Arkham City'nin kötü adamları - Bölüm 5

Bayan Cobblepot’un bir sürü evcil kuşu bulunmaktadır ve Oswald da çocukluğunun çoğunu bu hayvanlarla geçirir, hayattaki tek arkadaşları olarak bu kuşları görür. Anlatılan hikayelerin bir versiyonunda, Oswald’un suç dünyasına girmesi annesinin ölümü ile başlar, başka bir versiyonda Oswald zengin yüksek sosyete tarafından dışlanır ve bu reddediliş onu suç dünyasına iter. Ailesinden kalan mal varlığının yardımı ile suç dünyasında başarılı bir hayat süren Oswald buna rağmen klas giyiminden ve tarzından vazgeçmez.

Şişman, paytak ve ölümcül

Oswald, ilk lakaplarını çocukluk yıllarında başına bela olan okulun kabadayılardan almıştır. Bütün çocuklar onunla hem görüntüsünden hem de kuşlara olan aşırı sevgisinden dolayı dalga geçerler. Bu isimlerden bir tanesi de Oswald’ın kilosundan dolayı paytak paytak yürümesinden kaynaklanan “Penguen” olmuştur.

Bakın Oswald’ın suç dünyasına adım attığı ilk anla ilgili bir hikayesinde ne anlatılmaktadır:

“Cobblepot ilk defa bir suç patronunun ekibine girmeye çalıştığında onu ilk defa gören ekip üyeleri tıpkı okuldaki çocuklar gibi ona ‘Penguen’ diye hitap etmeye başlarlar ve şemsiyesi ile dalga geçerler ve en sonunda onu gerçek anlamda aralarından tekmeleyerek def ederler. Sosyetenin aptal, şımarık ve dünyadan bihaber zavallılarından sonra hayatın gerçeklerini bilen bu pislik adamlar tarafından da reddedilen Oswald, kulağında yankılanan son kelimenin korkuyla anılmasına ant içer ve bundan sonra diğerleri gibi o da kendisine Penguen demeye başlar. En büyük silahı olarak şemsiyesini kullanmaya karar veren Penguen, bu zararsız eşyayı kendi oluşturduğu tasarımlarla ölüm makinesine dönüştürmeye başarır ve son kovulduğu yer olan haydutların inine geri döner.

Karşılarında tekrar bu tıknaz şapşalı gören suçlular onunla dalga geçemeye bile fırsat bulamadan ruhlarının içlerinden akıp gittiğini hissederler ve Penguen dünyanın ilk 45 kalibrelik şemsiyesi ile bir suç patronunu öldüren ilk isim olur. Hayatta kalan dehşete düşmüş suçluların önünde yeni suç patronluğunu kendisine atayan Penguen ilerleyen zamanlarda bu isimden kurtulmak için elinden geleni de yapsa namını bu isimle yaptığından dolayı başaramaz.”

Bu hikaye ne kadar doğru bilinmez, nitekim diğer Batman kötü adamları gibi Penguenin de birden fazla değişik suç geçmişi olmuştur. Kaldı ki Penguen suç dünyasına adam öldürerek değil hırsızlık yaparak başlamıştır. Üstelik yetenekli bir hırsızdır da. Benzer hikayenin farklı bir versiyonunda ise Oswald’un ilk işi paha biçilmez bir tabloyu çalmaktır. Zekice bir planla bu işi başaran Penguen sonrasında suç liderinin gözüne girer ve ekibe kabul edilir. Ardından farklı dahiyane planlarla birkaç soygun daha gerçekleştiren ekipte yavaş yavaş Penguen ile çete liderinin arası açılmaya başlar. İşte bundan sonra Penguen çete liderini öldürür ve kendisini çetenin yeni lideri ilan eder.

Her iki hikayeye de bakacak olursak ikinci versiyon daha akla yatkın gelmektedir. Her ne kadar Penguen acımasız birisi olsa da fiziksel yetenekleri üstün olan insanlara karşı pek fazla bir üstünlüğü bulunmamaktadır. Nitekim bir çetenin lideri olmak, dahası kendi kendini lider yapmak, sadece şemsiyeye saklanmış bir silah ile lideri öldürmekten fazlasını gerektirir. Nitekim ekibinizdeki diğer üyelerin sizden korkmasının yanında size saygı duyması da lazımdır. Dolayısı ile Penguen ise bu saygıyı fiziksel özelliklerinden değil hırsızlık yaparken kullandığı zekasıyla kazanır.

Her şeyin ötesinde Oswald (Penguen), Batman’i resimden çıkartmak için dahi ilk başta kaba güce başvurmaz onun yerine Kara Şövalyeyi hırsızlıkla suçlamaya çalışır. Bu, kötü adamlar tarzına bakıldığında ara ara kullanılsa da alışıla gelmiş bir yöntem değildir.

Düşmanımın düşmanı mantıklı bir ortaktır

Gotham şehri, zamanımızdaki pek çok metropol gibi bozulmuş, yozlaşmış ve kendini kaybetmiş bir şehirdir ve tıpkı gerçek hayattaki şehirlerde olduğu gibi bu şehirde de sorunların ne zaman başladığı ve nasıl bu hale geldiği bilinmez.

Artık neredeyse yaşanılmayacak bir duruma gelen bu eksi inci, son anda bir umut ışığına maruz kalır. Maruz kalır diyoruz çünkü artık bir çoğunluk konumunda bulunan kötüler tarafı şehrin gidişatından oldukça memnundurlar.

