1/6

Rome Total War - Strateji Rehberi

Erdem Maşlak 3.06.2010 - 12:31
Avrupa sizden sorulacak, taktiklerinizi buraya danışmadan vermeyin.

A. Oyuna Başlarken

Avrupa’yı fethe başlamak için önümüzde görünen bir engel var. Tam engel denmese de direk oyuna dalmak isterseniz ilk başta mönüdeki sadece “prologue” kısmını seçebilme imkanınız olduğunu görünce biraz canınız sıkılabilir. Hiç üzülmeyin, o ekranı ekranınızda görüntülediğinizde bile oyunun diğer modları kullanılabilir oluyor. Bu kısmı eğer oyunun tarzına aşina iseniz fazla yeterli ve derin bilgiler vermediğini, ve sizin de bunu gereksiz görebileceğinizden görmezden gelebilirsiniz. Ama eğer Total War oyunlarına ilk kez başlayacaksanız yararlı olduğunu da söylemem lazım. Bu kısmı atlattıktan sonra oyun seçebilme ekranında birbirinden farklı dört tür savaş yapabilme şansımızın olduğunu görüyoruz. Bunlar; Imperial Campign, Historical Battle, Custom Battle ve Quick Battle. Oyunun asıl tadı Imperial Campign’de çıktığı için ve zaten konsept bunun üzerine kurulduğu için az sonra o kısma ayrıntılıca değineceğiz. Diğerlerine bakacak olursak, Historical Battle seçeneğinde tarihi öneme sahip bir çarpışmayı tekrar yaşıyorsunuz, hem de hiçbir anını kaçırmadan. Custom Battle’in Quick olanından farkı ise savaşacak halkları ve askerleri kendiniz seçebiliyor olmanız; diğerinde bu imkan yok, bilgisayarın iki tarafa da verdiği askerler ile savaşa girişiyorsunuz. Aralarında Pretoryan, Kartaca, Britanya, Yunan, Cermen gibi 20 farklı halktan birini seçerek karşı tarafta ayarlayacağınız düşman birliklere karşı mücadeleye girişiyorsunuz. Imperial Campign tarafında ise milattan önce İtalya yarımadasına yerleşmiş üç büyük ailenin birini seçerek tüm Avrupa’ya nam salmaya çalışıyorsunuz.

B. Harita Üzerinde
B1.1. Şehirler ve Yöneticiler


Şehirler, yöneticiler ve onların seviyeleri, şehirlerdeki asker güç oyunda çok önemli bir yere sahip. Hatta bulunduğunuz yerdeki refah düzeyi yeni fetihler yapmaktan bile daha çok göz önünde bulunmalı. Her şehrin sizde olduğu dönemleri bakımından iyi yönetim ise fazlasıyla kritik; şehirlerinizi sürekli insanların ihtiyaçları duyacağı şekilde geliştirmeli ve vergileri de akıcı biçimde cebinize koymanız lazım. Çünkü yazının genelinde de sıklıkla değineceğim vergi olayı gerçekten de dikkate değer. Ticaret yapamadığınız zaman çoğunlukla gelirlerinizin büyük bir kısmı kesintisiz gelecek vergilere bağlı. Düşününce, savaş harcamalarını, şehirlerdeki yapıları ve askeri yükseltmeleri hesaba katarsak sürekli para sahibi olmak epey önemli. Oyunun sonlarına doğru da topraklarınızı iyice genişlettiğinizde şehir yönetimindeki ince detayları görmezden gelebilirsiniz. Zaten o zamana kadar da oyunda iyi bir tecrübe yapmış ve neyin nasıl yapılması gerektiğine dair engin bir bilgi birikimine sahip olmuş olursunuz.

