1/3

ÜberSoldier

Hasan Uğur Nayır 3.06.2010 - 12:31
Ruslardan Wolfenstein denemesi
Almanların 2. Dünya savaşında gizli projeler yürütüp, doğa üstü güçlere baş vurduğu yıllarca söylenir durur. Hatta Alman mühendislerin bu çalışmalar ile ilgili gizli tutulan kayıtları olduğu, fakat bunların zaman içinde kaybolduğu anlatılır. Nazilerin zamanında ilginç deneyler yaptığı ve garip çalışmalar denediği öyle veya böyle biliniyor. Kurulan Arı ırk dernekleri (Ahnenerbe Forschungs und Lehrgemeinschaft) veya gizli vakıflar vb... ortalıklarda bir şeyler dönmüş, ama içeriğini ayrıntılarını tam olarak bilemiyoruz. Almanların bu olaylarını konu alan bir çok oyun ortaya çıktı, bunların arasında Wolfenstein en ünlüsüdür. Sonradan bir kaç tane basit oyun daha piyasaya sürüldü, ama çoğu başarılı olamadı. Şimdi ÜberSoldier bu gizli planları bize sunmak istiyor. İlk ciddi adımını ise demo’su ile gerçekleştiriyor!

19.Eylül.1944 - Saat 23:40

Kreed gibi bir oyunun uzun zaman reklamını yapan ve sonra da hayal kırıklığı yaratan Burut ekibi, ÜberSoldier ile hatalarını telafi etmek istediler. Röportajlar yapıp, oyun hakkında oldukça demeç verdiler. Yabancı siteleri dolaşırsanız ki, bunların çoğuna ulaşabilirsiniz; uzun zaman ağzımıza bal çalan Burut sonunda oyunun adam akıllı bir demo’sunu yayınlamayı başardı. Daha önce Rusça olarak hatalı bir demo yayınlamışlardı. Onu, kuramıyordunuz veya kursanız da oyun ortasında çöküyordu, Rusça olduğundan anlamak da zordu. Uzun zaman oyun hakkında iyi umutlar veren ve gerçek anlamda bizi heyecanlandıran Burut firmasına burdan saygılarımı sunuyorum. Karşımızda bazı açılardan iyi bazı açılardan sorunlu, garip bir demo yatıyor.

Bu versiyonda tek bir görev bulunuyor. Prison Complex: Outside ismindeki bu görevde yapmamız gereken, binadaki arkadaşlarımız ile buluşup, oradan bir an önce çıkmak. Havalandırma deliği içinde oyuna başlıyoruz, hemen önümüzdeki boşluktan aşağı atladığımızda, ilk rakibimiz karşımızda duruyor. Ona ateş ettiğimiz anda, Alman askerleri içerisini hemen basıyor. İlk dikkat çeken olay, rakiplerinizin ölürken aptal bir şekilde yere düşmemeleri. Eğer kafasına ateş ederseniz, miğferi bir anda başka yere fırlıyor ve adamın cesedi yere kütük gibi düşmüyor. Yerdeki ölüye ateş ettiğiniz zaman hareket ediyor ve yok olmuyorlar. Firmanın önceki yapımı Kreed’deki, olmayan fizik modellemesinin bu oyuna bulaşmadığını görmek, beni memnun etti. Merdivenlerin başında öldürdüğünüz bir düşmanınızın, merdivenlerin üstünden kayarak düşmesi gibi güzel örnekler de görebilirsiniz. Sadece cesetlerin değil, çevre ile de etkileşiminiz var. Demo içinde ilerlediğiniz zaman patlayıcı tüplerin olduğu bir yere geleceksiniz. Herhangi birine ateş edin, direk olarak patlamayacaktır. Gaz kaçırıp, çevresinde deli gibi hareket ettiğini göreceksiniz. Resmen dans ederek hareket etmesi, gerçekten de başarılı yapılmış. Çevredeki sandalye, sandık vb... başka cisimler ile de temasa geçebiliyoruz. Buraya kadar herşey iyi derken, ben fizik motorunun çoğu yere etki etmesini beklerdim. Tavandaki ışıklara ateşe ettiğiniz zaman hiçbir şey olmamış gibi duruyorlar. Halbuki F.E.A.R.’da böyle bir olaya karıştığınız zaman, ışık parçalanıyor ve asma kısım sallanmaya başlıyordu. Bu konuda ufak bir hayal kırıklığı olsa da, yapımcı firma Kreed’deki o büyük hatayı kesinlikle telafi etmiş.
2/3
İyilik içindeki kötülük

