1/5

Herbie: Fully Loaded

Aykut Göker 3.06.2010 - 12:31
Sorunun ne olursa olsun, Herbie çözmene yardım eder...
Çocukken bir film izlemiştim. Şirin, beyaz bir otomobil vardı filmde. Hani şu Volkswagen Old Beetle (Vosvos) ya da başka bir deyişle “kaplumbağa” olarak tanıdığımız otomobillerden. Görüntüsünün altında bir hız canavarı yatıyordu. Zira yarışlara katılıp, birbirinden zorlu rakiplerini, her defasında gerisinde bırakıyordu. Ancak Herbie adındaki o Vosvos’u asıl özel yapan şey bu değildi. Herbie’nin milyonlarca otomobil arasından ayrılmasının nedeni, onun kalbinin olmasıydı.

1968 - The Love Bug

Herbie: Fully Loaded
İlk Herbie filmi 1968’de çekilmişti. The Love Bug isimli filmde, Dean Jones, Michelle Lee, Buddy Hackett ve David Tomlinson başrollerdeydi. Özellikle David Tomlinson, filmin kötü adamı Thorndyke’ı öylesine sevimli bir şekilde canlandırmıştı ki, ekranda onu her görüşümüzde, yüzümüzde gülümseme eksik olmuyordu. Tabi filmin esas erkeği Dean Jones’da, Herbie’nin sürücü koltuğunda Jim Douglas’ı son derece başarılı bir şekilde ekrana taşıyordu.

The Love Bug, Jim Douglas’ın 2. sınıf bir yarış pilotu olduğunun damgalanışıyla başlıyor. Zira Douglas pek fazla bitiş çizgisi göremeyen, her yarışının sonunda arabasını hurdaya çıkartan, pilotluk kabiliyetleri de sınırlı bir yarışçıdır. Onun Herbie ile karşılaşması da tesadüf eseri olur. Bir otomobil galerisine gidip, sadece ayaklarını yerden kesecek, son derece ucuz bir araba satın almaya giden Jim Douglas, orada film boyunca Herbie’nin ve kendisinin en büyük düşmanı Thorndyke ile ve filmin sonunda evleneceği Carole ile tanışır. O gün galeriden eli boş çıkan Jim Douglas, ertesi gün Herbie’yi bir yanlış anlaşılma(!) yüzünden satın almak zorunda kalır. Zira galerideki Vosvos, sabahleyin Jim Douglas’ın evinin önünde bulunur ve Douglas hırsızlıkla suçlanmaktadır. Böylelikle Herbie’nin yeni sahibi belli olmuş olur!

Herbie’nin diğer otomobillerden farklı olduğunu, Jim Douglas filmdeki karakterler arasında belki de en son farkedendir. Hatta sevimli arabayı kaybetme noktasına bile gelir. Ancak herşey birden tersine döner ve Douglas ile Herbie, muhteşem bir ekip oluşturup, ard arda katıldıkları yarışları kazanmaya başlarlar. Artık Douglas bir efsane olmuştur ve Herbie de pistteki en şöhretli arabadır. Bu durum Thorndyke’ı son derece sinirlendirmektedir. Nitekim Thorndyke’ın planı, o sevimli arabadan paspas yapmaktır. Ancak yaptığı hiç bir hile başarıyla sonuçlanmaz ve Herbie her yarışta Thorndyke’ı geride bırakır. Filmin son yarışı, en büyük önem taşıyan yarıştırda aynı zamanda. Burada da Thorndyke her türlü illegal faaliyeti dener, ancak Herbie’yi bir türlü yarış dışı edemez. Bitiş çizgisine çok az bir mesafe kala hem Thorndyke’ın sarı arabası hemde Jim Douglas’ın sevimli kaplumbağası yan yanadırlar. Filmin sonuysa ayrı bir sürprize sahne olur. Çünkü Herbie hem 1. hemde 3. olur...
2/5
1974 – Herbie Rides Again

Herbie: Fully Loaded
Herbie’nin bu ikinci filminde sevimli arabanın yolları Jim Douglas’la ayrılmıştır. Artık Mrs. Steinment(Helen Hayes) adındaki yaşlı bayanın hayattaki en büyük yardımcısıdır. Bu bayanın bir de kendi torunu gibi sevdiği Nicole adında bir genç kızı vardır. O da iş saatleri haricinde, büyükanne dediği Mrs Steinment’a yardım etmektedir.

