1/5

Dragon Age: Awakening

Feyzi Özmen 3.06.2010 - 12:31
Kötülük, derin uykusundan uyanıyor
Platformlar PC
Dragon Age: Awakening
Merlin Puanı 87
Artılar Uzun oyun süresi, doyurucu yenilikler, birbirinden güzel bulunabilecek item'lar, aynen korunmakta olan karakter etkileşimi.
Eksiler Ana hikâye bizi pek şaşırtamıyor, yan görevlerin bazıları çok monoton, az da olsa oluşan kötü kamera açıları ve buglar, kaplamaların yeterli düzeyde kaliteli olmaması.
Grey Warden’lar… Adaletin, cesaretin, sadakatin, fedakârlığın simgesi. Uçsuz bucaksız topraklarının koruyucusu. Archdemon liderliğindeki ilk Blight çıktığında ümitsizliğe kapılan halkı cesaretlendiren ve düşmanlara karşı dimdik ayakta durabilen yegâne topluluk. Ben bir Grey Warden’ım. Archdemon’nın soysuz topluluğuna karşı mücadele etmeyi ve yıkılsam da ayağa kalkmaya yemin ettim. Soylu veya asil, kötü veya iyi, her kim olursan ol; onlar bizi yok etmeden Grey Warden’lara katıl.

Dragon Age: Origins’de başladığımız destansı mücadelemiz Awakening adlı ek paket de devam ediyor. Her ne kadar oyunun sonunda Archdemon’ın başı kesilmiş, Ferelden toprakları huzura kavuşmuş olsa da kötülük asla pes etmemiştir. İyi giden günlerin ardından havalar her zaman yağmurlu olmuştur. Artık karanlık bulutların gökyüzünde kol gezeceği günler yakındır.

Mağlubiyetin etkisi ile yer altına kaçan ve başlarında Archdemon olmadan asla organize olamayacakları düşünülen Darkspawn’lar, yeni Grey Warden’lar aramaya gittiğimiz Vigil kalesine düzenli ordu ile saldırmışlardır. İşte bu noktadan sonra başlarında lider olmamasına rağmen kötülüğün neden bu kadar güçlü ve düzenli bir şekilde Ferelden topraklarına komşu olan Amaranthine’ye saldırmaya devam ettiğini bulmaya çalışacağız.

Dragon Age: Awakening

Dragon Age: Origins’i bilmeyen ama merak edenlere kısaca bilgi vermek gerekirse; Baldur’s Gate gibi izometrik kamera açısının bulunduğu (tabi 3.şahıs gibi başka kamera açıları da var), sadece yarattığımız kahramanımızı değil, bütün takımı kontrol edebileceğimiz ve istediğimiz an durdurup, komutlar verebileceğimiz; taktik kısmı ağır basan RPG oyunu. Ayrıca Baldur’s Gate ve Icewind Dale serilerine oynanış bakımından oldukça benzediğini ekleyelim. Son cümle bile kafanızda az buçuk bir şeyler canlandıracaktır. Şimdi ise yavaş yavaş oyunumuzu tanıtmaya başlayalım.

Geçmişin gölgesi peşimizden gelmeye devam ediyor

Bioware’in yapımcı koltuğunda bulunduğu Awakening’i oynamak için Dragon Age: Origins’in bilgisayarınızda yüklü olması gerekiyor. İlk maceranızda oluşturduğunuz karakteri import edebileceğiz gibi sıfırdan yeni karakterler yaratabiliyorsunuz. Tabi bu durumda yeni kahramanımız level 18’den başlıyor. Eski karakterinizi import ederseniz, ilk oyunda bulundurduğunuz tüm item’lar, para ve deneyim puanı aktarılıyor. Ayrıca yaptığımız tercihlerin sonuçlarını da görebiliyoruz. Eski dostlarımızla da karşılaşabileceğimizi, geçmişteki ilişkilerimize göre davranış göstereceklerini belirtelim. Onun için oyuna import edeceğiniz save dosyasında bulunan yaşadıklarınız önem arz etmekte.

