1/4

The Witcher

Tunay Şahin 3.06.2010 - 12:31
Gerald'ın kaderi ellerimizde
Platformlar PC
The Witcher
Merlin Puanı 84
4 Kişi Oyladı
Okur Ortalaması%91
Artılar Kendine has dünyası, grafikler, müzikler, değişik kombat sistemi, Gerald'la oynamak
Eksiler Görevleri yapması bazı zamanlar can sıkıcı olabiliyor, bazı program hataları var
Dile kolay tam 3 senedir beklediğim oyunlardan biriydi The Witcher. İlk olarak E3 2004’te yayınlanan videosuyla tanımıştım. O sıralarda oyunla ilgili çok fazla ayrıntı yoktu, daha yeni yeni yapılıyordu. Sonraki zamanlarda ayrıntılar çıkmaya başladı, videolar ve görseller daha arttı. Artık Witcher’ın sisi dağılmaya ve kayıp parçalar birleşmeye başlamıştı. Oyunun ne olduğu, nasıl bir şeyler barındıracağı ortaya çıktı. Bazı yenilikler, bazı saklananlar tam sürümde tüm cevabı verecekti. Geçen onca senenin ardından merakla beklenilen ve kendine has bir dünyada geçen Witcher sonunda piyasaya çıktı. Bundan sonrası oturup oynamaya kaldı.

Karizmatik savaşçı

Witcher, Polonya’da oldukça meşhur olan Andrzej Sapkowski’nin yarattığı dünyada geçiyor. Sapkowski’nin 5 ciltlik “Büyücü Gerald” adında bir serisi var. Bu seri Polonya’da en çok satan listesinin başlarında yer alıyor. İşte bu noktada oyunumuz Büyücü Gerald’ı dijital ortama aktarıyor. Wicther’da kitaplarda geçen Gerald adlı karakteri kontrol ediyoruz. Oyunun hemen başındaki videoda Gerald yaralı bir biçimde ormanda koşturuyor. Ama bir anda yere yığılıyor. Arkasından gelen kişiler onu bir at arabasının arkasına koyup, Kaer Morhen’deki bir kaleye götürüyorlar. Gerald burada toparlanıyor ve kendine geliyor. Fakat bir grup düşman Gerald’ı istiyor. Kaleye yapılan baskınla beraber hem macera başlıyor hem de Tutorial devreye girip neyi nasıl yapacağımız anlatılıyor. Bundan sonrasını artık oynayanlar görecektir. Asıl oyunun mekaniklerine geleyim. İlk olarak dövüş sisteminden bahsedeceğim. Witcher’daki dövüş sistemi normalde alışan sistemlere göre biraz daha değişik. Sıra tabanlı bir sistem değil, gerçek zamanlı ama kombolarla pekiştirilmiş. Hemen açıklayayım; normalde karşımızdaki rakibe vuracağımız zaman farenin sol tuşuna sürekli olarak basarız. Böylece karakterimiz sürekli olarak vurur, kılıcını sallar. Ama Witcher’da durum işte böyle değil. Düşmana sadece bir kere tıklıyoruz ve Gerald otomatik olarak saldırıya geçiyor. Ama sürekli vurması için sürekli tıklamamız lazım. Eğer sürekli tıklarsak Gerald her seferinde saldırıyı baştan alıyor ve vuramıyor. Gerald vurduğu anda ekrandaki fare imleci ortasında kılıç olan mavi renkli bir daireye dönüyor. Gerald vurmaya devam ederken atağının sonuna doğru kısa bir süre içinde, fare imleci bu sefer sarı sivri bir şekle dönüşüyor. İşte bu Fire Attack adı verilen Gerald’ın hızlıca vurduğu, ama atağının sonunu oluşturan kısım oluyor. Eğer fare sarı işaretteyken bir kere daha sol tık yaparsanız, Gerald bu sefer ilk atağından daha güçlü ve daha hızlı şekilde vuruyor. Eğer bu olayı birkaç kere daha yaparsanız, seri ve güçlü ataklar yapıp komboları böylece oluşturabiliyorsunuz. En başlarda alışması ve uygulaması zor gibi gözükse de, birkaç denemeden sonra son derece basit ve kolay oluyor. Zaten kombo yapmadan bazı rakipleri geçmek de zor. Dövüş sistemi sadece bunlarla sınırlı değil. Asıl olay bir de dövüş stilinde yatıyor. Toplamda üç adet stilimiz var, bunlar; Strong, Fast ve Group atak olarak adlandırılıyor. Z’de Strong, X’te Fast ve C’de de Group atak olarak klavye kısa yolunda bulunuyor. Strong atak adından belli olduğu gibi güçlü ama yavaş, Fast daha hızlı ama Strong’a göre daha güçsüz, Group atak en güçsüzü ama en hızlısı. Düşmana göre uygun olan stili seçmek lazım. Uygun olmayan stil normale göre daha etkisiz kalabiliyor. Mesela güçlü ve büyük rakiplere karşı Strong atak giderken, birkaç kişi olarak gelip ok atan kısa boylu düşmanlara karşı Group atak en etkilisi oluyor. Aslında düşman boyuna ve tipine göre stili belirliyorsunuz. Bu da komboyla birleştiğinde oldukça etkili oluyor. Gerald ayrıca bloğu otomatik olarak yapıyor. Blokla böylece ayrı olarak ilgilenmiyorsunuz.
2/4
Geri kalan mekanikler