Filmimizin kötü karakteri, Alonzo Hawk(Keenan Wynn) adındaki son derece kibirli işadamıdır. Onun amacı “Hawk Tower” adını verdiği gökdeleni inşaa etmektir. Ancak gökdelen inşasının olacağı yerde, yaşlı bayan Steinment’da evi bulunmaktadır. Alonzo Hawk evi satın alıp, yıkmak için elinden geleni ardına koymaz. Filmin iyi adamı ve aynı zamanda Alonzo Hawk’ın da avukat yeğeni olan Willoughby Whitfield(Ken Berry)’ın da yardımıyla Alonzo Hawk’ı planları bir türlü tutmaz. Ancak işler ciddileşince devreye Herbie girer!

Tıpkı ilk filmde olduğu gibi bu filminde sonu bir sürprize sahne olur. Öyle ki yıkım ekiplerinin bayan Steinment’ın evinin karşısına dizildiği gece yarısı, Herbie’nin aklına şahane bir fikir gelir ve şehirde karşısına çıkan tüm Vosvos’ları yanına alarak, yıkım ekiplerinin ve Alonzo Hawk’ın korkup kaçmasına sebep olurlar.

1977 – Herbie Goes to Monte Carlo

Herbie: Fully Loaded
Serinin bu 3. filminde Jim Douglas ile Herbie yeniden bir aradadırlar! Jim Douglas’ı yine Dean Jones canlandırır. Diğer rollerde Don Knotts, Jacques Marin, Bernard Fox, Julia Sommars boy göstermiştir.

Jim Douglas artık yaşlanmıştır ve tek hayali Monte Carlo’ya katılmaktır! Bunu da yardımcısı Wheely ve tabi ki Herbie ile yapacaktır. Ancak işler tam olarak istedikleri gibi gerçekleşmez ve kendilerini bir soygun olayının ortasında bulurlar. Zira çok değerli bir mücevher çalınmıştır ve soyguncular yakalanmamak için mücevheri acele edip, ellerinden çıkartmaları gerekmektedir. Tam o sırada Herbie’i görürler ve mücevheri onun yakıt deposuna atarlar. Ertesi gün gelip geri alacaklarını hayal etmelerine karşın, Herbie çoktan yola koyulmuştur. Fakat artık Jim Douglas ve Herbie, yarışta rakiplerine olduğu kadar, soygunculara da dikkat etmek zorundadırlar. Zira o mücevher için soyguncuların yapmayacağı şey yoktur!

Bu kargaşanın ortasında Herbie’nin dikkatini başka bir şey çeker. Herbie, Lancia marka bir otomobile adeta aşık olur! Onu gördüğünde yarıştan tamamen kopan Herbie, film boyunca Jim Douglas’a oldukça zor anlar yaşatacaktır...
3/5
1980 – Herbie Goes Bananas

Herbie: Fully Loaded
Herbie Goes Bananas ile sevimli kaplubağa beyaz perdeye 4. kez taşınıyordu. Jim Douglas artık yarış pilotluğunu bırakmıştır. Yeğeni olan Pete(Stephen W. Burns) ise genç bir yarış pilotudur. Bunun üzerine Jim Douglas, Herbie’yi kargo ile yeğeni Pete’e gönderir. Pete, dayısından bir yarış arabası geldiğini öğrenince çok heyecanlanır ve en yakın arkadaşı(aynı zamanda co-pilotu) ile hemen onu almaya giderler. Ancak paket açıldığında gördükleri manzara hem Pete’i hem de arkadaşı D. Jones’u(Charles Martin Smith) tatmin etmez. Çünkü onlar son model bir yarış arabası beklerken, karşılarına 63 model bir kaplumbağa çıkmıştır!

