Bu hafta Kara Ekran’da sizlere oldukça eski ancak bir o kadar efsane bir dizi tanıtımı yapacağım. Amerikan eğlence sektöründe belki de tüm tarih boyunca büyük sükse yaratmış ender dizilerden bir tanesi; Seinfeld.
Dizinin ismi baş karakter Jerry Seinfeld’dan gelme ki bu aynı zamanda onu canlandıran komedyenin gerçek ismi. Bu tarz dizilerle ilgili iseniz Jerry Seinfeld’i en azından bir defa duymuşsunuzdur. Amerikalı ünlü komedyen 1976 yılında bu mesleğe adım atmış ve eskisi kadar sık olmasa da hala sürdürmektedir. Bunun yanında Seinfeld, Steven Spielberg gibi ünlü yönetmenlerle de farklı projeler üzerinde çalışmıştır. Misal bir kaç sene önce çıkan Bee Movie adlı animasyon filminde Barry B. Benson rölünü seslendirmiş ve ayrıca projenin yapımcısı ve yazarlığını da yapmıştır. Aslına bakarasınız bu proje fikri Seinfeld’in kendisinden çıkmıştır.
Seinfeld dizisi ilk olarak The Seinfeld Chronicles adı ile düşünülmüş olsa da daha sonradan o sıralarda yayında olan The Marshall Chronicles ile karışmaması adına Seinfeld olarak değiştirilmiştir. Hatta 14 Mayıs 1989’da yayın hayatına başlamış olan dizinin ilk bölümünün adı The Seinfeld Chronicles olarak belirlenmiştir. Dizinin ilk bölümü 1989’da yayınlanmış olsa da fikir bir sene önce çıkmıştı.
Seinfeld, New York şehrinin lüks semtinden sayılan Manhattan’ın yukarı batı kısmında yaşayan başarılı bir komedyendir. Hayatına girip çıkan pek fazla kişi olsa da etrafında her daim üç karakter bulunmaktadır; çocukluk arkadaşı George Costanza, eski kız arkadaşı Elaine Benes ve kapı komşusu Cosmo Kramer.
Temelde bu dörtlünün başından geçen günlük, komik, garip maceraları anlatan Seinfeld’in tanımlamasında daha önce hiçbir dizide bulunamayan bir mantık geçerlidir: “Hiçbir şey hakkında bir şov”
İlk duyulduğunda kulağa oldukça saçma gelen bu moto aslında güzel işlendiğinde her fikrin ne kadar başarılı olabileceğinin göstergesidir. Gerçekten de Seinfeld dizisi temeline bakıldığından anlamlı bir hikaye anlatmayan belki tek dizidir. Buna en yakın örnek Friends dizisi gösterilebilir ki onda bile Ross ve Rachael’ın, Chandler ve Monica’nın sürekli giden bir hikayeleri mevcuttur.
Lakin Sienfeld dizisinde bu tarz bir alt hikayeyi (en azından uzun süre boyunca) bulamazsınız. Çoğu bölüm bir öncekinden tamamen farklı bir konuya ve farklı olaylara sahiptir. Her bölümün kendisine ait bir havası, kurgusu ve fikri mevcuttur.
Dizideki karakterlerin ortak yönü tamamen New York’lu olmaları. Bu belki bizler için bir anlam ifade etmeye bilir ancak dizide, İngilizce’de artık bir kalıp haline gelmiş olan “New Yorker” tabiri hiç bilmeyenlerin bile rahatça anlayabileceği kadar iyi irdelenmiştir.
New Yorker dediğimiz kişi metropolitan ortamına tamamen ayak uydurmuş, neredeyse duygudan yoksun, her şeyden önce kendi çıkarlarını düşünen ve geri kalan “insani” yönleri hayatılarını kontrol etmeyecek şekilde törpüleyen bir kitledir ki bu aslında yeni dünya düzeninde insanoğlunun içine düştüğü durumu komik yanları ile ortaya atmaktadır.
Jerry’nin arkadaşları da kendisi gibi hayatları gariplikler ve problemler dolu sorunlu insanlardan oluşmaktadır. George Costanza kel ve bodur birisidir ve öfke problemleri vardır. Hayatı boyunca büyük bir şansızlığın kendisine musallat olduğunu düşünmektedir. Manyak babası ve annesi ise bu durumu daha da tetikler. George dizideki genel orta seviye Amerikan toplumunu temsil etmektedir. Hayatın stresinden dolayı her daim öfkeli olan ve toplum standartlarını bir türlü tutturamadığı (ya da tutturmak istemediği) için farklı gözle bakılan, gerek görüntüsü gerek sosyal statüsünden dolayı hayatı boyunca ezilmiş bir kişilik olan George bundan dolayı sabit fikirli, tavsiyeye kapalı ve sürekli olarak kendini gösterme çabasında olan birisidir.
Elaine Benes, Jerry’nin eski kız arkadaşı olarak hayatında yer almaya başlasa da daha dizi başlamadan önce ayrılırlar ancak kafalarının oldukça iyi uyuşmasından dolayı görüşmeye devam ettirmektedirler. Hatta zamanla Jerry, Elaine’in arkadaşları ile Elaine de Jerry’nin arkadaşları ile çıkmaya başlar. Elaine’in dizideki en büyük rolü ise bekar bir New Yorklu kadının bu düzende zorluklarla, çoğunluka mantıksız yöntemler ile başa çıkmasını simgeler. Elaine Benes dışarıdan sert, bencil ve acımasız olarak gözükse de aslında iyi niyetli olan fakat henüz hayattaki amacını bulamamış bir kadındır. Öte yandan gruptaki en zeki kişi olması da (Elaine Benes’ın IQ’su 145’tir) erkek egenliğindeki bir toplumda kadının sivri zekasını simgeler.
