1/3

Burnout 3: Takedown

Can Gülay 3.06.2010 - 12:31
Hız, heyecan ve eğlence... Boost'larınızı yükleyin Takedown yapmaya gidiyoruz!
Platformlar PlayStation 2
Burnout 3: Takedown
Merlin Puanı 94
1 Kişi Oyladı
Okur Ortalaması%100
Artılar Harika grafikler, inanılmaz eğlenceli oynanış, güçlü multiplayer modu, müthiş kaza sahneleri, kısacası her şey...
Eksiler Bir kaç kamera açısı daha olabilirdi, ayrıca kendi sınıfları içinde bazı araç modelleri birbirine fazla benziyor. Bunun yanında yanınızda arkadaşlarınız varken oyunu yalnız başınıza oynamak istemeniz de sakıncalı olabiliyor!

Bugüne kadar gördüklerinizi unutun!

Burnout denince akla önce istisnasız "Boost ve Crash" kelimeleri gelir, eğer bu gün ortalıkta nitrolu-turbolu araba yarışları varsa bunlar da Burnout’ın eseridir. Peki nedir Burnout’ı diğer oyunlardan ayıran? - 2001 yılındaki ilk oyunla birlikte Criterion Games hız ve heyecan duygusunu araba yarışları için adeta yeniden tanımlamıştı; fakat asıl bomba 2002 sonunda çıkan Burnout 2: Point of Impact’le patladı. Harika grafikleri ve mükemmel oynanabilirliği ile Point of Impact gerçekten inanılmaz bir oyundu. Hızlı yarışlar ve mükemmel kaza sahneleri Burnout’ı diğer oyunlardan ayıran en büyük noktalardı. Ve son olarak: Burnout 3... Bugüne kadar gördüklerinizi unutun, çünkü bu Takedown!

Takedown!

Öncelikle oyuna adını veren Takedown olayını açıklayalım: Yarışlar esnasında rakip arabalara çarparak ya da onlara kaza yaptırarak yoldan atarsanız ‘’takedown’’ yapmış oluyorsunuz, böylece Turbo / Boost barınız bir anda doluyor ve maksimum hızlara ulaşmanız mümkün oluyor. Yarışlar esnasındaki en büyük silahınız boost enerjiniz, boost enerjinizi arttırmanın yolları çok çeşitli; aracınızı ters yönde kullanmanız, şehir trafiği arasında keskin sollama ve makas hareketleri yapmanız, virajlarda aracınızı kaydırmanız, rakiplerinize çarpmanız... hepsi size ekstradan boost ve puan kazandırıyor, tabii yapacağınız takedown’lar hız açısından en büyük ödülünüz oluyor, hele arka arkaya bir kaç takedown yaptınız mı hızdan başınızın dönmemesi mümkün değil...

Kings of the Road?

Yolların kralı olduğunuzu düşünüyorsanız bunu kanıtlamak için World Tour’da kendinizi ispatlamalısınız. Oyunun görev modu olan bu bölümde turnuvalara katılıyor, teke tek kapışmalara giriyor, crash ve time attack yarışları yapıyorsunuz, ya da belli limitlerde takedown yapmanız istenebiliyor. Amerika, Avrupa ve Uzak Doğu gibi farklı bölgelerde bulunan bir çok parkurda yolları arşınlama imkanınız var; tabi bunları açmak için yarışları kazanmalı, kazalar yapmalı ve puanları toplamalısınız.

Risk = Ödül


Temelde yarışlar yine iki kısma ayrılmış; bunlardan ilki çeşitli parkurlarda yaptığınız yarışlar, diğeri ise akıl almaz kazalara sebebiyet verdiğiniz Crash modu. Oyunda da belirtildiği gibi ‘’Ne kadar risk, o kadar ödül’’ anlamına geliyor. Bahsettiğim gibi yarışlarda ne kadar tehlikeli ve artistik hareket yapar, rakiplerinize ne kadar fazla zarar verirseniz o kadar fazla Burnout puanı topluyorsunuz. Tabi bunları yaparken yarış sonucunda dereceye girmeniz gerektiğini de unutmamalısınız. Crash modunda ise amacınız sadece zincirleme kazalar yaratıp, olabildiğince maddi hasar vermek. Tüm bu yarışlar sonunda topladığınız puanlar, madalyalar ve hasar maliyetleri, oyundaki yeni arabaları, yolları, turnuvaları ve bir sürü ekstra ödülü açıyor. Oyun bu açıdan çok zengin, hatta belli limit ve özelliklerde yaptığınız takedown’lar bile yeni şeyleri açmak için yeterli oluyor. Bu arada Burnout 2’nin biraz kısa olduğu doğruydu; fakat Takedown’ın oyun süresi çok daha fazla. 7 saatlik bir oynanış ve üstelik iyi sayılabilecek bir performansla oyunun World Tour modunun sadece % 25’ini tamamlayabildim; ki zaten işin zor kısmının da bundan sonra başladığını düşünürsek ve diğer modları da göz önünde bulundurursak oyunun oynanabilirlik süresinin ne kadar fazla olduğunu sanırım tahmin edebilirsiniz...