2/6

B1.2. Yöneticilerin Önemi ve Yetişmesi

Ailenizden herhangi bir kişi şehrin yöneticisi olabilir. Karakterinizin isminin yanındaki küçük beyaz noktaların fazlalığı, onun ne kadar iyi bir yönetici olup olmadığı bilgilendirici. İyi bir yöneticinin şehrinde insanlara sağlanan kaynaklar neticesinde onlar mutlu olacakları gibi, sonuçta gelecek vergiler de buna paralel olarak artış gösterecek ve böylece siz mutlu olacaksınız. Bir yönetici yada herhangi bir askeri birlik ile kontrol altında olmayan şehirlerde vergiyi istediğiniz gibi alamamanız gibi durumlar söz konusu olabiliyor. Hatta bunun da ötesinde şehirlerde isyanlar çıkabiliyor ve kontrolü kaybedebiliyorsunuz. Zamanla sınırlarınız genişlediği için sahip olduğunuz topraklarda kültür farklılıkları da ortaya çıkabilecektir. Buna göre yeni fethettiğiniz şehirlerin gücüne sahip olmak sizi zorlayabilir. En azından düzene girene kadar yeni ele geçirdiğiniz şehirlerde deneyimli bir general bulundurmak akıl karı. Onların isyanları sonuç vermesi dahilinde sizin egemenliğinizden çıkarak eski ülkelerinin topraklarına hizmet etmeye devam edebilirler. Tüm bunların sonunda söylenecek söz ise; şehre koyacağınız yöneticinin ne yaptığını bilir biri olmasına dikkat edin ve ele geçirdiğiniz şehirlerde ağırlığınızı hissettirin.

Yönetici geliştirirken dikkat etmeniz gereken birçok etken var. Mesela bir generalin 16-17 yaşlarında meydanlarda boy gösterdiğini düşünürsek onların bu dönemlerindeki yeteneklerinin iyi olmadığına hak vereceksinizdir. Yapılacak şey ise basit. Ailenizin yaşadığı şehirlere akademiler kurarsanız gençlik çağlarında sağlam bir karakter ve yönetici bilgisiyle donanan general ile topraklarınızı çok daha kontrollü ve güvenilir biçimde idame ettirebileceksiniz. Bunun yanında generallerin savaş alanlarındaki başarıları da aynı başlık altında birleştirmek mümkün. Zaferlerle donatılmış bir generalin artan seviyesi ile birlikte savaş alanlarındaki başarısı onun karizmasında fazlasıyla artış göstereceğinden hükmetme gücü de pekişecektir.

B1.3. Şehrinizin Nüfusu ve Kaynaklar

Oyunun sonlarına doğru şehrinizde gereksiz yere ve bolca insan türeyecektir; ama, ilk başlarda büyük bir nüfus patlamasına ihtiyacınız var. Asıl amacınız da askeri birlikleri güçlendirmek olduğundan hem insan gücüne hem de askeri binalar gerekli. Bunları yapabilmenin yolu da bizzat insanların kas kuvvetinden geçiyor. Gerçi üreteceğiniz binalarda paranın önemi daha fazlaymış gibi görünse de hizmet edeceğiniz insanlar halkın kendisi ve bunların hepsi onlar olmazsa olmayacağı için nüfus önemli. Büyük binaları da büyük şehirlerde yapabileceğiniz için o şehrin büyümüşlük seviyesi bir yerde nüfusa bağlı. Şehir ile ilgili detayları görebileceğiniz ekranda şehir nüfusunun artış yüzdesini görebilirsiniz.

3/6

Vergilerin oyunun başlarında önemi çok fazla. Çünkü oyuna alışma zamanınızda ve daha küçük bir ülkeyken fazla iyi ticaret yapamadığınız için vergi önem kazanıyor. Şehirdeki insanların ve ordunun refah standardını onlara vereceğiniz maaş ile de sağladığınız için bir yerde onların sadakatini kazanmanız de önemli. Buna da dikkat etmeniz önerilir.

İnsanların öncelikli ihtiyaç duydukları şeyleri el altında sahip olmaları onların şehir yönetimindeki memnuniyetlerini, dolayısıyla da nüfusu etkileyecektir. Onların karınlarının doyması, o şartlar altındaki halklar için daha önemli(ki düşününce bunun önemsiz olduğu bir devir olmaz herhalde) olduğundan çiftlik kurmaya özen göstermelisiniz. Hatta artan nüfus ve şehrin gelişmişlik seviyesine göre bolca ve her fırsatta çiftlik kurun derim. Burada bir diğer konu da netlik kazanıyor; o da insanların sağlık durumları. Kötü sağlık koşullarına sahip ülkelerde hastalıklar ve salgınlar olabileceği için kanalizasyon sistemini de üretmeyi unutmayın derim.

