı zamanda oduncu olanları da vardır. Geçimlerini yetiştirdikleri ürünleri satarak veya ağaçlardan kestikleri odunları marangoz veya aşçılara satarak sağlarlar.
Marangoz, ikinci yeteneği odunculuktur. Kestiği odunlardan mobilya veya tahta işçiliği içeren her şeyi yaparak kazanır. Genelde zengin oyuncular kale veya evlerini süslemek için bu oyunculardan yüklü miktarda eşyayı hatırı sayılır paralara satın alırlar.
Savaşçı Sınıfı, bunların çoğu aynı zamanda kalkan kullanır. İkinci yetenekleri Healing’tir. Yani ilk yardım sayılabilecek bandaj kullanma yeteneğidir. Tam anlamı ile doktorluk diyemeyeceğim çünkü zehirleri iyileştiremezler. Zehri ancak büyücüler cure edebilir. Bunlar kullandıkları silahın türüne göre isim alırlar.
Rogue, genelde çoğu oyuncu roguedur. Çünkü herhangi saldırı veya tehdit anında en etkili kaçış saklanıp beklemektir. Ama bu tip oyuncular genelde zehirli saldırı yetenekleri tercih eder uzak mesafelerden zehirli büyü, ok gibi silahları kullanıp kurbanlarının ölmelerini beklerler. Bir nevi suikast sınıfıdır.
Dilenci, oyuncuların önünde eğilerek para dilenen sınıftır. Genelde banka veya savaş alanlarının yakınında bulunurlar. Zevk için oynarlar. Yeterli paraları olunca ticaret ile uğraşmaya başlarlar. Balıkçılardan çiğ balık alıp vendorlara pişirerek satmak gibi. Ancak 100-200 balık değil bahsi geçen. 12000-20000 arası balık alıp satarlar.
Hayvan Terbiyecisi, bunların diğer yeteneği iz sürmedir. Hayvanları terbiye edip ya satar, ya kendileri kullanır yada kesip yemek yaparlar. Çok zengin bir sınıftır. 3 saatte 60-70 bin altın kazanırlar.
Terzi, parası bol oyuncular giysi almayı çok sever. Bu oyuncular koyunların yünlerinden elde ettikleri kumaşları işleyip giysi yapıp satarlar. Büyücülük yeteneği olanlar ise Mage Robe denen özel ve çok pahalı giysileri yapıp diğer büyücülere satar.
Gördüğünüz gibi oyunda gazetelerde bahsi geçen, cadı ve polis yok. J Oyunun diğer güzel yanları, Dişi karakterler ile evlenebilmeniz. Ada, kale, kule, ev ve gemi alabilmeniz. Daha sayamadığım birçok şey var ama sizlere bu oyunu 2 senede öğrendiğimi ve şu son 1 senedir de halen öğrenmekte olduğumu söylemem yeterlidir herhalde...
Bu arada FRP oynuyordu, satanist oldu intihar etti denilen Lara Falay www.sanane.com ‘un kapanan Ultima On-Line serverında oynamaktaydı ama intihar sebebi kesinlikle bu oyun değil. Erkek arkadaşından ayrılan ve aşırı duygusal olan Lara küçük yaştan beri izlediği pembe dizilerin etkisi kalıp duygusal bir depresyona girdi ve intihar etti. Bu arada gazetelerdeki haberlerde Lara’nın IRC ve ICQ’lardaki loglarının Polis tarafından araştırıldığı ve net üzerinden Satanist olduğu iddia edilen kişiler ile olan diyaloglarının Polis tarafından araştırıldığı konusunda birçok haber yapılmış ve alay konusu olmuştu. Alay konusu olan ise halkın “polis nereden bulacak, git yau” demesi idi... Ben bile bu kişileri bulup konuştuktan sonra eminim Türk Polisi hepsine ulaşmıştır... J Bu arada bahsi geçen kişilerin kesinlikle Satanist lik ile ilgi alakası yoktur...
Ultima’nın Yararları:
Satanistler kimlerdir nerelerde barınırlar?
Satanistler kesinlikle bizlerin arasında barınabilecek sosyal zeka ve kültüre sahip insanlar değillerdir. Ülkemizdeki satanist gruplar hiçbir amacı, eğitimi ve yeteneği olmayan tamamen embesil ve mongol şeklinde tanımlanabilecek toplumun en alt sınıfını oluşturan ve ıslah edilmesi gereken eğitimsiz cahiliye grubudur. Bu kişilerin bir kısmı gizemli veya korkutucu görünüp kız tavlamak veya erkekler arasında karizma yapıp kendilerine bir yer edinmek isteyen bizlerin onaylamadığı kimselerdir. Şimdi gelelim asıl satanistliğe.
Gerçekte Satanistlik dini kabul eder, ancak günah kavramını farklı yorumlar. İnsanın kendine veya karşısına zarar vermeden yaptığı her şey mübah ve kesinlikle günah değildir. Bu durumda kondon kullanıldığında evlilik dışı sex günah değildir. Size veya bir başkasına hastalık bulaşmaz, gayri meşru çocuk yapılmaz. Sigara ve içki serbesttir. Ancak kedinize ve çevrenize zarar verecek şekilde kullanmadığınız sürece. Buda günde bir sigara yalnız ve kapalı bir odada iken, haftada iki bira ve eğer body building veya benzeri bir spor için kilo alma amaçlı içiyorsanız. Özgür yaşamak ve serbest düşünmek bunun temelidir. Asıl satanizm değildir ancak aşırı dincilerin cahil toplumu yönlendirmek için eski zamanlarda uydurduğu dinsiz imansız tanımıdır.
