Still Wakes the Deep Stüdyosu Kendi Yoluna Gidiyor

Dear Esther ve Everybody’s Gone to the Rapture gibi etkileyici anlatı odaklı oyunlarıyla ün kazanan The Chinese Room, son olarak Still Wakes the Deep ile oyuncuların beğenisini toplamıştı. Bu yaratıcı stüdyo şimdi önemli bir dönüm noktasına ulaştı: Sumo Digital’dan ayrılarak bağımsızlığını geri kazandı. Bu hamle, stüdyonun hem yaratıcı kontrolünü yeniden eline alması hem de yeni projelere cesurca yönelmesi açısından büyük önem taşıyor. Gelişme, bağımsız oyun geliştiriciliğinin geleceği açısından da umut verici bir adım olabilir.

Still Wakes the Deep’in Arkasındaki Ekip Artık Bağımsız

IGN’e yapılan açıklamada, The Chinese Room’un artık tamamen bağımsız bir stüdyo olarak faaliyet göstereceği duyuruldu. Stüdyonun yönetimini üstlenen Ed Daly, bu sürecin bir yönetim satın alımı ile mümkün olduğunu belirtti. Girişim sermayesi şirketi Hiro Capital’ın desteğiyle gerçekleşen bu ayrılık, The Chinese Room’un yeniden kendi vizyonuyla projeler üretmesinin önünü açtı.

The Chinese Room’un bağımsızlığı, sadece yaratıcı kontrol anlamında değil, projelerinin çeşitliliği açısından da yeni kapılar aralıyor. Şu anda Paradox Interactive iş birliğiyle geliştirilen Vampire: The Masquerade – Bloodlines 2’nin yanı sıra, iki orijinal IP üzerinde daha çalıştıkları açıklandı. Bu projelerin detayları henüz paylaşılmasa da, stüdyonun önceki işleri düşünüldüğünde beklentiler bir hayli yüksek.

Stüdyonun yöneticisi Ed Daly, bu bağımsızlık sayesinde yaratıcı arzularını daha özgür bir şekilde ifade edebileceklerini söyledi. Ayrıca, sadece kendi projelerine odaklanmakla kalmayacaklarını, vizyonlarına uygun olan diğer oyun projeleriyle iş birlikleri de yapabileceklerini vurguladı. Bu da The Chinese Room’un esnek ve vizyoner bir üretim süreci hedeflediğini gösteriyor.

Hiro Capital ortaklarından Spike Laurie ise The Chinese Room’un hem İngiliz oyun endüstrisi hem de küresel oyun kültürü için önemli bir değer taşıdığını dile getirdi. İngiltere merkezli bu tür yaratıcı stüdyoların, büyük uluslararası şirketlere satılmadan desteklenmesi gerektiğine dikkat çeken Laurie, The Chinese Room’un özgün sesinin korunmasının tüm sektör için önemli olduğunu söyledi.