Arayüz ve oynanışa gelirsek, değişikliğe gidilmemiş. Aslında lüzum da yok. Gerek bol kamera seçenekleri, gerekse kolay kullanılabilir ara yüzün değiştirilmesi alışma süresini uzatabilir ve beğenilmeyebilirdi. O yüzden ilk yapımda saatlerini harcayan, oyunseverler aynı hızda ve kolaylıkta maceraya adapte olabilecekler. Tabi bu hiç yenilik yok anlamına gelmesin. Yeni büyüler, yetenekler ve geliştirmeler gayet doyurucu şekilde yedirilmiş. İsterseniz bunlara kısaca bakalım;

*Her sınıfın altında mevcut olan dört uzmanlaşma yeteneğinin üzerine iki tane daha eklenmiş. Örnek vermek gerekirse, Rogue sınıfının yeni uzmanlaşma alanları ‘Shadow’ ve ‘Legionnaire Scout’ olmuş. *Her uzmanlaşma alanına özel 4 adet sıralı büyü veya yetenek ağacı oluşturulmuş. Bu sayede düşmanlarımıza karşı yapabileceğimiz daha çok hamle ve büyüye sahip oluyoruz. Kısacası rakiplerimizin karşısına daha yetenekli çıkabileceğiz.
2/5
*Ayrıca sağlık iksiri, tuzak hazırlama gibi özelliklerimize ek olarak, Bioware üç yeni seçenek oluşturmuş. Bunlar; sağlığımıza bonus veren vitality, büyü ve özellikleri kullanmak adına harcadığımız pot’a bonus veren clever ve ilk oyunda bolca karşılaştığımız rune’ları yapmamızı sağlayan runecraft.Bu kadar yeniliğin üzerine tabii ki rakiplerimizin çeşitliliği de artmış.

Kimileri baş belası olabilirken, kimileri gayet kolay şekilde alt edilebiliyor. Yeni düşmanlarımızın ilk oyunda olduğu gibi kendine has saldırı çeşitleri ve zayıf noktaları bulunmakta. Fire Golem’in ateşli silahlara ve büyülere dayanıklı olması gibi. O yüzden her zamanki gibi taktiğinizi sağlam tutmalı, bazı düşmanlara karşı satranç oynar misali hamleler yapmalısınız. Zaten ilk oyunu oynayanların bildiği üzere Dragon Age: Origins aksiyon-RPG’den ziyade, taktik ve düşünme kısmı ağır basan RPG’ler bölümüne girmekte. Tabi bu oynadığınız zorluğa göre değişmekte.

Eğer en kolay zorluk seviyesinde oynuyorsanız; taktik yapmadan, durdurmadan real-time şeklinde bitirebilirsiniz. Eskiden beri bu tarz yapımlarla haşır neşir olmuş kişilere ise hard seviyesinin bile kolay gelebileceğini de belirtmek istiyorum. Şahsım adına genellikle hard’da kimi zaman ise en üst zorluk seviyesi olan nightmare’de oynadığımı söylemeliyim. Yalnız bu zorluk seviyeleri arasında dengesizlik göze çarpıyor. Birinde hiç zorlanmazken, zorluğu arttırdığımda bir anda rezil rüsva oldum.

Hikâye yazmak Bioware’in yaptığı en iyi iştir. Konuyu öyle güzel anlatırlar ki, sanki film izliyormuş veya kitap okuyormuş hissine kapılırsınız. Dragon Age: Origins’in hikâyesi de fantastik kitaplara taş çıkartırken (Yüzüklerin Efendisi’ne biraz benzese de) oluşturdukları ayrıntılı dünya hayranlık uyandırıyor. Sanki o topraklar gerçekten var olmuşçasına 1000 yıllık tarihi, dinleri, savaşları ile sizi içine çekiyordu. Şimdi ise ayrıntılara ek olarak yeni codex’ler (Oyunda ki dünyayı tanıtan sayfalar ) ile daha da büyütülüyor.

