Sandfall Interactive imzalı Clair Obscur: Expedition 33, hem hikâyesi hem de müzikleriyle milyonlarca oyuncuyu etkilemeyi başardı. Ancak oyunun farklı sonları, toplulukta büyük bir kafa karışıklığına yol açtı. Kimilerine göre bir son diğerinden daha doğruydu; kimilerine göreyse bir tarafın mutluluğu diğerinin trajedisine mal oluyordu. Oyunun başyazarı Jennifer Svedberg-Yen, bu tartışmalara son noktayı koydu: “Ne doğru bir son var ne de resmi bir son. Her son kendi bedeline sahip.”
Svedberg-Yen, Lits Play’e verdiği röportajda oyundaki her sonun belirli bir amacı olduğunu vurguladı. “İki son da bir sebeple var,” diyen yazar, her birinin hem umut hem de hüzün barındırdığını belirtti. Oyuncuların hangi sonu seçerse seçsin mükemmel bir bitişe ulaşamayacağını, çünkü hayatın da nadiren mükemmel olduğunu söyledi.
Yazara göre oyunun felsefesi, iyi ve kötü arasındaki klasik çatışmayı reddediyor. Bunun yerine, her iki tarafın da kendi değerleri ve bakış açılarıyla hareket ettiği bir dünya sunuluyor. “Her iki taraf da geleceği önemsiyor, sadece onu nasıl şekillendirecekleri konusunda farklı düşünüyorlar,” ifadelerini kullanan Svedberg-Yen, oyuncuların kendi bakış açılarına göre hangi sonun “doğru” olduğuna karar verebileceğini belirtti.
Bu yaklaşım, oyunun anlatısında özgür iradeyi merkeze alıyor. Oyuncuların yol boyunca yaptıkları seçimler, yalnızca olayların değil, karakterlerin duygusal evrimini de belirliyor. Bu nedenle her oyuncunun deneyimi kendine özgü hale geliyor; birinin trajedisi diğerinin kurtuluşu olabiliyor.
Clair Obscur: Expedition 33, derin temaları, güçlü karakter yazımı ve sanatsal anlatımıyla oyun dünyasında özel bir yere sahip oldu. Svedberg-Yen’in açıklamaları, oyunun finalinin neden bu kadar çok konuşulduğunu bir kez daha gösteriyor. Görünen o ki, Expedition 33’te “mutlu son” değil, yalnızca kişisel bir anlam arayışı var.