Ghost of Yotei’deki Tırmanışlar Tesadüf Değilmiş

Ghost of Yotei, oyuncularına sunduğu özgürlük hissiyle dikkat çekiyor. Ancak oyundaki tırmanış mekaniği sadece bir keşif aracı değilmiş. Sucker Punch ekibinin açıklamasına göre, bu sistem Japonya’nın Hokkaido bölgesinin gerçek coğrafyasından ve oyunun “özgürlük” temasından ilham alıyor.

Sucker Punch, Ghost of Yotei’de Gerçekçi Bir Özgürlük Hissi Yaratmak İstemiş

Yaratıcı yönetmen Jason Connell, GamesRadar+’a verdiği röportajda tırmanışın oyunun temel felsefelerinden biri olduğunu belirtti. Connell, “Özgürlük fikri bizim için çok önemliydi,” diyerek, Hokkaido’nun doğal zorluklarının oyuncular için birer “fırsata” dönüştürüldüğünü vurguladı. Gerçekçi bir dünyada “büyülü ışınlanmalar” gibi unsurların inandırıcılığı bozacağını, bu yüzden “doğal yollarla keşif” üzerine yoğunlaştıklarını söyledi.

Connell’a göre, Hokkaido’nun dik yamaçları oyunun tasarımında hem görsel hem de mekanik anlamda belirleyici olmuş. “Buraları sorun olarak değil, fırsat olarak görmeyi seçtik,” diyen Connell, oyuncuların dağların zirvesine tırmanarak sadece manzarayla değil, ruhani bir ödülle de karşılaştıklarını belirtti. Tapınaklara ulaşmanın bir başarı duygusu yaratması amaçlanmış.

Sucker Punch, yalnızca tırmanmayı değil, inişleri de eğlenceli hale getirmek için özel sistemler geliştirmiş. Connell, “Bazı tapınaklar çok yüksekteydi, bu yüzden hızlı iniş sistemleri ve kayarak inme mekaniğini ekledik,” diyerek bu detayların Hokkaido’nun dikliğini bir avantaja çevirdiğini anlattı. Bu özellikler oyuncuya hem tempo hem de çeşitlilik kazandırıyor.

Tırmanışın, Ghost of Yotei’nin “epik gerçekçiliğini” pekiştiren bir unsur olduğunun altını çizen Connell, “Oyun dünyası ne kadar dik ve zorlu olursa olsun, biz bu zorlukları keşif duygusuyla dengeledik,” dedi. Böylece Hokkaido’nun sert coğrafyası, oyunun özgürlük temasını tamamlayan doğal bir sahneye dönüşmüş.

Ghost of Yotei, sıradan bir açık dünya oyunu olmanın ötesine geçiyor. Oyuncular yalnızca savaşmıyor, aynı zamanda Japon doğasının zorluklarıyla başa çıkarken kendi yollarını da keşfediyor. Tırmanışlar, bu yolculuğun sadece fiziksel değil, ruhsal bir parçası haline geliyor.