Oyunla ilgili her şey dövüş sisteminde bitmiyor. Karakterimizin yetenek ağacı da biraz daha farklı. Genel olarak pasif yeteneklere sahibiz. Steel Sword, Silver Sword, Signs ve Attributes olarak 4 ana ağaça yayılıyor. Attributes klasik olarak Strength, Desterity, Stamina ve Intelligence’yi kapsıyor. Signs(Büyüler) Aard, Igni, Quen, Axii ve Yrden olarak çeşitleniyor. Steel ve Silver Sword’ta atak stillerimiz yer alıyor. Strong, Fast ve Group stillerini daha kuvvetlendirebiliriz. H tuşuna basarak Gerald’ın statlarının ve yeteneklerinin yer aldığı bu ağaca ulaşıyoruz. Skill ve statları geliştirmek level atlandığı gibi hemen yapılamıyor. Geliştirme işlemini meditasyon sırasında uyguluyoruz. Meditasyon yapmak içinse bir kamp ateşi üstüne tıklamak veya biriyle konuşurken ekranın sol kısmında çıkan uyuma ikonuna tıklamak yeterli oluyor. Meditasyon oyunda yetenek ve statları geliştirirken uygulayacağımız tek yol olurken, sadece bununla sınırlı kalmıyor. Ayrıca meditasyon yaptığımız sürede Gerald’ın güç barları yeniden doluyor. En önemlisi iksir yapmak için de meditasyon sırasında olmamız lazım. İksir demişken çeşitli iksirler ve simyacılık Witcher’da olan diğer başka bir özellik. Belirli iksirler var ve bunların Gerald’a kazandırdığı özellikler oluyor. Ancak bu özellikler belirli bir süre için geçerli. Süreler oyun zamanına göre ayarlı olduğundan, normalde klasik şekilde karşımıza çıkan 1-2 dakikalık süreler değil. Daha uzun ama oyunda ilerleyen zamana göre iksirlerin tesiri geçebiliyor. Bir tanesi dayanıklılık, bir diğeri daha fazla güç ve çeviklik sağlayabiliyor. Her iksiri yapmak için çeşitli malzemeler gerekiyor. Bu malzemeleri çevrede bulabiliyorsunuz.

Oyunda sürekli akıp giden bir zaman var. Güneş doğuyor-batıyor, gece oluyor, alacakaranlık oluyor. Zaman değişirken hava şartları da değişiyor. Yağmur yağabiliyor veya güneşli tertemiz bir gün olabiliyor. Yapımcılar yaşayan bir çevre yapmak istemişler. Çevrede koşturan çocuklar, evinin önünü süpüren NPC’ler veya evine gitmeye çalışan karakter vs… bir sürü örnek var. Bu olay çevrenin canlı olmasını ve atmosferin daha güzel olmasını sağlıyor. Böylece kitaplarda belirtilen fantastik dünyanın canlılığı sağlanmaya çalışılmış ve başarmışlar da. Yalnız NPC’ler bazı zamanlar aşırı duyarsız. Mesela bir NPC’nin hemen bir adım yanında, yaratık başka bir NPC’yi parçalarken diğerinin hiç umurumdan oluyor. Sanki normal bir olaymış gibi sakin sakin duruyor. Böylesi ilginç örnekler de görebiliyoruz.