Şehir nüfusunu yükseltmenin diğer bir olur yolu da, biraz çirkefçe dursa da, köleler. Eski Roma uygarlığının bu konuda işbilir bir medeniyet olduğu gerçeğini oyunda görmek güzel. Bir şehri fethettiğinizde karşınıza çıkacak olan ekranda “enslave” seçeneğini seçtiğinizde o halktan insanları ele geçiriyorsunuz ve buradaki nüfus gücüne katkıda bulunmuş oluyorsunuz. Ayrıca bu köleleştirme işini düşman birlikler üzerinde sıkça kullanırsanız o halktan zarar görebilme ihtimalini de düşürürsünüz.

B1.4. Paranın ve Ticaretin Önemi

Para, hak vereceksinizdir ki oyunda hayati değer taşıyan en önemli unsur. Şehrinizi veya askeri gücünüzü geliştirmek için bina yapmanız lazım ve görüyoruz ki binalar pahalı. Oyunda vergiler fazlasıyla önemli olabilir; ama, gelişmiş bir imparatorluğun da sadece vergilere bel bağlaması çok komik ve yetersiz olur. Bir miktar paraya sahipseniz askeri gücünüzü geliştirebilmek için yapacağınız bir çok işlem var. Düşman generale rüşvet vererek yanınızda savaşa girmeyi önerebilirsiniz, askeri kışlalar üreterek olanları da geliştirme yoluna gidebilirsiniz, yada hiçbir şey yapamasanız paralı asker tutabilirsiniz. Bunlarda gönlünüzce özgürsünüz; ama, gördüğünüz gibi bunları yapabilmek için ekonominizi de geliştirmiş olmalısınız. Peki para getirisini nasıl sağlayacaksınız? Yollar, maden yatakları ve ticaret en önemlileri arasında sayılabilir. Deniz ticareti de üzerinde durulması gereken bir konu. Bu sayede yapacağınız ticari girişimler ekonominize bolca katkıda bulunuyor. Hepsinin sonrasında da üreteceğiniz market ve forumlar da buna ilave etki yapacaktır. Diğer şehirlerinizin her birini de aynı bu şekilde yükseltecek olursanız gerek ekonomik, gerekse de askeri alanda Avrupa’nın en gelişmiş ülkesi olma yolunda emin adımlar atabilirsiniz. Tabi ticareti sağlamak için de şehirlerde ticaret merkezleri kurmalı ve diplomatlar yardımıyla diğer ülkelerle ticaret anlaşmaları yapmalısınız. Böylece ülkeniz gelişecek.

4/6

B.1.5. Yapılar ve Önemleri

Oyundaki bütün binaların kendilerine göre çok çeşitli etkileri ve önemleri var. Tabi hepsi de şehrinizin gelişmişlik durumuna göre bir değere sahip. Daha kurulum aşamasındaki veya küçük bir şehirde valinin köşkünü yaparsanız pek bir yarar göremeyeceğiniz kesin. Önce gereksinim duyduğunuz şeylere ağırlık vermelisiniz. Dediğim gibi bütün binalar ya halkın hayat standardına direkt etkili yada askeri oluşumlar için hayati önem taşıyor. Basit gibi görünmesine rağmen en başta sayabileceğim şey ise yollar. Ondan sonra da oyunun bir savaş strateji olduğunu düşünürsek askeri kışlaları ikinci sıraya koymak mümkün. Tabi ihtiyacınıza göre yada kendi isteğinize göre ilk olarak askeri üretim olaylarını ilk başta düşünebilirsiniz. Zaten yollar sizin ele geçireceğiniz çoğu şehirde hali hazırda yapılmış olduğundan eğer yoksa kışla geliştirerek işe başlayabilirsiniz.