Dragon Age: Awakening

Awakening’de ek paket ibaresi yer alsa da siz inanmayın. Gerek uzunluğu, gerek yan görevlerin bolluğu ile ek paketten ziyade, başlı başına yapım gibi duruyor. Her ne kadar verilen yan görevler kısa olmasına rağmen, bazıları hikâyesi bakımından merak uyandırıyor. Bazıları ise monoton. İlk yapımda da bulunan ‘5 tane şundan getir’ tarzı görevler, az olsa da var. Ana görev, ilerleyen bölümlerde dallanıp budaklanıyor. Yine de hikâyeden aşırı sürprizler veya değişimler beklemeyin. Sadece yapıma kaldığımız yerden devam etmekte, yeni baş düşmanlar eşliğinde eklemeler yapılmış olduğunu göreceksiniz.

Eklenti olmasından dolayı bu gibi hafif eksiklikleri mazur görmek lazım. Sonuçta bütün yan görevleri yapmakla uğraşırsanız ve jet hızında oynamazsanız, 20 saate yakın sürebilecek, birçok değişikliğin yapılmış olduğu gayet doyurucu bir Bioware yapımıyla karşılaşıyoruz. Günümüzde 1–2 saat süren DLC’ler etrafımızda kol gezerken, Awakening bulunmaz nimet olarak önümüze çıkıyor.

Görsel şölene devam

Önceden yüzünü bile göremediğimiz karakterler ile maceradan maceraya koştuğumuz günler geride kaldı. Artık RPG ve strateji oyunlarında bile üst düzey grafikler görebiliyoruz. Bioware ise bu konuda rüştünü en son çıkan Mass Effect 2 ile perçinlemişti. Her ne kadar kaplamalar kalitesiz gözükse de yüz modellemeleri, büyü efektleri ve ışıklandırmalar tatmin edici olmuş. Atılan oku veya yağan yağmuru bile net şekilde görebiliyoruz.
3/5
Bilhassa üçüncü şahıs kamera açısına geçtiğimizde dediklerimi daha rahat fark edebileceksiniz. Karşılaşacağımız yeni düşmanların etkileyici modellendiğini de belirtelim.

‘Shave my ass and call me an elf! ’

Yukarıdaki cümle takımızda bulunabilecek olan cüce dostumuz Oghren’e ait. Kendisi bu evrende tanıştığım en komik karakter. Bilhassa takımıza katabileceğiniz Sigrun ve ‘Anders’ ile yaptıkları konuşmalar bilgisayar başında kahkahalar atmanıza sebep olabilir. Gezinirken diyalog harici konuşmalara da kulak vermenizi tavsiye ediyorum. NPC’lerle olan ilişkilerimizde değişikliğe gidilmemiş. Romantik olayları yaşamamız veya takımınızda ki kişilerin sırrını öğrenmek için approve puanını yüksek tutmanız gerekmekte.

Karşılaşacağınız hediyeleri doğru kişiye vermeniz çok önem arz ediyor. Misal olarak bulduğuz pembe, kokulu sabunu Oghren’e verirseniz, approve puanına katkı sağlayamazsınız. O yüzden yanınızda bulunan kişileri çözümlemeniz gayet önemli. Yaptığınız bazı görevlerin ve seçimlerin de bu approve puanına eksi/artı olarak katkı getireceğini unutmayın.

Dragon Age: Awakening

Awakening’de bol bol mükemmel item’ların düştüğünü, bu sebeple inventory’inizde epey bir yer açmanız gerektiği tavsiyesini verelim. Önce ki save’iniz ile birlikte gelen eşyaların çoğunu da değiştireceksiniz. Öyle silahlar, yüzükler, zırhlar bulunuyor ki, aldığınızda yüzünüzde tebessüm oluşuyor. Bulduklarınız ile takımızı donatabileceksiniz. Hatta bazen yer kalmayıp, hangisini satsam diye bilgisayar başında beklediğim anlar olmadı değil.

Çevre ve karakter sesleri güzel hazırlanmış. Sadece bazı cüce karakterlerin sesleri duruşlarına, sertliklerine ve yapılarına uymuyor. Yüzünde 50 cm sakal, üzerinde 20 kg zırh ve elinde 2 balta olan cüceden o sesin nasıl çıktığını bazı zamanlar düşündüm. Diyebilirsiniz, kibar sesli cüce savaşçı olamaz mı? Cevap olarak, ben şu ana kadar hiçbir CRPG’de saygılı ve kibar cüce ile karşılaşmadım. Geri kalan sesler gayet tatmin edici ancak diyalogların çoğunda kanlı canlı kişiler ile konuştuğum hissine kapıldım.