Witcher’da görevlerimiz aslında kolay, ama biraz can sıkıcı olabiliyorlar. Görevler ana ve yan olmak üzere ikiye ayrılıyor. Ama tek bir görevi yapmak, şunu buradan al götür ile bitmiyor. Kendi altında biraz daha dallanıp budaklanıyor. Sadece bir ana görevi tamamlamak için 3 farklı amacı yapmak durumunda olabiliyorsunuz. Aynı şekilde bu sadece ana görev için değil, yan görevler içinde yeri geldiğinde geçerli olabiliyor. Bu olay oyunun oynanış süresini uzatırken bir taraftan kötü bir hale geliyor. Özellikle görevleri yapmak için sürekli birbirinden uzak noktalara koşturmak açıkçası bir süre sonra sıkıyor. Birde oyunda serbestlik var gibi gözükse de aslında serbestlik yok. Bir yere gitmek için illaki belirli yolu veya patikayı kullanmamız gerekli. Ormanın içinden yardırıp gideyim, kısa yoldan tabanları yağlarım gibi düşüncelere girmeyin. Bu konuda Witcher biraz can sıkıcı.
3/4
Diğer eksi bir nokta yapımda çok fazla yükleme ekranı var. Normalde harita biraz büyükçe sayılabilir, çoğu yere girip çıkabiliyoruz, ama her girdiğimiz yerde bir yükleme ekranı. Mesela birinci bölümde yol kenarındaki evlerin içine girme imkanımız var. Ama ufacık ev içi mekan için hemen bir yükleme oluyor. Ufak bir mekan için böylesi yükleme olması bana göre gereksiz olmuş. Ev içlerine yükleme olmadan, hemen girip çıkma yapılabilirdi.

Silahlar ve büyüler

Witcher’da büyü yerine “Sign” kullanılıyor. Aslında işlev aynı ama isim farklı. Toplamda 5 farklı Sign var. Aard, Igni, Quen, Axii ve Yrden olarak isimlendirilmiş. Her birinin işlevi farklı. Sign’leri farenin sağ tuşuna basarak kullanabiliyoruz. Mesela Aard sayesinde ittirme gücüne sahibiz. Böylece düşmanlarımızı geriye doğru hızlıca ittirip yere düşmanlarınız sağlarken, ayrıca yolu tıkamış olan kayaları da dağıtabiliyoruz. Yalnız yolumuza çıkan engelleri aşmak aslında senaryo gereği hazır olaylar sayılabilir. Çünkü belirli yerlerde bu engelleri aşmamız isteniyor. Silah bakımından oyunda olması gerekenler var. Silver Sword ve Steel Sword kullanabilirken ayrıca ek olarak yanımızda fazladan silah daha olabiliyor. Bunlar normal ama kullandıklarımıza göre biraz daha güçsüz bir kılıç, balta veya gürz olabiliyor. Ayrıca en küçük sınıf olarak bir hançer yanımızda taşıyabiliyoruz. Ancak bu silahlarda atak stilimizi değiştiremiyoruz. Stil değiştirme işlemi ana silahlarımız için geçerli. Oyunda silahları ve üstümüze giydiğimiz zırhı görevler icabı veya çevreden bulabiliyoruz.

Yapımda diğer karakterlerle etkileşimdeyiz. Ana belirli karakterlerle diyaloglar çeşitli olurken, çevredeki NPC’lerle ise basit konuşmalar oluyor. Bazı zamanlar diyaloglarda yaptığımız seçime göre görevde ve hikayede değişiklikler olabiliyor. Ayrıca gittiğimiz yerler, tanıştığımız yeni karakterler, yaratıklar günlüğümüze kaydediliyor. Günlüğe bakarak haklarında daha fazla detaya sahip olabilirsiniz. Ayrıca günlük kısmında görevler, iksir yapımı, haritaya ulaşabilirsiniz. Haritaya ayrıca M’ye basarak da bakabilirsiniz. Görev yerleri için “Track the Quest” seçeneğini işaretlediğiniz taktirde haritada görevin yapılacağı yer gösteriliyor. Görev yerini bulmak bu yüzden kolay. Ayrıca günlükte de görevle ilgili gerekli bilgiler de yazıyor. Böylece görevi yaparken zorlanmazsınız. Harita iki kısma ayrılıyor. Birincisi bulunduğunuz yerin haritası, ikincisi ise ana dünya haritası. Harita normalde kapalı ama ilerledikçe açılıyor.