Diğer bir Satanizm (İşareti Ters Haç): Bu gerçekten satanistliktir. Din, Allah ve Kitap yok sayılır ancak sadece şeytan vardır. Ona tapılır. Daha en başında çelişkiye düşülen bu sapkınlıkta yaratıcısını inkar eden ideolojiyi ancak ilgi çekmeye çalışan, psikolojik rahatsızlığı olan veya dengesiz kişiler kabul eder. Her türlü uç noktada sapkınlık bu ideolojide mevcuttur. Benim ve benim sınıfımın kabul etmediği bir olgudur.
Sahte Satanistlik (Pentagram Yıldızı): Hepsi kabul edilir ancak tapınılan Şeytandır. İdeolojinin temelinde Tanrı her yeri kaplar, sağda solda kulağı vardır şeklinde esprili bir anlatımı vardır ancak Şeytan her insanın içinde var olarak kabul edilir. Onun sözleri dinlenmelidir denir. İlk defa İkinci Dünya Savaşı sıralarında Yahudilerin sembolü olan pentagram ile Alman Nazi SS subaylarınca bütünleştirilmiş, tamamen Almanya’daki saf Alman halkını Yahudi ırka karşı kışkırtmak amacı ile Alman Subayları tarafından uydurulmuştur. Nuremberg Duruşması sırasında Müttefik Kuvvetlerin Savcılarınca yapılan araştırılmalarda da bu ideolojinin tamamen Alman Nazi Subayları tarafından uydurulduğu ve sembolleştirildiği de ispatlanmıştır. İddiaları suçlanan SS subayları da utanarak kabul etmiş ve kendilerine verilen idam cezalarını da kabul etmişlerdir. Bunları bilmeyen bir kısım genç ise şekli hoşuna gittiğinden bu sembolleri taşır. Bir kısmı ise bu sembolü taşırken satanist olduğunu da savunur.
Müslüman: “Oku” emrinin sınırlarında her türlü kitap, basın yayın çağına göre yer almaktadır. Ben ve benim grubum hem kendi din kitaplarımızı ve diğer dinlerin kitaplarını hem de dinsizlerin kitaplarını okumayı amaç edinir. Ele geçirilen her kaynak bilgidir. İspatlanamayan ise yanlıştır. Bir kısım gerici din adamı diğer dinlerin kitaplarını ve satanistlerinkini okumamızı kabul etmeyebilir ancak insan bilmediği bir şey ile savaşamaz. Onların düşünce tarzları ve hareketlerini bilmeden, kaba kuvvete başvurmadan, onlar ile anlaşmamız veya onları doğru yola sevk etmemiz başka şekilde mümkün değildir. Okumayan din adamları tek kaynaktan tanrının varlığını açıklamaya ispat etmeye çalışırlar. Bizlerin kendi aramızdaki en basit tanım ve ispatı şudur.
Tanrı o kadar yüce bir varlıksa neden kula ihtiyaç duyar şeklinde Tanrı’yı inkar edenlere verilebilecek en basit ve kolay cevap; bir erkek asla anne olamaz. Erkekler asla bu duyguyu tanıyamaz. senin bilmediğin o kadar fazla duygu var ki kulluk ve kul sevgisini anlayabilesin yada tanrının seni neden yarattığını veya amacının ne olduğunu bilesindir.
Bizler net üzerinde en ileri ve en bilgili Müslümanları aynı zamanda çağının en güçlü ve hızlı ırkı olan Türkleri yabancılara karşı 20-30 kişi ile temsil ediyoruz. İnşallah bir gün her Türk vatandaşı bizim seviyemize ulaşır ve net üzerinde her gün yaptığımız bu savaşa katılır.
Son Söz:
Eğer bu mesleklerden birini seçecekseniz ilk başladığınız zaman ve diğer insanların size okuduğunuz Fakülteden dolayı saygı duyması için herhangi bir Üniversitenin herhangi bir bölümünü bitirin (En az 4 senelik!). 4 senelik Fakülte mezunu olmayanlar bizim sanal dünyamızda dahi adam yerine konmaz. Biz artık böyle bir ülkede yaşıyoruz. Önce okul sonra iş, en son oyun! Bu arada bizler oynadığımız oyunlardan para kazandığımız halde oyunları bu kadar ciddiye almıyorken bu oyunları hayatlarının amacı gibi gören sadece özendikleri için Clan kuran arkadaşlara tek bir sözüm var. Eğer bizler gibi olmak istiyorsanız ilk önce bizlerin arasında yaşamalı ve bizlere katılmalısınız. 2-3 sene sonunda zaten bizim edindiğimiz bilgi ve deneyim sizlere de geçmiş olacak. Bizler bencil kendini beğenmiş kişiler değiliz. Sadece bu sektör bu ülkede hakkettiği yere gelmesi için çaba harcayan ve konuda eğitim almak isteyen herkesi gönüllü olarak eğiten kişileriz. Yarın bir gün kimden öğrendin diye sorulduğunda bizim nickimizin veya adımızın verilmesi adımızın saygı ile anılması bizim için en büyük ödüldür.