Müzikler ise her Bioware oyununda olduğu gibi etkileyici. Çoğu zaman bulunduğunuz mekân ile uyum içerisinde. Bu sayede atmosfere daha çok kapılıp, gezmekte olduğumuz alanlarla bütünleşebiliyoruz.

Yerimiz kalmadı artık son sözlere gelelim

Kısacası Awakening çoğu öğesi ile Origins’e benzese de vereceğiniz her kuruşu uzunluğu ve getirdiği yenilikler ile hak ediyor. Ferelden dünyasını arşınlamaya doyamayanlar için ilaç gibi geleceğine eminim. ‘Bioware’den kötü yapım çıkmaz’ tezi yine çürütülmeden sağlam dayanaklarla devam etmekte. Ufak tefek bugları ve zaman zaman oluşan sorunlu kamera açılarını göz ardı ederek, hep birlikte Dragon Age dünyasında ki maceramıza devam ediyoruz.
5/5
Karşılaşacağınız hediyeleri doğru kişiye vermeniz çok önem arz ediyor. Misal olarak bulduğuz pembe, kokulu sabunu Oghren’e verirseniz, approve puanına katkı sağlayamazsınız. O yüzden yanınızda bulunan kişileri çözümlemeniz gayet önemli. Yaptığınız bazı görevlerin ve seçimlerin de bu approve puanına eksi/artı olarak katkı getireceğini unutmayın.

Awakening’de bol bol mükemmel item’ların düştüğünü, bu sebeple inventory’inizde epey bir yer açmanız gerektiği tavsiyesini verelim. Önce ki save’iniz ile birlikte gelen eşyaların çoğunu da değiştireceksiniz. Öyle silahlar, yüzükler, zırhlar bulunuyor ki, aldığınızda yüzünüzde tebessüm oluşuyor. Bulduklarınız ile takımızı donatabileceksiniz. Hatta bazen yer kalmayıp, hangisini satsam diye bilgisayar başında beklediğim anlar olmadı değil.

Dragon Age: Awakening

Sesler de kişiliğin aynasıdır

Çevre ve karakter sesleri güzel hazırlanmış. Sadece bazı cüce karakterlerin sesleri duruşlarına, sertliklerine ve yapılarına uymuyor. Yüzünde 50 cm sakal, üzerinde 20 kg zırh ve elinde 2 balta olan cüceden o sesin nasıl çıktığını bazı zamanlar düşündüm. Diyebilirsiniz, kibar sesli cüce savaşçı olamaz mı? Cevap olarak, ben şu ana kadar hiçbir CRPG’de saygılı ve kibar cüce ile karşılaşmadım. Geri kalan sesler gayet tatmin edici ancak diyalogların çoğunda kanlı canlı kişiler ile konuştuğum hissine kapıldım.

Müzikler ise her Bioware oyununda olduğu gibi etkileyici. Çoğu zaman bulunduğunuz mekân ile uyum içerisinde. Bu sayede atmosfere daha çok kapılıp, gezmekte olduğumuz alanlarla bütünleşebiliyoruz.

Yerimiz kalmadı artık son sözlere gelelim

Kısacası Awakening çoğu öğesi ile Origins’e benzese de vereceğiniz her kuruşu uzunluğu ve getirdiği yenilikler ile hak ediyor. Ferelden dünyasını arşınlamaya doyamayanlar için ilaç gibi geleceğine eminim. ‘Bioware’den kötü yapım çıkmaz’ tezi yine çürütülmeden sağlam dayanaklarla devam etmekte. Ufak tefek bugları ve zaman zaman oluşan sorunlu kamera açılarını göz ardı ederek, hep birlikte Dragon Age dünyasında ki maceramıza devam ediyoruz.
Yorumlar 28
MK Okuru
MK Okuru 8.07.2025 14:55
Kalan Karakter: 300 Gönder
İlginizi Çekebilir