Move Starter Pack’i aldığınız zaman, evde başkalarının da oynayacağını veya iki kol gerektiren oyunları denemek isteyeceğiniz için 99 TL’lik ikinci kumandayı da almanız gerektiğini söyleyebilirim. İleride aksiyon oyunlarını da oynamak isterseniz, 69 TL’lik Navigasyon kolunu da almanız gerekli. Bu da demek oluyor ki, 149.90 etiket fiyatı ile sunulan PlayStation Move’u satın almak istediğinizde, gerçek bir deneyim elde etmek için elinizi cebinize atmalısınız.
Ufak bir hesap yapmamız gerekirse, Starter Pack, ikinci Move kumandası, Navigasyon kolu, bir adet de oyun alacağımızı hesaba katarsak, yaklaşık 400 TL’yi gözden çıkarmamız gerekiyor. Elbette başlangıç için sadece Starter Pack ile yetinebilirsiniz.
Harekete geçme vaktiFiyatlandırma politikasını ve Sony’nin planlarını bir kenara bırakıp, artık asıl konumuz olan Move deneyimine gelelim. Öncelikle PlayStation Move’un, rakibi Nintedo Wii’ye son derece benzediğini biliyoruz. Teknik anlamda farklı çalışma sistemlerini benimsemiş olsalar da, son kullanıcı açısından olaya bakıldığında, her ikisi de elinizdeki kumandayı sağa sola savurmak üzerine kurulu. Sony ise, kontrol şekli birbirinin aynısı olsa da, PlayStation Move’un kaliteli görseller içereceği için tercih edileceğini düşünüyor.
Kinect ile yapılan bir kıyaslamaya ise ilginç bir yanıt veren Sony yetkilileri, yapılan bir araştırma sonucu, oyun oynayan insanların, ekran karşısında, hep ellerinde bir şey varmış gibi hareket ettiklerini belirtti. Yani bir kişi tenis oynayacaksa, elinde raket tutmak, ekranı boyayacaksa da fırçayı eline almak istediğini söyledi. Bu sebeple de, hareket algılayıcı da olsa, mutlaka fiziksel bir kumandanın gerekli olduğunu savundular.
Nasıl oluyor da oluyor?“Peki bu cihaz nasıl çalışıyor ve lütfen bana bu renkli kürelerin anlamını söyleyin.” dediğinizi duyar gibiyim. PlayStation Move, televizyonunuzun üzerine monte edeceğiniz bir Eyecam’e ve Move kontrol kumandasına ihtiyaç duyuyor. Move kumandasını bir kereye mahsus PlayStation 3’e bağlıyor ve senkronizasyonunu sağlıyoruz. Daha sonra ise seçtiğimiz oyun öncesi bir kalibrasyon sürecinden geçiyoruz. Move’un çalışma mantığı, kameranın, elinizdeki kumandanın üzerinde bulunan renkli kürenin rengini ve nerede olduğunu tespit etme üzerine kurulu. Kumandaların üzerindeki küreler, kullanıcının rengini belli ediyor. Birinci kullanıcı mavi, ikicisi pembe şeklinde ilerliyor.
Tüm algılama işinin ekranın üzerindeki kameraya verilmiş olması, artıları ve eksileri aynı anda barındırması anlamına geliyor. Artısı, kamera ile etkileşim içinde olmamız, oyunların daha fazla içerik sunmasını sağlıyor. Sözgelimi elimizdeki kumandanın, ekrandaki görüntüsünün dev bir iğneye, baltaya ya da boya fırçasına dönüşmesini sağlanabiliyor. Ayrıca bu sistem sayesinde algılama hızı da çok yüksek bir seviyeye ulaşıyor. Açıklanana göre gecikme süresi 22 milisaniye ve bu süre gerçekten çok iyi. Eksi yanlar ise, kürenin algılanmasında ortaya çıkıyor. Bir kere kürenin tam anlamı ile algılanması için kesinlikle loş bir ortamda olmanız ve tüm oyun boyunca yerinizi hiç değiştirmemeniz gerekiyor.