UberSoldier 2

Mahmut Saral 3.06.2010 - 12:31
İkinci Dünya Savaşı'na Rus cephesinden ikinci kez alternatif bir bakış...
Bu kez tutacak mı? Görünüşe bakılırsa hiçte öyle değil. En azından şimdilik...

UberSoldier, geçtiğimiz yıllarda Wolfenstein'in bir taklidi ya da takipçisi olarak beklenen bir yapım olmakla birlikte, çıkışıyla beraber büyük bir hayal kırıklığını da yanında getirmişti. Birçok yönden hatalar barındıran oyun pek de tutunamamıştı ki, anlaşılan Rus yapımcılar kolay kolay pes etmeye niyetli olmadıklarını gösterdi ve UberSoldier 2'nin yapımına başladılar. Şuan oyunun tam sürümüne az bir süre kala "Rusça" demosu ile beraberiz.

En başta söylemekte fayda var ki; demo Rusça olduğu için haliyle bazı şeyleri anlamak zor oluyor. Bu yüzden yapımı oynayabilmek için "Rasgele yöntemini" kullanıyoruz. Yeni oyun seçeneğini seçtiğimizde önce karşımıza karakter gelişim ekranı geliyor. Birçok özellik bakımından yararlı bir ekran. Bize verilen belirli bir miktar puanımız var ve bu puanı istediğimiz miktarlarda; sağlık, güç, hız, zırh gibi faktörlerde kullanarak karakterimizi geliştiriyoruz. Bu aşamadan sonra nihayet bölüme başlayabiliriz.

Oyuna girdiğimiz bölüm, Call of Duty 2’nin Afrika Kıtası’na benziyor. Önümüzde tek katlı minik evlerden, meyve sebze tezgahlarından büyük boyutlarda cami’lere kadar hazırlanmış bir çevre var. İlk silahımız alman makineli tüfeği. Aynı anda bir tabanca, iki tüfek, bazuka yada lav silahı ve son olarak el bombaları taşıyabiliyoruz. Oynadığımız bölümdeki genel amacımız zırhlı düşman tanklarını yok ederek ilerlemek tabi bu sıralarda düşman askerlerle de çoğu kez karşı karşıya geliyoruz. Genellikle saldırı anında toplu bir hücum söz konusu.Bu sırada yapay zekanın pek de iyi olmadığını fark ediyoruz. Pek akıllı değiller, ama lav silahlı askerlere dikkat etmek gerekiyor. Pek fazla olmasalar da karşımıza çıktıkları an bizim için büyük tehlike arz ediyorlar. Öldürdüğümüz her düşmanın üzerinden silah ve mermilerini alabiliyoruz doğal olarak. Bununla birlikte yine üzerlerinden düşen ve çevrede çeşitli noktalarda bulunan sağlık paketleri de yardımımıza koşuyor. Araç gereç için diğer alternatif bir yol da çevredeki sandıklar. Bu sandıkların her biri farklı amaca hizmet ediyor. Kiminde tüfek mermisi, kiminde sağlık paketi, kiminde de füze başlığı gibi alternatifler bizi bekliyor. Geçen yıllarla birlikte oyunlardaki gelişmelerde gözle görülür şekilde artıyor, ama ne yazık ki bu gelişmelerden UberSoldier 2 pek nasibini alamamış. Zaten gerçekçi bir oynanışla da karşı karşıya değiliz. İlk dakikalarda sürekli üzerimize yağan askerlere karşı tek başımıza mücadele ediyoruz. Belirli bir aşama kaydettikten sonra kendi birliğimiz bizi karşılıyor.Kalabalık düşman birlikleri oluyor. İşte bu gibi durumlarda sol alt köşedeki mavi bir bar devreye giriyor. Bu bar ne işe yarar? Bu bar aslında koruma kalkanını temsil ediyor. “Q” tuşuna bastığımız anda koruma kalkanını oluşturup, bir süre zarfında dokunulmaz oluyoruz. Bu kısıtlı zaman içerisinde olabildiğince hızlı davranmakta fayda var.

Oyunun biraz da görsel tarafına geçtiğimiz zaman grafiklerin şaşalı olmamakla birlikte ortalamanın altında olduğunu söyleyebiliriz. Hele ki günümüz grafik motorlarını görünce. Silah tasarımları detaysız hazırlanmış, karakterler ve çevre tasarımları, silah tasarımlarına nazaran daha başarılılar. Özellikle karakter hasar ve yaralanmaları güzel olmuş. Oyunda kan faktörü de var. Bir ara çatıda ateş eden bir adama bazuka ile karşılık verdim ve vurulmanın etkisiyle çatıdan aşağıya düştü. Hemen yanına gittiğimde adamın kan revan içinde kaldığını gördüm. Fizikler ise büyük vazo, kutu, karpuz gibi nesnelerin yer değiştirmesi ve parçalanmasından öteye gidemiyor. Silah seslerini de pek beğenmemekle birlikte düşman diyalogları hoşuma gitti (Almanca sevdası). Kendi takımımız ise nadiren de olsa Rusça olarak telsiz konuşmalarında bulunuyorlar. Fakat ilk oyundaki gibi pek ilginç bir durum göremedim. Vasat bir İkinci Dünya Savaşı oyunu demosuyla karşı karşıyayız...

Her ne olursa olsun UberSoldier 2’nin demo versiyonundan bahsediyoruz. Tam detaylı bilgiler ve izlenimleri aktarabilmek için şüphesiz ki, tam sürümü denemek gerekiyor. Gerçek oyun mevsimlerine yaklaştığımız şu günlerde bu tür demolar, ilerde üzerimize yağacak sağanağının bir göstergesi olsa gerek. Eğer diğer yapımlardan zaman kalırsa, UberSoldier 2’nin çıkışıyla birlikte alternatif eğlence sunacağına inanıyorum. Eğer FPS sever biriyseniz demoyu bir kere denemekten zarar gelmez.
Yorumlar 3
MK Okuru
MK Okuru 26.04.2024 08:49
Kalan Karakter: 300 Gönder
UberSoldier 2
İlginizi Çekebilir