Peşine de nedenini az önce bahsettiğim çiftlikleri getirmek yanlış bir davranış olmaz. Limanlarda ticari açıdan önem teşkil ettiği için onları da bir diğer basamağa getirmek olası. Ondan sonra da nedeni biraz kullanıcılar bakımından gereksiz gibi görülen tapınaklar gelebilir. Bunlar gerçekten de önemli. Roma ailesindeki her ailenin tercih ettiği tapınaklar farklılaşıyor. Örnek gösterecek olursak Julii ailesi nüfus ve mutluluğu yüksek tutmak isterken, Brutii’ler Merkür’ü seçerek madenler, denizyolları ve ekonomik açıdan kendilerini kutsuyorlar. Scipii’ler de askeri yönden kendilerini geliştirecek Mars’ı benimsiyorlar. Tapınaklar açısından söylenecek bir diğer başlık ise her şehre sadece bir tane tapınak yerleştirebiliyor olduğu.

Bu kısmı da bitirmeden önce şehir duvarlarından da söz etmek istiyorum. Savunmadaki önemini yadsıyamayacağımız duvarlar, bilhassa çarpışma esnasında işimize epey yarıyor. Okçuları üzerine dizip onların menzillerini genişletmek yapabileceğiniz ilk aklıma gelen. Ayrıca düşmanların şehre girmesini de engelleyeceği kesin.

B.2.1. Casusluk

Dünyada ne olup bittiğini öğrenmek önemlidir. Diplomatlar ve casuslar sizin için düşman yada ittifak halinde olduğunuz halkların şehirlerine sızarak çok büyük bilgiler kazandırabilirler. İyi bir casus iletişimi, düşmanların yapacağı askeri hareketleri size çok önceden haber vereceği gibi, ne gibi yapılanmalara da sahip olduklarına dair verileri de sağlayabileceklerdir. İlk olarak şehirleriniz ve çevresini iyi biçimde kontrol altında tutmalısınız. Düşman hattındaki casuslarla da ordu düzenleri hakkında haberdar olup; mesela, okçu ağırlıklı bir orduya ağır donanımlı asker göndererek onları kolay yoldan alt edebilirsiniz. Eğer kendinizi karşınızdakilere göre ayarlamayı huy edinirseniz bunun faydasını göreceksiniz. Askeri hareketlerden önce de sürekli karşı tarafa casus gönderin derim ben.

5/6

B2.2. Diplomatlar

Oyunun başlarında diplomatlar dost ülkelerle anlaşmalarda ve ticari müzakerelerde size fazlasıyla yardımcı. Ticari konularda ise ekonomik açıdan yararlı. Hatta bu konu açısında askeri yönden bile fazla yararı dokunuyor. E zaten de öyle olması lazım. Onları askeri yönde size yardımcı kılabilmek için sürekli ilişki içerisinde bulunmalısınız. Ticaretlerin güvenli yapılması, ve özellikle deniz aşırı ülkelerle olan ilişkilerde uluslar arası suların güven içerisinde olması devletlerin karşılıklı anlaşmalarına bağlı olduğundan barış anında bile diplomatlara fazla iş düşüyor. Onları iyi kullanırsanız sorun çok olmaz.

Diplomatları ayrıca düşman ve dost ülkelerin generallerini yanınızda savaşa girmeleri için de ayarlayabiliyorsunuz. Tabi bunun gerçekleşmesi durumunda getireceği faydanın dışında bu yolda başarı sağlanamaması ile ordudaki ikna yeteneği iyi bir elemanın kaybının üzüntüsünü de yaşayabilirsiniz.

C. SAVAŞ MEYDANI

Oyun, savaş alanında birliklerinizin dizilimi ile ince taktikler geliştirmenize olanak sağlasa da akla uygun yöntemlere ve iyi bir taktiksel dizilime göre düşünecek olursak çok da yüksek bir esneklik mevcut değil. Taraflar arasındaki farkları ise, bence, savaşçıların ellerindeki silahlar oluşturuyor. Her ne kadar bütün halkların ellerindekiler bir diğerini dengeleyici görünmekle birlikte hemen hemen eşit teçhizatla donatılmış olsa da, bunları nasıl kullandığınıza göre bunun avantajını yada dezavantajını yaşıyorsunuz. Az çok kurgulayacağınız dizilim bütün savaşlarda ortak olabilir. Benim kullandığım yöntemlere göre pek bir savaştan boynum önde çıkmadım, sınırlarım da epey genişledi.