Oyunda en güzel özelliklerden biri kamera açısı seçenekleri. Böylece oyuncuya esnek bir görüş açısı sunulabiliyor. Kamerayı F1, F2 ve F3’ten değiştirebiliyoruz. F1’e basarsak kamera tepeye geçiyor. Sanki Baldur’s Gate veya NWN oynarmış gibi bir hisse kapılıyorsunuz. F2’de kamera Gerald’ta biraz daha yaklaşıyor. Son olarak F3’te TPS kamera açısına geçiyoruz. TPS olarak dövüşmek oldukça rahat oluyor.
4/4
Grafikler ve diğer kalan özellikler

Grafikler gerçekten harika. Oyunda bilindiği üzere Aurora grafik motoru kullanılıyordu. Ancak motor ağır bir modifiyeden geçmiş kendini belli ediyor. Gerald dahil ana karakter modellemeleri gerçekten iyi tasarlanmış Gerald’ın göğsündeki kılları bile belli oluyor. Aynı şekilde diğer karakterlerin de ayrıntıları güzel yapılmış. Ancak ana karakterler dışında kalan NPC’ler üstünde fazla özen gösterilmemiş. Biraz dikkat edildiği zaman aynı modelleme NPC’lerin farklı yerlerde kullanılarak, çevredekilerin sanki birbirinden farklıymış hissi yaratılması belli oluyor. Aslında bu zaten eksi bir özellik değil. Çok fazla NPC üstünde tek tek uğraşmadan farklı farklı yerlerde kullanmak en iyi yöntem. Kaplamalar ve ışıklandırma güzel. Büyülerdeki ışık oyunları ve renkler hoş gözüküyor. Yalnız oyunun geçtiği dünya gereği genel olarak, çevre rengi sürekli olarak koyu ve biraz karanlık bir atmosfere sahip. Güneşli havalarda bile etraf iyice yemyeşil çimenlerle kaplı olmuyor. Daha koyu yeşil ve karanlık bir hava hakim. Witcher genel olarak aşmış grafiklere sahip olmasa da, kaliteli grafiklere sahip diyebilirim.

Seslerde genel olarak kaliteli yapılmış. Yine ana karakterlerin konuşmaları üstünde durulmuş kendini belli ediyor. Ancak sesle ilgili en çok hoşuma giden kısım müzikler oldu diyebilirim. Atmosfere ve oyuna uygun güzel müzikler kullanılmış. Yalnız tek eksik bazı zamanlar karakterler konuşurken, sesin gelip ağızlarının hiç hareket etmemesi. Bu da bazı zamanlar çok nadiren oluyor. Pek takılacak bir sorun değil.

Oyun içinde bazı zamanlar görev icabı veya icabı olmayan ufak oyunlar oynayabilirsiniz. Bir tanesi zarla oynanan bir poker. Kurtardığınız bir Dwarf’la yan görev olarak oynayıp, onu yenerseniz. Görevi de yapmış oluyorsunuz. Hem para da kazanıyorsunuz. Daha böylesi ufak oyunlar yer alıyor ki, arada değişiklik olarak iyi geliyor. Oyun başladığında gösterilen sinematik oldukça güzel yapılmış. Sakın es geçmeyin izleyin. Zaten oyunda sürekli olarak oyun içi motorla yapılmış ara sinematikler var. Hikaye anlatımı için yerli yerinde sinematikler ekrana geliyor. Gerald’ın kayıp hafızası da oynadıkça yavaş yavaş tazeleniyor ve bulmacadaki yerler yerine oturuyor. Yönettiğimiz Gerald normalde ölmüş ve yeniden dirilmiş biri.

