ArtılarGörsel olarak iyi bir sunum var, sesler kaliteli, birkaç farklı özelliğin birleşimi iyi bir karışım meydana getirmiş
EksilerYapay zekada problem var, ırklar arasında az bir dengesizlik söz konusu
Rahmetli Westwood’u iyi bilirdik. Kendileri bizlere çok güzel oyunlar
sunabilmiş, strateji konusunda gerçekten usta bir firmaydı. Ama Westwood, EA
saflarına katıldı ve çalışanların bazıları ayrıldı. İşte ayrılanların bir kısmı
Petroglyph adında bir firma kurmuştu. Petroglyph’i daha önceden çıkardıkları
Star Wars: Empire at War ile tanıyoruz. Star Wars’ı temel alan bir strateji
oyunuydu. Gerçekten başarılı ve taktire şayandı. Zaten arayı çok soğutmadan Star
Wars: Empire at War - Forces of Corruption isimli ek paketini de piyasaya
çıkardılar. Firma bundan sonra Universe at War adında bir proje üstünde
çalışmaya başladığını açıkladı. Yayınlanan görüntüler ve videolar derken demosu
ve sonunda oyunun kendisi de gelebildi.
Uzaylıların işgali
Son dönemlerde aslında aksiyon ve FPS oyunları resmen işgale giriştiler. Empire
Earth 3 ve Universe at War dışında son zamanlarda çıkacak başka strateji oyunu
da yoktu. Empire Earth 3 bir hayal kırıklığı olarak yerini alırken, Universe at
War bu senenin son zamanında strateji türünde iyi bir umut olarak duruyordu.
Petroglyph bunu bir şekilde başarmış diyebilirim.
Dünyalılar Savaşı filmini bilirsiniz. Hatta Steven Spielberg yeniden çekip
vizyona sokmuştu. İşte bu filmin konusunu, biraz Robotech, biraz Rise of Nations,
biraz Warhammer 40K: Dawn of War’ın oynayışıyla birleştirirseniz; elimize
“Universe at War” geçecektir. Oyun gerçekten birkaç farklı parçanın ilginç bir
karışımı olmuş. Ortada Dünya’yı işgal eden uzaylı istilacılar var. Bunlara karşı
savaşmakta olan insanlar var. Aslında öyle detaylı ve ilgi çekici bir olay yok.
Ancak yapımcı eski Westwood takımı olduğundan, asıl her şeyin oynanışa gömülü
olduğunu da belirteyim. Senaryoda iki tarafla da oynayıp, asıl hikayeyi
görebilirsiniz.
Oyuna ilk girdiğiniz andan itibaren kendinizi sanki Warhammer 40K: Dawn of
War’ın farklı bir modundaymış hissi kaplayabilir. Bana ilk zamanlar ciddi olarak
bu oldu. Ama ilerledikçe oyun bu durumdan biraz daha ayrıldı. Genel olarak
oyunda yapılanlar belli amaçlar. Bunlar bir noktadan diğer bir noktaya
ilerlemek. Zaten menüdeki haritada belli olan noktaları göreceksiniz. Görevler
bilindik tarzdan oluşuyor. Bir yeri ele geçirmek, bir Hero’yu alıp diğer bir
noktaya ulaştırmak, savunma yapmak vs… yer alıyor. Oyundaki üniteler arası denge
oturtulmuş. Ancak arada aksaklıklar var. Uzaylıların sadece 2 normal askeri,
insanların 5 normal askerini telef edebiliyor. Bazı zamanlar böylesi
aksaklıklara denk geldim ki, bunlar kritik zamanlarda adama ihtiyaç olduğunda
gerçekten can sıkıntısı olabiliyor. Bu hafiften de olsa oynanışı etkileyen
faktörlerden biri. Ancak bu durum oyunun geneline yaygın değil. Sadece arada
sırada ortaya çıkan ilginç bir aksaklık diyebilirim. Zaten Universe at War için
bir tane de yama çıkmıştı. Hemen yamayı yüklemenizi öneririm.
Oyunda Hero’lar bulunuyor. Yine normal ünitelerden daha güçlüler ve kendilerine
has özellikleri var. Mesela biri düşen sağlığını yeniden yükseltebilirken, öteki
taraftan el bombası atarak ufak bir alanda gerçekten büyük ölçüde zarar
verebiliyor. Zaten Hero’ların ölmemesi de gerek bu durumu belirteyim. Ölürse
görevi kaybedebiliyorsunuz. Hatta bazı görevler direk olarak onların
korunmasıyla ilgili.
Üniteler oldukça çeşitli diyebilirim. Üniteler aslında
genel olarak ikiye ayrılmış durumda. Robot ve normal canlı birimler olarak
bunları ayırt edebiliriz. Robotlar daha dayanıklı ve zarar verebiliyorlar.
Normal olan birimlerse bildiğimiz normal askerler. Ancak daha ucuzlar ve daha
çok sayıda çıkartılabiliyorlar. Birimler tek tek seçilemiyor. Bu yüzden mikro
yapma imkanınız yok. Üniteler aynı Dawn of War’daki gibi beşerli gruplar halinde
seçiliyor. Aslında bir bakıma iyi, ancak mikro yapmaya çalışan oyuncular
açısından kötü denilebilir.
Görsel yönden yapılanlar
Oyunda kullanılan grafik motoru iyi iş çıkarmış. Şahsen görsel olarak Universe
at War istenileni sunuyor. Özellikle baş karakterlerin yani Hero’ların üstünde
çok durulmuş. Ama diğer üniteler de detay olarak iyi modellenmişler. Savaşlarda
ortaya çıkan efektler iyi kotarılmış. Aynı şekilde işitsel olarak da Petroglyph
gerçekten iyi bir iş ortaya koymuş. Seslendirmeler ve oyundaki ses efektleri
genel olarak doyurucu. Ama anlamadığım bir şekilde belki bende de kaynaklı
olarak, arada ufak bir cızırtı problemi yaşadım. Fakat nedenini bir türlü
bulamadım.
"Oyunda Dünyalılar Savaşı filmini anımsatan bir atmosfer hakim"
Singleplayer’dan sıkılanlar için Multiplayer var. Gears of War, Viva Pinata ve
Kane&Lynch’ten sonra Live özelliği Universe at War’da da bulunuyor. Silver hesap
açıp olarak oyuncu kartınıza “Achievement” olarak yazdırabilirsiniz. Silver
olarak yine Multiplayer oyunlara girebilirsiniz, ancak Gold üyeliği olanlar daha
farklı oyun modlarını da deneyebiliyor. Genel olarak oyunun Multiplayer bölümü
gerçekten güzel yapılmış. Sayıca çok tutulmuş haritalar vs… yer alıyor.
Singleplayer’dan sıkıldığınız anda Multiplayer büyük bir kurtarıcı olacaktır.
Universe at War genelinde bir klasik olmasa da, ortalamanın gerçekten üstünden
bir oyun olmuş. İçerdiği mekanikleri ve farklı projelerin özelliklerini bir
araya getirip içinde barındırması, ilgi çekiyor. Yapay zeka konusunda ve
dengeleme açısından az da olsa problemi var. Ama bunlar Universe at War’ı kötü
yapmıyor. Sonuç olarak 2007’de çıkan kaliteli strateji oyunlarını oynadıysanız
ve yılın son zamanlarında iyi bir strateji oyunu arıyorsanız, Universe at War
gerekli ihtiyacı karşılayacaktır.