Öncelikle size önerim, savaş ekranı açıldığında ortaya çıkan dizilime fazla bir dokunmaya gerek olmadığını söylemeliyim. Menzili uzun askerleri(okçuları ve mızrak atan askerleri) ön saflara dizilebilecek yakın dövüş askerlerinin arkasına dizdiğinizde iyi bir görünüm sağlayacaksınızdır. Ellerinde uzun mızraklar taşıyan yakın dövüş askerleri, yani barbar olarak tanımlarsam olur, sizin tarafınızdayken savunmada bolca işe yarıyor; ama, normal koşullarda da onları sizin yanınızda bulunduramayacağınızı söylemeliyim. Kiraladığınızda yada köle olarak savaştırdığınızda sizinle oluyorlar ve defansif halde yerleştirdiğinizde gözle görülür biçimde yararlı. Onların arkasına da okçuları koyarsanız iyi bir tercih yapmış olursunuz.

6/6

Küçük topluluktaki ordular karşısında sorun olmasa da kalabalık askerler karşısında çarpışırken birliğinizin sağ ve solundan saldıracak düşmanlar sorun yaratabilir. Sahip olduğunuz sayıya göre adamlarınızı karşınızdakilere göre açılı bir şekilde dizmek yada iki tarafa birden asker yerleştirmek yararlı olacaktır. Tabi bu arada bir diğer taktik daha ortaya çıkıyor, o da adamlarınızın bir kısmını ağaçların arasına gizleme fikri. Ağaçların arasındaki askerler görünmez bir niteliğe bürünerek düşmanları yanıltabiliyor ve onlar saldırıya geçtiğinde ortaya çıkarak onları gafil avlamak güzel duruyor. Tabi her iki taraftaki adamlarınızı savunmada tutmak, ilk saldırılarına cevap verirken çarpışma anında onları afallatarak geri püskürtmede faydası dikkate değer.

Atlı süvariler ve generalinizden savaş alanında hiç değinmedik. Onları ben küçük orduları korkutup dağıtmada yada diğer adamlarınız düşmanla başa baş savaşırken arkadan dalarak aşağı etmede kullanırken çok işe yaradığını gördüm. Ama onları savaştırarak tüm ordunuzu ve savaşın gidişatını riske etmek de istemeyebilirsiniz. Çünkü generalinizin ölmesi durumunda tüm ordunun kendilerine güvenlerini kaybetmesi ve geri çekilmesi olasılık dahilinde.

Kalelere saldırırken de dikkat etmeniz gereken şeyler var tabi. En birinci dikkat edilmesi gereken şey duvarlar. Tamamen savunma yapan şehirler karşısında öncelikle duvarları aşmanız yada onların saldırmasını beklemeniz lazım. Düşmanın mantalitesine bağlı olarak geliştireceği strateji değişecektir. Kapıya yakın durup açılmamacasına öyle olmasını beklemek, topluca kapıya saldırmak, yada mancınıkların yardımıyla duvarları alaşağı etmek akla gelebilecekler arasında ilk olanlar. Yalnız duvarların neden imal edildiğini de hesap ederek ona göre bir taktik izlemek önemli. Üzerindeki okçular siz duvarla uğraşırken sizi haklayabilir. Bu nedenle duruma göre sahip olduklarınızı dikkate alarak yapacaklarınıza kendiniz karar verin.

Son Sözler

Bu taktikleri izlerseniz Avrupa’da önünüze çıkabilecek bir halkı hayal edemiyorum. Gereksiz görüp değerlendirme dışında tuttuğunuz her detay ülkenizin gelişimi ve geleceği açısından çokça önemli olduğunu belirtmeme izin verin. Sahip olduğunuz toprakların düzenli olması, kontrolsüz bir imparatorluğa sahip olmaktan çok daha önemlidir. Sadece işin aksiyonuyla değil, devletin iç işleriyle de özenlice ilgilenin. Oyun da güzelmiş bu arada, bolca oynayın. Avrupa sizden sorulur.

Yorumlar 1
MK Okuru
MK Okuru 28.06.2025 07:19
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 1.08.2018 00:33
Şehir hastalandığında ne yapmam gerek ?
Kalan Karakter: 300 Gönder
İlginizi Çekebilir