2/3

Impact Time

Tabi ki herşeyden önce Takedown’ı bu kadar özel kılan inanılmaz eğlenceli oynanışı. Bir defa hız duygusunu hiç bir oyun bu kadar iyi hissettirmiyor, arka arkaya bir kaç takwdown combosu yapıp boost barınızı maksimum seviyeye ulaştırmışsanız, birde oyunu first person kamera açısıyla oynuyorsanız o zaman hız ne demekmiş anlarsınız. - Bir hatırlatma: Oyunda biri first person, diğeri normal arabayı dıştan gösteren klasik kamera olmak üzere iki adet görüş açısı bulunması belki ilk anda eksi gibi gözükebilir ama inanın bunlar oyuna yetiyor. - Bu hız eninde sonunda başınızı döndürecek, zaten siz tam o anda kendinizi tırın tekine tam göbekten çarpmış ve aracınızın parçalanmakta olduğunu izler şekilde bulacaksınız. Mükemmel kaza sahnelerini daha iyi görmek için Impact Time ile zamanı yavaşlatıp Slow Motion’a geçebilirsiniz, Impact Time’da iken kaza anında aracınızın savrulma yönünü de belli oranda kontrol edebiliyorsunuz ve bu şekilde diğer araçları da yoldan çıkartabilme imkanına kavuşuyorsunuz. Bu arada Impact Time’ın yarışların akıcılığını bozduğunu da sakın düşünmeyin; çünkü havada taklalar atıp çıkan kıvılcımları izlerken zaman diye bir şey kalmıyor... Eğer sahneyi hayalinizde canlandırabildiyseniz şehir trafiğinin oyuna ne kadar etkisi olduğunu da tahmin edebilmişsinizdir, iyi olan ise trafiğin hantal olmaması, yani trafik sizi hiç bir zaman oyundan soğutmuyor.

Yaklaşık 70 araba ile birsürü farklı parkurda 73’ü yarış, 100’ü crash olmak üzere 173 tane event’a katılabilmeniz, oyunun başında saatler harcamanız için iyi bir neden olsa gerek. Oyunda: otobüs, tır, pist arabaları, pick-up gibi farklı tarzda araçları kullanabilme şansına da sahip olabiliyorsunuz ama asıl yarışlara genelde compact, sports, muscle, coupe, super ve special sınıf arabalarla katılıyorsunuz. Herhangi bir lisanslı araç bulunmuyor fakat bunun bir eksik olduğu da söylenemez, yalnız araç modellerinin bazılarının kendi sınıfları içinde görünüş olarak birbirine benzemesi biraz kötü olmuş. Bunların dışında araçlara herhangi bir modifiye yapmak mümkün değil, sadece araçları 3-4 renk çerçevesinde boyama imkanımız var, belki biraz modifiye olayına da girilse hoş olabilirdi.

Booosst!


Oyundaki parkur dizaynları da gerçekten mükemmel ve herşey oyunun hızı düşünülerek tasarlanmış, diğer yarış oyunlarında olduğu gibi bir yarış esanısında çok sık U dönüşleri gibi virajlara girmiyorsunuz, zaten oyun hep arcade havasında geçiyor, belki de bu yüzden oyuna parkurun neresinde olduğunuzu gösteren harita göstergesi bile konmamış. Sadece yarışa başlamadan önce parkuru görüyorsunuz o kadar, yarış esnasında sürüş açısından bu pek problem yaratmıyor, yani harita yok diye virajı alamadım durumu falan olmuyor, fakat yarışın ne zaman biteceğini o parkurda yaptığınız ilk yarışlarda kestiremiyorsunuz, bu da zaman zaman performansınızı etkiliyebiliyor. Şimdi keskin virajlar yok deyince de oyunu kolay sanmayın, bazı yarışları tekrar tekrar oynamak zorunda kalacağınıza şüpheniz olmasın, bu arada yarışları restart ederken kısa loading süreleri ile karşılaşıyorsunuz, ama bunu normal karşılamak lazım, oyunun mükemmel grafiklerini görünce zaten siz de bana hak vereceksiniz.