Oyunun grafiklerinin piyasadaki bir çok yapımdan daha iyi olduğunu itiraf ediyorum, fakat bazı sorunları yok değil. En başta sanki bölümler iki kişi tarafından ayrı olarak yapılmış gibi. Sonradan bu iki kısım alıp birleştirilmiş ve bölümler oluşturulmuş. Kaplamalar bir taraftan iyi duruken, diğer taraftan ise kötü gözüküyor. Bölümdeki kapılara şöyle bir bakın, bazıları gerçekten iyi yapılmış, fakat bazılarına kapı demeye bin şahit lazım. Çevre tasarımı da aynı şekilde; bazı kısımlar da gölgelendirmeler ve ışık oyunları güzel gözükürken, bir iki yer de sanki kalem ile çizilip yapılmış gibi duruyor. Modellemelerin eli ayağı düzgün yapılmış, ateş ettiğiniz zamanda yaralanmaları görsel olarak iyi kotarlanmış. Yerdeki ceset diyeceğim bana yeter diyeceksiniz belki ama, dikkat edilirse cesedin üstüne ateş ettiğinizde bir yara açılıyor ve kan oradan yere akıyor. Diğer oyunlardaki gibi yara hemen ceset üstünden kaybolmuyor, tam tersi üstünde duruyor. Ayrıca kan, duvar veya başka yerlere sıçrayabiliyor. Görsellik olarak bu iyi işleniyor. Silahların ateş ederken çıkardığı görsel efekt veya çevredeki patlamalar güzel bir şekilde işlenmiş. Öyle yapmacık alevler oluşmuyor, gerçekten de patladığını veya yandığını iyi görebiliyorsunuz. Oluşan duman veya sis efektleri de etkileyici yapılmış. Patlamadan sonra oluşan dumandan önünüzü görmüyorsunuz. Duman yavaş yavaş dağılırken, görüş açınız artmaya başlıyor, bu da gerçekten görsel olarak iyi yapılmış. Grafikler dediğim gibi kötü değil, hatta bir çok yapımdan iyi, ama en büyük sorun motorun iyi optimize edilememesi. Oyunu oynarken bazı zamanlar ciddi anlamda takılmalar ve yavaşlamalar yaşadım. Bunun en başta sistemimden kaynaklandığını zannettim, fakat internetteki forumlar da dolaştığım zaman, bir çok kişinin bu problemden şikayetçi olduğunu gördüm. Kreed’den kalma grafik motoru geliştirilmiş olmasına rağmen, iyi optimize edilmediğinden takılma ve yavaşlık problemleri yaratabiliyor. Umarım bu sorun tam sürümde yer almaz.

Seslerde de bazı problemler yer alıyor. Genel tarzda en başlarda kulağa tok gelen sesler, bazı zamanlar ortalıktan kaybolabiliyor. Silah efekti olsun, askerlerin konuşmaları olsun veya müzikler olsun, bir anda yok oluyorlar. Bir süre sonra kendilerine geliyorlar, fakat bu hata öyle geçirilip gidecek bir hata da değil. Yinede karşımızda önceki yapımdaki gibi Rus aksanlı konuşan adamlar bulunmuyor, silahların sesleri arada bulut olup uçmasına rağmen, genel olarak iyiler. Sesler aslında kötü değil, fakat arada kaybolup gitmeleri olayı baltalıyor. Tam sürümde umarım bu hatayı kaldırırlar.