Yapım toplamda 5 tane ana bölümden oluşuyor. 5 bölümde ayrıca ayrıntılı görevleri ve yan görevleri de eklersek oldukça uzun bir oynama süresine de sahip diyebilirim. Türü sevenler için değişik kombat sistemi ve farklı dünyasıyla ilgi çekici bir yapım. Unutmadan hemen belirteyim. Oyunu minimum oynamak için 2.4Ghz işlemci, 1GB ram ve 128MB 9800 veya 6600 ekran kartı isteniyor. Ancak minimum ihtiyacına bakmadan; çift çekirdek bir işlemci, 2GB ram ve X1600 veya 7600 dengi ekran kartına sahip bir sistemi tavsiye ederim. Yoksa oyunu yavaş bir performansta ve yükleme süreleri daha uzun bir şekilde oynarsınız. Bu aralar aksiyonu ve RPG’si olan güzel bir oyun arıyorsanız, The Witcher; atmosferi, hikayesi, grafikleri, geçtiği dünyası, bazı yenilikleri ve karizmatik kahraman Gerald’la oldukça güzel bir yapım. Kesinlikle bitirilmesi gerekiyor.
Yorumlar 8
MK Okuru
MK Okuru 21.06.2025 07:10
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 23.01.2018 17:18
Abi incelemede spoiler vermek nedir yuh artik size ya.
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 1.01.2016 18:18
Eksiklere devam Karakterin FPS kamera modunda ekranın kenarında yer alması.İnventory nin yetersiz olması.Elimizdeki silah haricinde çantada silah taşıyamamak.Alchemy menulerinide sevmedim.ilk seriden başladım diğerlerinide denicem.umarım bu eksikler giderilmiştir onlarda.özellikle combat ve kamera
MK Okuru
MK Okuru 6.07.2016 15:54
Oyunda fps kamera yok tps ve kuşbakışı tarzı var.Tps olduğu için karakter orada.
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 1.01.2016 18:14
Ben eksiklerden bahsetmek istiyorum.Karakterin bazı efektlere takılıp kalması eksi bir durum.Çevredeki eşyaların sadece ismi yazanları alabilmesi diğerlerine dokunamaması.Çitlerden yada taşların üzerinden vs. zıplayamaması - aslında zıplama tuşunun bile olmaması.
Kalan Karakter: 300 Gönder
TheHound190528
TheHound190528 15.12.2015 22:50
Oyunu 80 saate yakın bir sürede bitirdikten sonra yazıma başlamak istiyorum. Tam 1 ay sürdü. Bazıları bu süreyi çok fazla uzun bulabilir. Şunu söyliyeyim oyunda girilmedik delik bırakmadım. (Yer olarak.) Yapmadığım yan görev yok denilebilecek kadar çok azdır. Oyunu da zor ayarda oynadım onunda etkisi oldu. Sıkıldığım dk lar çok az oldu. Oyunun girişinden sonuna kadar bir bilinmezliğin, gizliliğin olması beni hikayeye çekti devamlı bir merak uyandırdı. Bu merak oyunun sonuna kadar sürdü. Bildiğim kadarıyla oyunun 4 ana sonu var. Çoğu görevde gidişatı değiştirebiliyorsunuz. Karakterlerle aranız iyi veya kötü olabiliyor ki okuduğum kadarıyla bu 2. oyunda da devam ediyor. Karakterimizle ilgili birşey bilmememiz beni seçimlerde çok zorladı. 8 yıllık bir oyun olmasına rağmen grafikler ultra seviyede bana göre çok yeterli seviyede o kadar da kötü gözükmüyor. Grafik hastası olmadığım için hiç sorun edilecek bir şey değildi. Puanımı o zamana göre değerlendirdim. 90 ile 95 arasında çok gittim. 95 verdim. Diğer oyunuda satın aldım sıra onda beklentim çok fazla inşallah karşılar.
Kalan Karakter: 300 Gönder
inferiordalek
inferiordalek 16.09.2015 21:46
Sırf credits'inde çalan Believe adlı parçayı dinlemek için bile oynanıp bitirilmesi gereken bir oyun. Direk 3. üçüncü oyuna zıplayanları da peşinen kınıyorum burada.
Kalan Karakter: 300 Gönder
İlginizi Çekebilir