Cosmo Kramer, Jerry’nin hemen karşı dairesinde yaşamaktadır. İlk tanıştıklarından beri sürekli olarak onun dairesinde bitiveren Kramer’ın görevi Amerika’nın çılgın mucitlerini temsil etmektir.
Sürekli olarak farklı fikirler ve para kazanma yöntemleri ile karşımıza çıkan Kramer (Cosmo ismini dizi başladıktan çok sonra öğreniyoruz) hayatı boyunca sabit bir işte çalışmak yerine sürekli olarak kendi patronu olup kısa yoldan köşeyi dönmek isteyen mantığın temsilcisidir. Her seferinde ya kendi başına ya da diğer üçünün başına büyük bir iş açan Kramer çılgınlık ve saçmalığın doruğuna ulaşsa da dizideki en dürüst ve doğrucu karakterdir. Zaman zaman ufak yasadışı işlere bulaşmış olsa da Cosmo Kramer her zaman için dostluk, sadakat, aile ve arkadaşlık gibi unutlmak üzere olan terimlerin savunucusu olmuştur. Diğer üçlü kendi çıkarları durumunda yeri gelip arkadaşlarını bile satabilecekken Kramer bir şekilde hem kendi isteğini hem de arkadaşlarının istediğini yapabilecek bir yol arar.
Dizinin ana karakteri olan Jerry Seinfeld bütün olayın merkezinde gibi görünse de toplumun genelinden farklı bir noktada bulunan kişileri temsil etmektedir. Her şeyden önce mihazçıların kendilerine ait bir dünyası olduğu fikrini benimseyen karakter olaylara hep farklı bir perspektiften bakmakta ve onlara göre davranmaktadır. Jerry oldukça titiz, her detayı inceleyen, insanlarla ilişkileri sığ bir aşamadan öteye geçmeyen, oldukça güzel bir kadını yanında tutmak yerine onun karnından çıkan komik bir sesle dalga geçmek gibi tercihler veren bir karakterdir. Dediğimiz gibi dizinin başında her şeyin odak noktası olsa da ilerleyen bölümlerde bu stastüsünü bir kenara bırakır ve hatta bazı bölümlerde yan rol benzeri bir kılığa bürünerek sadece gözlemciymiş gibi davranır.
Seinfeld dizisi o zamana kadar hiç oluşturulmamış karakterleri, ilginç teması ve içerdiği garip olaylardan dolayı Amerika’da çok kısa sürede bir fenomen haline gelmiş ve pek çok diziye ilham konusu olmuştur.
İlk sezonda bile 19.26 milyonluk bir izleyici kitlesine ulaşmış olan dizi daha sonrasında 30 milyonun üzerini bile görmüştür. Toplamda 9 sezondan oluşan dizi için NBC televizyonu Jerry Seinfeld’e devam etmesi için bölüm başı (yani HAFTALIK!!!) 5 milyon dolar önerse de Seinfeld bu teklifi geri çevirerek 10. sezonu yapmayı reddetmiştir.
Ekibin, 9. sezonun son sezon olacağını ve Seinfeld'in artık biteceğini söylediği duyuru Washington Post, New York Times gibi büyük gazetelerin baş sayfalarında yer almıştır. Bundan sonrasında dörtlü bir tek ve sadece, Seinfeld'in eski yapımcısı olan Larry David'in dizisi Curb Your Enthusiasm'ın yedinci sezonunda bir araya gelmiştir, ancak bu dizide oyuncular gerçek kimlikleri ile yer almıştır.
Seinfeld’in Amerikan toplumuna ve kültürüne kattıkları sadece komik hikayeler olmamıştır. Dediğim gibi bir fenomen haline gelmiş olan dizi o kadar büyük bir kültür yaratmıştır ki dizide geçen ve tamamen uydurulmuş bazı cümleler daha sonrasında Amerikan diline deyim olarak geçmiştir. Yada, yada, yada", "No soup for you" (Sana çorba yok) ve "Not that there's anything wrong with that" (Bunda bir yanlışlık olduğundan değil de...) gibi cümleler ile "Festivus", "spongeworthy" ve"re-gifter” gibi tabirler Amerikan halkı tarafından benimsenip gündelik konuşmalarda kullanılmaya başlamıştır. Hatta Jerry Seinfeld bütün bu sözleri ve nasıl oluştuklarını Seinlanguage adında bir kitapta bir araya getirmiştir.
Seinfeld’in diğer dizileri ne derece etkilediği ise Dharma&Greg adlı dizinin bir bölümünde net bir şekilde belirtilmektedir. Dharma ve Greg uzun zamandır bekledikleri fantazilerini gerçekleştirip dış mekanda sevişmek istemektedirler lakin Greg yakalanmaktan korkar. Dharma’nın cevabı ise aynen şu olmuştur: “Hey merak etme bugün Perşembe. Seinfeld’in yeni bölümü yayınlanıyor, bizden başka herkes evinde olup şovu izleyecek!”
Eğer Friends, How I Met Your Mother, The Bing Bang Theory gibi sit-com’lardan hoşlanıyorsanız Seinfeld’i seveceğinizden hiç şüphem yok. Nitekim “Married with Children” ile birlikte Amerikan kültürünü kökten etkilemiş ender dizilerden bir tanesi olan Seinfeld bu alanda mutlaka izlenmesi gereken eğlenceli bir dizi. Dizinin bütün bölümlerini internetten bulmanız mümkün.