Zaman ötesi

Silah çeşidi bakımından oyun tatmin edici gözüküyor. Demo versiyonda altı farklı silah ve ayrı olarak el bombası vardı. Yapımcılar zaten 2. Dünya savaşında kullanılan bir çok tanıdık silahın, oyun içinde yer alacağını söylüyordu. Demo versiyon içindekiler, kısa ve tek kişilik bir görev için fazlaydı bile. Tam sürümde iyi bir silah yelpazesine sahip olacağımız belli oluyor. Çeşit bakımından bizleri tatmin eden ÜberSoldier, silahların tepkisi bakımından biraz hatalı geliyor. Elinize taramalı veya başka bir silah alın, ateş edin. Hiç bir şekilde silahta savrulma veya geri tepme gibi bir olay yok. Çok rahat ateş etme imkanımız olduğunu belirtmeliyim. Fakat bu olay oynanışı kolaylaştırsa da gerçekçilik dozajından bir hayli yiyor. Bana çok basit geldi, hiç tepkime vermeden karşımdaki rakipleri öldürdüm.
3/3
Düşmanlar bazı zamanlar sizlerin ateşinizden kaçsa da bazı zamanlar dikilip kalıyorlar ve oldukları yerde ateş ediyorlar. Düşmanlar anlatıldıkları gibi bana karşı taktik filan yapmadılar, halbuki yapımcılar yapay zeka konusunda iyi olacağına dair açıklamalar yapmıştı. Oyundaki diğer bir program hatası düşmanlarımızda devreye giriyor. Yere düşen ve hatta litrelerce vücudundan kan akan bir düşman, bir iki saniye sonra yeniden ayağa kalkıp size ateş edebiliyor. Bu yine bir program hatasından dolayı oluyor. Aslında hafiften yaralanan veya bombanın etkisi ile savrulan bir rakibimiz, yerden yeniden doğrulup ateş etmeye çalışıyor. Bu güzel bir özellikte, ölen bir düşmanımızın yeniden ayağa kalkıp ateş etmesi hata.

Zamanın kalkanı

Süper bir asker olduğumuz için özel bir yeteneğimiz de var. “Time Shield” adı verilen bu yetenek sayesinde, çevremizde bir koruma alanı oluşturuyoruz. Bu alan içinde zaman yavaşlıyor ve bize ateş edilen kurşunlar, kalkana takılıp kalıyor, hatta yere düşüyorlar. Kalkan içine giren düşmanlarımız da eşşekler cennetine otomatik olarak postalanıyor. Zaman kalkanı oldukça işimize yarayacak gözüküyor. Yeteneğimizi açtığımız zaman hatırı sayılır bir süre de üzerimizde kalıyor. Time Shield’in gücünü arttırmak için, üç düşmanı kafasından vurmamız gerekiyor. Kısaca Head Shot ile Shield’in güç barını dolduruyoruz. Etrafımızı mavi ve bulanık bir alan gibi bir anda kaplıyor. Sanki çevredeki belli bir bölgeyi sular kaplamış gibi gözüküyor.

ÜberSoldier konu olarak Almanların gizli deneylerini ele alıyor. Dr. Ernst Schäfer, Tibet’de deneyler sırasında insanları yeniden canlandırmayı başarmıştır. Bu tekniği kullanıp savaşı kazanmak için “Süper Asker” denilen bir birliği kurmak ister. Karl Stolz bu deneylere maruz kalır, ancak canlandırıldığı zaman, yaratıcılarına karşı bir mücadeleye girer. Temel olarak tüm her şey Ahnenerbe Forschungs und Lehrgemeinschaft yani “Irksal Miras Araştırma ve Eğitim Cemiyeti” etrafında dönüyor. Bu cemiyet gerçekten kurulmuş ve arı ırk denilen bir insan ırkını aramışlardır. Bu çalışmalarını Tibet’de yürütmüşlerdir. ÜberSoldier ise konuyu biraz değiştirerek bizlere sunuyor.

Return The Castle Wolfenstein

Yapım bana Call of Duty ve Wolfenstein kırması gibi geldi. Ekrandaki ara birim olsun veya oynanış olsun, bu iki oyunu bana hatırlattı. Arabirim demişken son derece basit ve kullanışlı bir şekilde yapılmış, arada belirtelim. ÜberSoldier’ın demo’sunda sürekli bir şeyler eksik kalmış, bazı yerlerde bana havada kalıyor gibi geldi. Burut firması Kreed’de yaptığı hataları telafi etmiş. Oyunun demo’su kısa ve bir kaç özelliği bizlere sunmuyor. Bazı yerlerde kararlar verip, oyunun ilerleyişini değiştireceğimize ve fizik motoru sayesinde alternatif yollar kullanacağımız açıklanmıştı. Şimdilik bunlar demo versiyonu olduğu için bulunmuyor. Sonuç olarak bu bir demo ve tüm her şeyi içinde barındırmıyor, ayrıca kısa sürmesi de ayrı bir konu. Program hataları ayıklanır, bazı yerler elden geçerse, tam sürüm tadından yenmez. Çıkmadık candan daha ümit kesilmez.
Yorumlar
MK Okuru
MK Okuru 2.08.2025 10:30
Kalan Karakter: 300 Gönder
İlginizi Çekebilir