İşte böyle bir zamanda gelen Batman, çok sevdiği şehrin bu gerçek yüzüne ilk elden tanık olmuştur. Ailesinin ölümünden sonra içindeki nefret ve intikam duygusunu bastıran Bruce Wayne’in amacı insanlara bir umut vaat etmek, onlara bu dünyada hala iyiliğin var olduğunu ve suçlulara karşı korkusuzca savaşan bir düşüncenin ortaya çıktığını anlatmayı amaçlamaktır.

Fakat işi kolay değildir Kara Şövalyenin. Nitekim bu şehrin suçluları başta Joker olmak üzere hep birlikte pisliğin, kötülüğün, sadakatsizliğin her yere yayılmasını istemekte ve bunun için de her yolu denemektedirler. Kötüler arasında ortak bir düşmana karşı zaman zaman müttefiklik alışıla gemli bir olaydır. Her ne kadar hepsi sadece kendi çıkarını gözetiyor olsa da işin sonunda kaz geleceği için bir iki ufak kümes hayvanını feda etmekte bir sakınca görmezler. Bu furyadan Penguen’de faydalanmaktadır.

Daha çok komplo kurmak üzerine geliştirdiği planlarını diğer kötülerle ortaklaşa kullanmaya çalışan Penguen bu amaç doğrultusunda Joker veya Dr. Hugo Strange gibi kişilerle işbirliği içine girip öncelikle Batman’in gerçek kimliğini öğrenmeye çabalar.

Penguen’in Batman ile ilişkisine baktığımızda genelden daha sakin bir mücadeleye şahit oluruz. Nitekim serinin ikinci filmi Batman Returns filminde de bize bu şekilde aktarılmıştır. Filmde Penguen’i canlandıran Danny DeVito, saman altında su yürüten, bir yandan şehrin kalbini ele geçirmeye çalışırken diğer yandan da reddedildiği sosyete gurubuna kendini, acındırma ve cömertlik komplosu ile kabul ettirmeyi çabalar ve bunda da başarılı olur.

Fakat çizgi romanlardan farklı olarak Oswald Cobblepot’un buradaki esas amacı onu doğduğunda terk eden ailesinin kim olduğunu bulmak ve onların servetine sahip olmaktır. Bu acınası hikaye gün yüzüne çıktığında Penguen’e yardım eden Max Shreck, Gotham’ın mevcut valisini yerip onun yerine vali olarak Penguen’i seçmeyi önerir. (Buradaki hikayeden, Penguen’in bu duruma gelmesinde ailesinin bir etkisi olmadığını anlarız.)

Lakin Batman her zaman için ondan şüphelenmiştir ve hatta son zamanlarda baş gösteren çocuk cinayetlerinden de onun sorumlu olduğunu düşünür. En sonunda Penguen’in gerçek niyetini ortaya çıkarttığında Oswald’ın politik kariyeri de ortadan kalkar. Bunun üzerine bu garip yaratık Gotham’daki tüm yeni doğmuş bebekleri öldürmek adına bir saldırı başlatır. Bu cinayetlere engel olan Batman, Penguen’i ağır bir şekilde yaralar ve nitekim bu yaralar sonunda Penguen hayatını kaybeder.

Oswald C. Cobblepot; küçük bir çocuktan pis bir yaratığa geçiş

Çizgi romandan farklı bir nokta da şudur ki, filmde Penguen deforme bir şekilde karşımıza çıkar. Çizgi romanlarda Oswald’un günümüzde her normal insanda görülebilecek fiziksel özellikleri yeterli olurken, filmin yönetmeni Tim Burton tarafından biraz daha gotik bir hale getirilmiştir. Beyaz teni, siyah rimelli gözleri, kara smokini, şemsiyesi ve tekli gözlüğü ile 1890’lı yılların centilmen havasını yansıtan bir yaratık görünümüne bürünmüştür. 

Eğer içinizde Penguen’in ilk sahnesini bileniniz varsa o zaman annesi ve babasının doğumdan sonra yeni doğmuşun beşiğine yaklaştıklarında ellerinin, yukarıda da hafiften belirttiğimiz gibi, yüzgeç şeklinde olduğunu görürüz. Öte yandan ailesi onu bağrına basmak yerine Gotham nehrinde ölüme terk etmiştir. Suç dünyasına nasıl geçiş yaptığını filmde görmeyiz ki bu zaten her kötü için çoğu zaman es geçilen bir olaydır.

Çiğ balık yemesi, pis kokusu, iğrenç görünümü, üstün zekası ve komploları ile Batman Returns’ün Penguen’i Danny DeVito, Oswald C. Cobblepot’a daha yaratığımsı bir hava katmıştır.

Son olarak ismi yeni gelecek Batman oyunu Arkham City’de duyulan Penguen’in aynı zamanda yeni filmde de olup olmayacağı tartışılıyordu, nitekim kötü karakterlerin yavaş yavaş ortay çıkmasıyla birlikte yeni filmin onsuz geçeği durumu ortaya çıkıyor.

Oswald Chesterfield Cobblepot; talihsiz bir çocuk olarak doğmuş ve zalim bir gençlik tarafından hasara uğratılarak bu hale getirilmiştir. Kimisine göre annesi onu, hatalık derecesinde sevmektedir, kimsine göre ise her ikisi de ondan nefret etmektedir. Kimisi ellerinin sadece iki parmaktan olduğunu iddia eder, kimsine göre ise tek fiziksel sorunu koca vücudu ve gaga burnudur. Her ne olursa olsun Oswald C. Cobblepot, nam-ı diğer Penguen, Batman evreninde farklı tarzı ve klasik stili ile ilgi çeken bir kahraman olmuştu. Karizmatik olmadığı için çoğu kişi tarafından sevilmeyen bu tıknaz oğlan yine de fiziğinden çok zekasını kullanmasından dolayı takdire şayan bir kötü adamdır.