3/3

Ayrıntılı araç ve hasar modellemeleri, görsel anlamda üst düzey parkurlar ve sinematik kamera açılarıyla gösterilen kaza sahneleri böyle bir oyun için şu ana kadarkilerin en iyisi sayılır. Araçlarla temaslar sırasında oluşan kıvılcımlar, çevredeki ışık efektleri, sürüş sırasında gözünüze yansıyan güneş ışınları ve patlama efektleri inanılmaz; yalnız yine tekrar ediyorum kaza sahneleri anlatılacak gibi değil; fırlayan lastikler, kırılan camlar, şarapnel parçaları... hepsi dudak uçuklatıyor. Üstelik yarışlar esnasında en küçük bir yavaşlama bile söz konusu değil, hani NFS Underground oynarken 3-4 araç yan yana geldi mi zaman zaman frame düşer ve dikkat edilirse akıcılığın kaybolduğu görülür, Takedown’da bunun en küçük parçası bile yok! Emin olabilirsiniz...

Underground’a atlamışken küçük bir notu da köşeye iliştirelim, ilk iki oyunun dağıtımcılığını Acclaim yapmıştı, fakat firmanın yaşadığı ekonomik sorunlar nedeniyle Electronic Arts, Burnout’ı Acclaim’den kaptı ve oyunun yeni dağıtımcısı oldu. Hâl böyle olunca da Burnout’ın içine NFS Underground 2’nin oynanabilir bir demosunu koymuşlar, Burnout’tan fırsat kalırsa ona da bir göz atabilirsiniz...

Yanınızda birkaç kişi varken Burnout 3’ü yalnız başınıza oynamak istemeniz tehlikeli sonuçlar doğurabilir; çünkü yarışlar esnasında gözleriniz heyecandan fırlamışken arkadaşlarınızın oturup sadece sizi izleyeceğini düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz... Yok eğer illa ki tek başıma oynayacağım diyorsanız kafanızda kırılacak bir şişeye karşı kendinizi kollamalı ya da gözünüzü morartabilecek bir ağırlığa sahip olan Controller 2’yi emin bir yerde tutmalısınız. Benim canım kıymetlidir, gelin hadi kardeş kardeş oynayalım diyorsanız Multiplayer vücudunuzda oluşabilecek morlukları kesinlikle önleyecektir; zaten Criterion’da bu gibi şeylerin farkına varmış olacak ki bu modun üzerinde fazlasıyla durmuş.

Bölünmüş ekranda normal yarışlar yapabilmenizin yanında, Road Rage, Team Crush ve Double Impact modlarıyla da takım halinde veya karşılıklı olarak takedown ve crash yarışları yapabilmeniz mümkün. Party Crash ise 8 oyuncuya kadar olanak tanıyan ve bu modları ister bireysel, ister takımlar halinde oynayabilmenizi sağlayan bir mod; üstelik çift controller tüm bu eğlence için yeterli. Daha fazlasını istiyorsanız ve Online yarışlara katılma imkanınız da varsa 16 kişiye kadar oynanabilen bu yarışlar da oldukça heyecanlı olsa gerek.

Crash FM


Electronic Arts’ın son dönem oyunlarında müziklerin ne kadar iyi olduğu ortada, Burnout 3’te ise bu tavana vurmuş, daha önce bu kadar iyi müzikler hiç bir araba yarışında kullanılmamıştır sanırım. Birçok isimden alınan 40’tan fazla parça oyunun aksiyon havasını tamamlarken Crash FM DJ’i de çok iyi iş çıkartıyor, gerçi yapacağınız restart yarışlarında DJ bazen tekrara düşebiliyor ama bu kadarı da normal. Bunun dışında yine çok kaliteli ses efektleri de oyunun kalitesine yakışır şekilde hazırlanmış.

Sonuç olarak Burnout 3: Takedown tam bir konsol oyunu, PC’ciler böyle bir oyunu kaçırdıkları için oturup ağlayabilirler, ama zaten konsolları özel yapan da böyle oyunlar. Sanırım artık bundan daha iyisi olamaz, olursa da bu oyun Burnout 4’tür...

Yorumlar
MK Okuru
MK Okuru 10.07.2025 07:03
Kalan Karakter: 300 Gönder
İlginizi Çekebilir