Hikayeye bu noktada Paco(Jaquin Garay III) adındaki küçük yankesici çocuk dahil olur. Güney Amerika’daki eski medeniyetlerden kalmış altınların yerlerini gösteren eski bir filme sahip olan, bir grup soyguncunun cüzdanını çalan Paco, böylelikle kendine çok ciddi düşmanlar edinir. Tam bu sırada da Herbie ile yolları kesişen küçük çocuk, kendini Panama’ya giden bir geminin içinde buluverir. Burada hikayeye yolculardan Aunt Luoise(Cloris Leachman), onun yeğeni Melissa(Elyssa Davalos) ve geminin herşeyden şikayet eden kaptanı Blythe(Harvey Korman) katılır. Özellikle Kaptan Blythe son derece hayalci ve fazlasıyla idealist biridir. Hatta huzursuzluk çıkartan mürettebatını gemiden atacak kadar da acımasızdır. Ancak gemideki huzursuzluğu Herbie’nin çıkarması üzerine, Pete’in, D. Jones’un, Aunt Luoise ve Melissa’nın şaşkın ve çaresiz bakışları altında gemiden Herbie atılır. Kaptan Blythe bu durumu deniz kanunları olarak açıklar. Ancak Blythe yaptıklarının aksine son derece sempatik biridir. Bu yüzden film boyunca sizi oldukça gülümsetecektir. Filmde bir ara boğa ile bile güreşen Herbie, bu filmin sonunda da alışılmışın dışında işler yaparak, izleyenleri yine kendine hayran bırakacaktır. Zira Herbie’nin kaçmasına izin vermemesi gereken bir uçak vardır...

2005 – Herbie Fully Loaded

Herbie: Fully Loaded
Takvimler 2005’i gösterdiğinde, Herbie’nin 5. filmi en nihayet vizyona girdi. Filmin Almanya galasının yaklaşık 3000 Volkswagen Kaplumbağa ve New Beetle ile birlikte yapıldığını ve bunun bir rekor olduğunu söyleyerek başlayalım söze. Zira genç kuşağın bu seriyi bilme ihtimali çok az olsa da, benim gibi geçmişte bir yerlerden izlemiş, videoya kaydetmiş ya da şu sıralar Dijitürk’te izleme fırsatı bulmuş arkadaşlar için yeni bir Herbie filmi oldukça heyecan verici olsa gerek.

Yeni filmimizde günümüzün usta aktörlerinden Michael Keaton ve Matt Dillon’ın yanında henüz 19 yaşındaki Lindsay Lohan dikkat çekiyor. Zira Herbie’nin yeni sahibesi, filmdeki ismiyle Maggie Peyton(takma adıyla Max) yani Lindsay Lohan. Açıkçası Lindsay Lohan filmin ve Herbie’nin sevimli havasına çok iyi uyum sağlamış. 2 sene içerisinde 3 tane daha film ile karşımıza çıkacak olan Lindsay Lohan, muhtemelen geleceğin önde gelen yıldızlarından olacaktır. Filmdeki bir diğer genç ise Justin Long. Kendisini Maggie Peyton’ın eski okul arkadaşı Kevin rolünde izliyoruz. Açıkçası Herbie’ye yaptığı katkılar yadsınamaz derecede büyük. Onu da 2 yıl içerisinde 5 farklı filmde görürseniz şaşırmayın.
4/5
Michael Keaton filmde Maggie Peyton’ın babası Rey Peyton karakterine hayat veriyor. Onun oğlu Rey Peyton Jr.’u ise Breckin Meyer canlandırıyor. Bunlar filmin iyi tarafındaki karakterler. Kötü tarafa baktığımızda karşımıza Matt Dillon, filmdeki adıyla Trip Murphy çıkıyor.

Herbie: Fully Loaded’ın hikayesi şöyle; Peyton’lar Nascar dünyasında oldukça tanınımış bir ekiptirler. Öyle ki büyük baba Peyton, yarış dünyasında bir efsane halini almıştır. Ancak ondan sonra gelen Rey Payton(Michael Keaton) ve onun oğlu Rey Peyton Jr.(Breckin Meyer), büyük baba Peyton’ın başarılarından çok uzakta kalmışlardır. Bir türlü beklenen 2. büyük Peyton, yarış dünyasına gelmemiştir. Şu an için takımın pilotu, Rey Peyton Jr.’dur. Ancak o da pek başarılı sayılmayacak dereceler alır ve sıklıkla arabanın kontrolünü kaybetmektedir. Artık sponsorların da desteği Peyton takımından çekilmeye başlamaktadır. Takımın yeni bir umuda ihtiyacı vardır.

Ailenin en ufağı olan Maggie Peyton ise yarışmayı içten içe çok istemektedir ancak babasının kararı bu konuda kesin ve nettir. Maggie Peyton yarışmayacaktır. Zira kısa zaman önce ölümcül bir kaza sonucunda şans eseri hayatta kalmıştır. Bu yüzden Maggie Peyton, okulunu bitirdikten kısa bir süre sonra televizyonda kariyer yapmak için şehir dışında çalışmaya başlayacaktır. Ailesinin yanında kalacağı kısa süre için babası Rey Peyton, Maggie’ye bir mezuniyet hediyesi almaya karar verir. Rey Peyton’ın aklındaki hediye bir otomobildir. Ancak bir otomobil galerisinden değil, araba mezarlığından seçilecek bir otomobildir. Bunun üzerine aralarında Herbie’nin de olduğu araba mezarlığının yolu tutulur...

Açıkçası daha ilk anlardan itibaren, teknolojinin sevimli arabaya nasıl da etki ettiğini görüyoruz. Zira ön tampon ağız, farlar ise gözleri konumunda. Teknolojinin getirdiği özgürlük ile Herbie’nin ön tarafı kimi zaman gülümseyen, kimi zaman kızgın, kimi zamansa tamamen bitkin bir hal alıyor. Bu filmin serinin öncekilerinden bir diğer farkı da, olayları ilk defa Herbie’nin gözleriyle görebilmemiz. Yani Vosvosumuz iyiden iyiye kişileştirilmiş.

Herbie, filmde bir kaç defa parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Hatta arenada çarpışan araçların ortasında kaldığı bir sahne var ki, gerçekten o sevimli arabanın parçalanmasına üzülüyorsunuz. Sıklıkla hasar alan Herbie her defasından sıkı bir tadilattan geçiyor. Onun üzerine birde modifiye ediliyor. Görünüşü büyük ölçüde korunsada(Spoiler hariç) mekanik aksamında derin değişiklikler yapılıyor ve filmde, 1963 model bir kaplumbağanın, nasıl da bir Nascar şampiyonuna dönüştüğüne tanık oluyorsunuz.
5/5
Filmin kendine güvenen yenilmez kötü adamı Trip Murphy, Herbie tarafından oldukça şaşkına uğratılıyor. Zira filmin başındaki sokak yarışı, Trip Murphy’nin hiç de beklediği gibi gelişmiyor. Açıkçası Matt Dillon bu karakteri gerçekten başarıyla canlandırmış. Herbie serisindeki gelenek olan, sevimli kötü karakter imajını tam veremesede, çocuksu yanını da yansıtmayı bilmiş. Hal böyle olunca seyircinin gözünde sempatik bir yere oturuyor Matt Dillon.

Herbie’nin 1980’den bu yana ilk sinema filmi olmasından ötürü, 63 model kaplumbağa ilk kez halefi New Beetle ile karşılaşıyor. Filmde bu karşılaşmanın ardından Herbie, seride 2. kez aşık olmuş oluyor. Filmin son sahnesinde de bu konuyla ilgili bir sürpriz var.

Filmin müzikleri de hoşunuza gidecek cinsten. Çoğunluğu tekno olan müzikler, filmden sonra bile aklınızda kalacaktır. Bir ara Lionel Ritche'den "Hello" kulaklarımızın pasını siliyor. Şarkıların arasında Herbie’nin bilindik jenerik müziği film boyunca sadece 1 defa çalıyor. O da filmin en başlarında. Benim gibi filmin müziklerini dinlemek için yazıları sonuna kadar bekleyenler için, parça bir kez daha çalıyor. Ancak remix haliyle.

Sonuç olarak Herbie: Fully Loaded, serinin ilk ve üçünçü filmi gibi bir yarış filmi. Maalesef ilk film kadar sıkı bir yarış izleyemiyorsunuz ancak, heyecan verici sahneler de yok değil. Açıkçası sokak yarışları kısa da olsa oldukça keyifli. Filmin sonundaki Nascar yarışı ise Herbie için çok fazla zor geçmiyor. Zira serinin ilk filmindeki rakipleri çok daha tehlikeliydi.

Herbie’nin daha önce 2 defa dizisi yapılmasına karşın ülkemizde hiç gösterilmedi. Eğer filmlerini de izlemediyseniz, Herbie ile ilk defa tanışan biri için bu film tam manasıyla çocuklara hitap edecek cinsten. Ancak seriyi izleme şansına eriştiyseniz ve beğendiyseniz, bu filmde hoşunuza gidecektir inanın. Teknolojinin nimetlerinden fazlaca yararlanan yapımcılar, bazı sahnelerde hayal güçlerini biraz fazla konuşturmuşlar ancak, işin içinde Herbie olunca pek de yadırgamıyorsunuz. Hepinize iyi seyirler dilerim...
Yorumlar
MK Okuru
MK Okuru 4.07.2025 08:31
Kalan Karakter: 300 Gönder
İlginizi Çekebilir